Zaman su gibi akıp gidiyor. Muğla Belediye Başkanı Sayın Osman Gürün hizmet döneminde 14 yılı devirdi. Daha dün gibi hatırlıyorum. Marmaris’te Günlük Ege Haber Gazetesi’ni çıkarıyorduk.  Bir grup CHP’li ile bizi gazetede ziyaret eden Doktor Osman Gürün, Muğla Belediye Başkanlığı’na aday olduğunu seçime gireceğini ifade etmiş, bizden de destek istemişti. Bize ihtiyaç duyulmuştu ve Doktor Osman Gürün’ü sıfır delege ile bekleyen bir ön seçim vardı. Sonuçta seçim sürecinde Marmaris’i bırakıp Muğla’ya geldik.
***
Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır, milletvekili olmak için belediye başkanlığından istifa etmiş, görevinden ayrılmıştı ve CHP’de belediye başkanlığı için atama yapılacağı kanısı vardı. Örgütte aday adaylarından Hüseyin Ülkü’nün genel merkez tarafından atama yapılacağı beklentisi hakimdi. Sayın Orhan Çakır ve Sayın Ülkü birlikte hareket ediyorlardı. Doktor Osman Gürün, Muğla Belediye Başkan adayının ön seçimle belirlenmesi konusunda ısrarcı olmuş, bu ısrarını genel merkeze taşımıştı. O dönemin siyasetçilerinin baskısı ve ilişkileri ile CHP genel merkezi Muğla’da ön seçim yapma kararı almıştı.
***
Doktor Osman Gürün’ün önündeki aday belirleme yöntemi ile ilgili engel genel merkezin ön seçim kararı ile kalkmıştı. Ancak Gürün’ü bekleyen ikinci engel örgütün delege yapısıydı. Ön seçimi yapacak delegasyon adaylardan Hüseyin Ülkü’yü destekleyen Belediye Başkanı Orhan Çakır’ın elinden çıkmıştı. Buna rağmen Osman Gürün, sıfır delege ile seçime gitme riskini göze almıştı. Bu süreçte Doktor Osman Gürün’ü belediye başkanı olarak öneren siyasetçiler örgütte ve toplumda “Seçimi Doktorla Alırız” algısı yarattılar. Bu algı her zemine ulaştırıldı. O dönemin en ciddi siyasi mühendisliği olan bu algı örgütte ve tabanda da karşılık buldu. Doktor Osman Gürün, ikili ilişkileri ile toplumun sevgisini kazanmış bir isimdi.
***
Kocamustafendi İlkokulunda yapılan ön seçimde Osman Gürün, sandıktan Muğla Belediye Başkan Adayı olarak çıkmıştı. Parti içindeki yarış sona ermiş ve Doktor Osman Gürün Muğla Belediye Başkan Adayı olarak seçim maratonuna katılmıştı. 1999 seçimleri kentin siyasi tarihindeki en zorlu seçimdi. Sonrasını malum…
***
Zaman su gibi akıp geçti. O günden bu güne tam 14 yılı geride bıraktık. Geçtiğimiz hafta Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün Muğla Belediye Başkanlığı görevinde bulunduğu 14 yılı bir basın toplantısı ile değerlendirdi. Bu toplantıya ne yazık ki Başkan Gürün’ün hizmetleri değil, büyük şehir seçimleri ve adaylık konusu damga vurdu. Başkan Gürün basın toplantısında gazetecilerin “Büyükşehir başkanlığına aday mısınız?” sorusuna “Şu anda kimsenin adayım demesinin bir hükmü yok” sözleri ile cevapladı. Başkan Gürün, bu konuda yetkinin CHP örgütlerinde değil, CHP Genel Merkezi’nde olduğunu ifade etti. CHP örgütlerini ve tabanını yok saydığı bu tanımlaması bir siyasetçi ve yerel yönetici olarak Doktor Osman Gürün’ün 14 yılda nereden nereye geldiğini gösterir nitelikteydi.
***
1999 seçimleri öncesinde belediye başkan adayının ön seçimle belirlenmesi için Ankara’nın yolunu tutan ve ön seçim yapılması konusunda her zeminde ısrarını sürdüren Doktor Osman Gürün, bugün ön seçimi reddeder hale geldi. Gürün, bu konuda örgütü yetkili görmediğini “Burada tek yetkili olan Genel Başkan ve Parti Meclisidir ” sözleri ile açıkladı. CHP örgütünün, ortak aldığı ön seçim karanının demek ki Başkan Gürün için bir anlamı yok! Eğer olsaydı Başkan Gürün bu türde bir açıklama yapmazdı.
***
Başkan Gürün’ün 14 yılı değerlendirdiği toplantıda yaptığı açıklamalara CHP örgütlerinden büyük bir tepki geldi. Bu konuyu çok sayıda yönetici ve partili ile görüştük. CHP’liler bu açıklamayı “talihsiz bir açıklama” olmanın ötesinde algılıyorlar. İl yönetimi, Kadın ve Gençlik Kolları, ilçe yönetimleri açıklamaya tepkili. Onların iddiasına göre bu açıklamaları ile Başkan Gürün kendisini örgütün üstünde görüyor, örgüt kararlarını yok sayıyor.
***
Açıklamasında CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk’ün büyük şehir belediye başkan adaylığının teamül yoklaması ile belirlenecek kararına da değinen Başkan Gürün’ün böyle bir kararı genel başkanın ağzından duymadan inanmayacağını belirtti. Bu açıklama bizi İl Başkanı bu konuda örgütüne ve basına yanlış bilgi verir mi? noktasına getirdi. Bu nedenle böylesine hassas bir konuda CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk ’ün ve yönetiminin mutlaka bir açıklama yapması gerekiyor. Bir gazetecinin bu konuda CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk ile yaptığı kısa telefon konuşma ile sonlayalım. Kendisini arayan gazeteciye Öztürk, “Ben il başkanıyım o belediye başkanı” şeklinde cevapladı.