CHP tabanı büyük şehir statülü seçimler öncesinde belediye başkanlarının belirleme yöntemi ile verilen mücadele ve gayreti takdir etmeye başladı. CHP örgütlerinin yürüttüğü ön seçim isteği tabanda genel bir kabule dönüştü. Gedikli bir CHP’li ön seçim isteğinin, atama bekleyenlerin “Ense köküne” yapıştığını ifade etti. Uzunca bir süredir unuttuğumuz bir tanımlama “Sade” bir Muğlalı seçmenden geldi.  Gedikli CHP’li haklıydı. Örgütün ön seçim isteği atama isteyenlerin, atama düşünenlerin “Ense Köküne” yapıştı.
***
Hafta sonunda Büyükşehir belediye başkan aday adaylarından Musa Gökbel, Muğla’da bir dizi görüşme yaptı. Gökbel’i yakından takip ettik. Gökbel, önce il gençlik kolları ile daha sonra bir grup CHP’li ile bir araya geldi. Her iki grupta bu görüşmelerin temel konusu belediye başkan adaylarının ön seçimle belirlenmesiydi. Ön seçim artık CHP’nin değişmez talebi haline geldi. Kime sorarsanız, kiminle konuşursanız artık “ön seçim şart” cevabı alıyorsunuz. Gedikli CHPli’nin dediği gibi; bu iş “Ense Köküne” yapıştı.
***
Yine hafta sonunda Büyükşehir belediye başkan aday adayı Musa Gökbel, İl Yönetim Kurulu Üyesi Sadettin Ünsal, Sezai Avşar, CHP’nin usta siyasetçisi Tufan Doğu ve ben Süpüroğlu’nda birlikteydik. Uzunca bir süredir böyle bir masanın konuğu olmamıştım. Belki de onlarda uzun bir süredir bir arada değillerdi. Süpüroğlu’nun bahara durduğu bir geceydi ve CHP konuşuluyordu. Meslek duayenimiz Tufan Doğu ağabeyimi bir siyasetçi olarak ne kadar özlediğimi de o gece fark ettim. Tufan Doğu, Musa Gökbel, Sezai Avşar ve Sadettin Ünsal gecede “Deve Dişi” gibiydiler. O gece CHP’nin kendi geleneğine ve örgütsel emeğine döndüğüne bizzat şahitlik ettim. Süpüroğlu’nda ben o gece bahtiyardım…
***
CHP’nin kültürel, sosyal ve siyasal kodlarını oluşturanlar onlardı. Erman Şahin, Tufan Doğu, Musa Gökbel, Sezai Avşar, Orhan Çakır, Fettah Bardakçı, Sadettin Ünsal gibi siyasetçilerin bu kentte ideolojik anlayışla inşa ettikleri zemin aslında bir kent hukukunu da oluşturmuştu. CHP’de yazılı olmayan ancak bir yaşam kültürünü, kentin siyasal kodlarını oluşturan işte bu hukuktu. Bu hukukun anlamını siyasal derinlikleri ile onlar veriyordu ve “Süpüroğlu Buluşması” ile bu hukuk o gece yeniden inşa edildi. Bize göre Süpüroğlu Buluşması, örgütü saran sarmalayan Çoban Ateşi’nin yakıldığı Pınarbaşı ve Akyaka Buluşmaları’nın devamı, belki de sonuncusuydu.
***
Süpüroğlu Buluşması ile ilgili “yediğin, içtiğin senin olsun, sen neler gördüğünü anlat” denilmesin. Buluşmanın tozkoparanı olarak bu konuda bize laf düşmez. Süpüroğlu’nda sizce ne konuşulmuş olabilir ki? CHP’nin gündeminde, örgütün gündeminde ne varsa Süpüroğlu’nun gündeminde de o vardı. Süpüroğlu’nun bahara durmuş asırlık çınarları, siyasete de baharı getirdi. Diyalektik süreç işliyor
***
Süpüroğlu’nda bir araya gelen CHP’nin deve dişi siyasetçileri gecenin ilerleyen vakitlerinde kendilerine CHP’li gençlerden gelen teklifi geri çevirmediler. Vakit hayliceydi ancak birlikte, topluca bu davetin onur konuğu oldular. Davetin ev sahipliğini CHP İl Gençlik Kolları’ndan Uğur Ürper ve arkadaşları yaptı. Her yaşın genci; Tufan Doğu ve Musa Gökbel, günün ilk ışıklarına kadar genç CHP’lilere bu güne kadar anlatılmayan CHP geleneğini ve örgütsel emeği anlattılar. Günün ilk ışıkları ile CHP’nin mirasını onlara teslim ettiler, gençlere Mustafa Kemal’in Bursa Nutku’nu ile verilen görevleri hatırlattılar.
***
Bir tespit ile sonlayalım. CHP’nin bu kentteki son 15 yılını ben tıpkı ülke siyasetinin ve demokrasinin zaman zaman girdiği bir dehlize benzetmiştim. Bu nedenle kent siyasetinde bu süreci, son 15 yılı hep bir “Ara Rejim” olarak görmüştüm. “Muğla CHP’de yaklaşık 15 yıldır hüküm süren ara rejimin siyasetçileri kalıcı olamazlar, mutlaka gidecekler diye düşünmüştüm”.  Büyük şehir statülü seçimler öncesindeki bu süreçte zaman bizi doğruladı. Büyük şehir statülü seçimler öncesinde örgütün tamamının aday belirleme yöntemindeki ön seçim isteği inanıyoruz ki; CHP’yi “Ara Rejim”den kurtaracak, parti içi demokrasiyi yeniden inşa edecek. Gedikli bir CHPli’nin dediği gibi; örgüt talebi birilerinin “Ense köküne” yapıştı.