Ege bölgesinin son toplantısı Muğla’daydı.
Akil İnsanlar Heyeti, önce bu sürece senato kararı ile destek veren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde akademisyenler ve bir grup seçilmiş öğrenci ile buluştu.
Ardından heyet Akyaka’ya geçti.
Burada sivil toplum kuruluşları ve yerel basınla bir araya geldi.
Sakin Şehir Akyaka, bir günlüğüne de olsa bu sakinliğinden uzakta bir gün geçirdi.
Her iki buluşmada da olağanüstü güvenlik önlemleri dikkat çekti.
Tabir yerindeyse Akyaka’da kuş uçmadı.
Yücelen Otel’de sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantı öncesi güvenlik güçleri (polis-jandarma) çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı.
Toplantının yapıldığı turistik otelin tüm giriş çıkış güzergahları jandarma tarafından kapatıldı, otele sadece davetli olan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve gazeteciler alındı.
***
“Nerede Akil İnsan varsa, orada protesto var” kuralı Muğla’da da bozulmadı.
Akil İnsanları protesto için gelen protesto grupları Akyaka Belediye parkında bir araya geldi.
Yaklaşık 70 kişilik bir grup sloganlar atarak otele girmek istedi ancak jandarma güvenlik gerekçesiyle protestocuları engelledi.
Heyet, toplantının yapılacağı otele saat 14: 30’da geniş güvenlik önlemleri altında giriş yaptı.
Akil insanların otele girmesinin ardından grup protestolarına devam etti.
Biz gazeteciler Akiller Akyaka toplantısına katıldık.
***
Edindiğimiz bilgiye göre;
Bu toplantı için yaklaşık 56 sivil toplum kuruluşuna bilgi verilir.
Bu kuruluşlar toplantıya ikişer kişi ile katılacaklarını bildirir.
Ancak toplantıya 100 kişinin katılması beklenirken toplantıya 16 kişi katılır.
Katılımın düşük olması nedeniyle heyet toplantıyı küçük odaya alır.
Avni Özgürel, Fuat Keyman, Hasan Karakaya, Fadime Özkan, Fehmi Koru ile Baskın Oran’dan oluşan Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu STK’lardan katılımın az olması üzerine, protestocu gruptan 10 temsilciyi toplantıya çağırır.
Protestocular aralarında 10 isim belirler.
Aralarında CHP Muğla Eski İl Başkanı Süleyman Uslu’nun da bulunduğu 10 kişilik CHP grubu toplantıya alınır.
Ve toplantıda olanlar olur, sonuçta CHP’li grup ile akiller arasında ciddi tartışmalar yaşanır.
***
Biz bu tartışmalı toplantı sonrasında akillerle buluştuk.
Akil grubu Fuat Keyman (Sabancı Üniversitesi), Hasan Karakaya (Akit Gazetesi), Fadime Özkan (Star Gazetesi), Baskın Oran’dan oluştu.
Yaklaşık 1,5 saat süren toplantının başkanlığını Fuat Keyman yaptı.
Keyman, süreci anlattı, daha sonra da gazetecilerden görüşler istendi.
Gazeteci Özcan Özgür, Mustafa İnci, Temel Irmak, Sabri Kesen heyete sorular yönelttiler.
Zaman zaman Baskı Oran’la olan diyaloglarda kısa süreli anlaşmazlıklar yaşanmış olsa da toplantı da gazetecilik sağduyusu hakimdi.
***
Toplantının en çarpıcı açıklamaları Baskın Oran’dan geldi.
Karşılıklı soru diyalog şeklinde geçen toplantı da Baskın Oran;
Sürecin üç aşaması olduğuna dikkat çekti.
Birinci aşamada tabutların gelişi durdurulduğunu,
İkinci aşamada, birinci aşamanın öncesine dönülmemesi için “Ademi Merkeziyetçi” kararlar alınması ve reformlar yapılması gerektiğini vurguladı.
Oran, bu aşama ile ilgili şüpheleri olduğuna da sözlerine ekledi.
Oran üçüncü aşamayı da rehabilitasyon olarak açıkladı.
***
Gazetecilerden gelen soruları yanıtlayarak süreci anlatmaya çalışan Baskın Oran, süreçle ilgili olarak 1921 Anayasa’sının 11. Maddesine geri dönmek zorunda olduğumuzu belirterek, 11. Madde de kürt kimliğinin tanınacağının yer aldığına dikkat çekti.
Bu gün Kürt kimliğinin inkarı bittiği için silahların bırakıldığını ifade eden Baskın Oran, PKK terörünü 1980-84 arasındaki devlet terörünün başlattığını ifade etti.
Oran, barış süreci ile tabutların gelişinin engellendiğini, silahların bırakıldığını, mücadelenin bu aşamadan sonra siyaset zemininde yapılacağını belirtti.
Önümüzdeki 2014 yerel ve 2015 genel seçimlerde BDP ve AKP’nin bu sürece verdiği destek nedeniyle CHP’ye yer kalmayacağına dikkat çeken Baskın Oran, BDP ve AKP’nin ilk etapta 2014, 2015’e ikinci aşama da 2020-2030’a hazırlandığını belirtti. Oran bu süreçte Kürtlerin bölgesel, önemli bir aktör durumuna geleceğinin altını çizdi.
Ülkenin bölüneceği endişesi üzerine sorulan bir soruya Baskın Oran; “30 yıl bölünmedik, şimdi barış gelince mi bölüneceğiz” diyerek yanıtladı.
***
Gün boyunca süren toplantıya ev sahipliği yapan Yücelen Otel, bir yanda kendi demokrasisini inşa etmeye çalışan bizleri, diğer yanda o işleri çoktan halletmiş Avrupalıları aynı anda misafir ediyordu.
Biz tedirginlik yaşarken, onlar havuz başında “Mojito” yudumluyordu.
Hava sıcaktı, uzaklardan bir yerde John Lennon’un;
“Give Peace A Chance” (Barışa bir şans verin) şarkısı çalıyordu.