Kalkınma Ajansı yerel aktörleri, dinamikleri harekete geçirir. Devlet Bakanı Nazım Ekren’in 2008’deki bu sözü ile bu sözü ile Kalkınma Ajansları ile tanıştık. Ülkede ayrım gözetmeden her bölgenin kalkınması için hayata geçirilen Kalkınma Ajansları sanayiciler, iş adamları, sivil toplum ve meslek kuruluşlarının da içinde bulunduğu yerel aktör ve dinamikleri harekete geçirecek süreci başlattı. Yerel aktörler proje yapmaları gerektiğini bu süreçte öğrendi ve önceliklerini belirledi. Sosyal ve ekonomik alanlar tespit edildi. Tüm bunlara da devlet desteği verileceği anlatıldı.  Yatırımcı cesaretlendirildi. Kalkınma Ajansları, ekonomik ve sosyal kalkınma  hedefi ile “Sosyal Restorasyonu” başlattı. Her bölgede sosyal ve kültürel sermayenin arttırılması hedeflendi. Bu kapsamda eğitim seviyesi ve kalitesi arttırılacaktı. Devlet,  sahip olduğu bütün imkan ve kaynakları etnik, dinsel ve bölgesel bir ayrılık gözetmeden Türkiye’nin her bölgesine her vatandaşa Kalkınma Ajansları ile eşit şekilde dağıtacaktı. Devlet Bakanı Nazım Ekren o dönemde yaptığı açıklamada “Ülkenin birlik ve beraberliği, bütünlüğü, tek vatan, tek bayrak, tek  millet, tek devlet mantığının siyasi olarak değil ekonomik olarak da gerçekleşebileceğini toplumla paylaşacağız” şeklinde bir açıklama yaparak dikkatimizi çekmişti.  Kalkınma Ajansları kuruldu. O günden bu güne bölgesel olarak kalkınma konusunda çalışmalar başlatıldı. Bir çok proje desteklendi ve hayata geçirildi. Geçtiğimiz hafta içerisinde de Muğla ve Marmaris Belediyeleri hazırladıkları projeleri ile Güney Ege Kalkınma Ajansı GEKA desteği aldılar. GEKA Genel Sekreteri Mehmet Aydıner’den gelen “Türkiye deki Destek Mekanizmaları” adlı kitabı geçen hafta yazı işleri müdürlerine ulaştı. Kitabı okuduk ve sonuçta kitapta yer alan bilgilerin daha çok kitleye, insana ve yatırımcıya ulaşması gerektiğini düşündük. Bu nedenle kitapta yer alan bilgileri “Yatırımcıya Kaynak” adı altında bir yazı dizisi şeklinde yayınlama kararı aldık. Ajansın sahip olduğu iletişim ve enformasyona bir takviyede bizden olsun istedik. Bu sayede yatırımcı ve müteşebbis   bilgi sahibi olur ve belki de üretim ve istihdam yaratabilirdi. Bu tür bir kalkınma modeli için onca uğraş, emek verilirken, bir kenarda durup,  olan biteni bir gözlemci olarak izlemenin yanında artık eylemci olarak ta harekete geçmemiz gerekiyordu. Ajansın yatırımcıya yönelik, “Destek Mekanizmalarını”  “Yatırımcıya Kaynak” adı altında  bir yazı dizisi olarak yayınlamanın bir sorumluluk, bir çözüm ortaklığı, bir partnerlik olgusu ile yapıldığını belirtmek isteriz.