“Yazınızda eksik var” dedi bir partili.
Dün bu köşeden kaleme aldığımız “Yerel basından nefret etmek” yazısı ile ilgili yine çok sayıda ileti aldık.
“Doktor Ali, ön seçimci değildir. Üye bazında ön seçimi sevmez” diye devam etti bir partili.
“CHP’li belediye başkanları örgütü arka bahçeye çevirirken, delegasyonu kendi elleri ile oluştururken Doktor Ali uzaktan seyretti. Bu delegasyon bir gün benimde işimi yarar diye düşündü”…
Bunlar CHP’li iddiaları…
İşte bir başkası;
“Siz seçilebilme gayretine çok dikkat çeken bir yazarsınız. Yani siz yazılarınızda diyorsunuz ki; bir siyasetçinin seçilebilme gayretine dikkat edin. Bu gayret siyasetçinin kalitesini ve kalibresini belirler. Adam örgütünden korkmuyor, sandığa gidiyorsa sorun yok. Ancak tam tersini yapıyorsa sorun var. Sandığın tam tersi nedir? Atamadır”…
***
“Yazınız eksik. Eksiği biz tamamlayalım ki vatandaş bilsin” diyerek, notlara bu köşede yer verilirse sevineceklerini ifade ediyorlar.
Suskunları, yutkunanları sevindirelim.
Ve bu notlara yer verelim.
“Nejat Bey; 2009 seçimleriydi. Sayın Ali Arslan CHP Muğla Milletvekili olarak Parti Meclis Üyesiydi. CHP genel merkezi 29 ilde belediye başkan adaylarını tüm kayıtlı üyelerin katılımı ile ön seçimle yapma kararı almıştı. Karar Muğla ilini de kapsıyordu. Ancak genel merkezin bu kararı bir gece yarısında, değiştirildi. Bugün hala milletvekili olan Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve Muğla Milletvekili Dr. Ali Arslan’ın Parti Meclisi’nde gayret ve girişimleri ile Muğla’da belediye başkan adaylarını tüm kayıtlı üyelerin katılımı ile ön seçimle yapma kararı değiştirildi. Muğla 2009 seçimlerinde belediye başkan adaylarını delege bazında yapılan genişletilmiş ön seçimle belirledi. Şimdi biz bunun için Doktor Ali’ye teşekkür mü edelim?
CHP’yi ben bu iyi kadar bilemem.
Bunlar çok özel açıklamalar.
Ancak bu CHP’li iddiaları bu sürece de ışık tutabilir.
Yer vermekte fayda var.
***
“Sayın yazar, yani Doktor Ali bunu ilk defa yapmıyor. Daha öncede tüm üyelerin katılımı ile yapılacak ön seçimi engellemiş, aday adaylarını delegenin önüne atmıştı. Belediye başkanlarının elinde şekillenen delegasyon yapısında; yeniden aday olan bir belediye başkanı ile ilk kez örgüt iradesine ve kendisine güvenmiş bir adayın şansı bir olur mu? Olmaz tabiî ki, olur mu! Aslında bu siyasi bir linçtir. Biliyorsunuz çok sayıda siyasetçi bu yöntemlerle yok edildi, küstürüldü. Doktor Ali bunları bilmiyor mu? Tabi ki biliyor. Peki biliyor da ne yapıyor? Hala aynı yöntemi bu örgüte dayatmaya çalışıyor. Doktor bey, bugün ön seçim isteyen örgütün bu isteğini bir kez daha yok sayıyor ve bütün gayretini buna harcıyor”…
***
“Ancak” ibareli ileti şöyle devam ediyor.
“Bugün Doktor Ali, ne milletvekili, ne de parti meclis üyesi. Sizin CHP’li bazı politikacılar için kullandığınız statüko lafınızı pek sevmiyorum. Statik , daha yumuşak bir tespit. CHP statik yapıdan çok çekiyor ve bugün de Doktor Ali statik yapının bir parçası olarak fotoğraf vermeye devam ediyor. Örgüt iradesinden gelen, bir zamanlar örgüt iradesini her şeyin üzerinde gören, örgütün takdirini toplayan ve demokrasinin peşinde koşan Doktor Ali’den bize kalan elimizdeki tek fotoğrafta bu. Ne yapalım biz de bu fotoğrafa bakıp hasret gideriyoruz” …
***
Yinelemekte fayda var.
CHP’yi ben bu iyi kadar bilemem.
CHP’de kimin kimi ne kadar özlediğini, kimin kimden ne kadar nefret ettiğini ben bilemem.
Benim bildiğim tek nefret; Dr. Ali Arslan’ın biz gazetecilere ve yerel basına yönelik nefreti…
***
“Sayın yazar; Sadece CHP’li olduğu için kendisine destek verdiğiniz, oyumuzu feda ettiğiniz Doktor Ali, siz CHP’li ya da sol gazetecilere destek vereceğine neden nefret ediyor? Bu nefretin sebebi ne? Biz yaşça sizden büyüğüz. Siz ön seçim yazılarınızla CHP’de bıçağı kemiğe dayadınız. Siz köşe yazarları olmasa bu iş buralara varmaz, ön seçim haklı bir yönteme dönüşmezdi. Bu yüzden sizden nefret ediyorlar. 2009’da parti meclisinde bir operasyonla yöntemi değiştiren Doktor Ali, bugünde aynı şeyleri yapmak istiyor. İşin garip tarafı bunu kendisi için yapmıyor! Aslında bu bir sipariş”…
***
Bu iş kimin ya da kimlerin siparişi bilemeyiz.
Bu siparişin neye karşılık verildiğini de bilemeyiz.
“Dikkat Edin!” Uyarısı ile devam eden CHP’li iletisinin tamamını buraya yazmaya olanak yok. Ancak iletinin son kısmında yer alan açıklamaları sizlerle paylaşmak gerektiğine inanıyorum.
“Sayın yazar; CHP’de çok uzun süredir siyaset yapan bazı isimlere dikkat edin. Bir çoğu solculuğuna, sosyal demokratlığına laf ettirmez. Ancak biz yaşadığımız onca şeyden sonra bu tür siyasetçilerin ideolojik ve örgütsel olgunluklarından şüphe duyuyoruz. CHP’nin kültürel ve siyasal kodları ile çelişen çok sayıda siyasetçide ne yazık ki bu ideolojik ve örgütsel olgunluğu göremiyoruz. Bu olgunluktan yoksun demokrasi yoksunu siyasetçilerle bir yere varamayacağımızı biliyoruz. 2009’da tüm üyelerin katılımı ile alınmış ön seçim kararını, delege bazında yapılmasını sağlayan, parti içi demokrasiyi sekteye uğratan, 2012 yılında il başkanlığı seçiminde Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’le hareket eden, Doktor Ali Arslan’ın 2014 yılında yapılacak yerel seçimler öncesinde aynı türde davranış göstermesini biz sürpriz olarak görmüyoruz. Siz dünkü yazınızda ‘o defteri kapattık’ demiştiniz . Biliniz ki o defteri bizde kapattık”…