“Dosta Açık ” Danışma Kurulu toplantısında Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün kentin geleceği ile ilgili kehanetlerde bulunmuş. Bu kehanetlerin bir bölümü yayınlandı. Gürün’ün kehaneti, metaforlarla dolu. Gürün,“Ak Parti gözünü Muğla gibi demokrasi kentlerine çevirmiş.”… Gürün, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başına umulmadık zamanda gelen hesaplı ‘tertibin’ çok dikkat çekici olduğunu belirtmiş. “Çok Uyanık Olunması” gerektiğini, bu nedenle herkesin parti birliğini ve beraberliğini koruması tavsiyesinde bulunmuş. Gürün, Muğla’nın her seçimde örnek tavır sergilediğini ifade edip bu tavrın Muğla ilinde çok iyi sonuçlar verdiğini belirterek Muğla’nın “Recep Tayyip Erdoğan’ dan da gelse nedeni açıkça belli olmayan hiçbir iltifata boyun eğmeyeceğini anlatmış. Bize ne söylenmeye çalışılıyor ?Başkan ; “Ey Muğlalı hemşehrilerim ve partilim. Bu Ak Parti var ya; İzmir Büyükşehir Belediyesinin başına umulmadık zamanda hesaplı bir tertip yaptı ya, bize de yapabilir, çok uyanık olmamız lazım” demeye çalışıyor.Başkan, kentin siyaset bilicisi olarak önündeki küreye bakıp, şimdiden olacakları söylemiş.Başkan, bir tertip bekliyor. Muğla Belediyesi’ne yapılacağı tahmin ettiği Ak Parti tertibinin sadece Muğla’nın demokratik bir kent olmasından veya CHP’ye oy vermesinden kaynaklandığına inanmamızı istiyor. Bu söylem “Epik ve Didaktik”tir. Buna inanmak isteyenler çıkabilir, ya büyük bir çoğunluk ?Olası bir soruşturma yada incelemeye neden oluşturacak sebeplerin hiçbirisinde CHP yok iken, bu tür bir olayda CHP’ye ve CHP’liye bedel ödetmek kazanılmış bir hak mıdır ? Seçilmiş bile olsanız kimsenin buna hakkı yoktur. Böyle bir durumda CHP’nin ödeyeceği bir bedel yok. Biliyoruz ki bedeli örgütler değil, kişiler öder ve şehirler kimsenin ardından gitmez. Böyle şeyler sadece Kavafis’in şiirlerinde olur. Tertip olarak yutturulmaya çalışılan soruşturma ve incelemeler kentin demokratik tercihlerine, seçmen eğilimlerine göre yapılmıyor. Bu kocaman bir kandırmacadır. İçerik olarak epik, yöntem olarak didaktik söylemle örgütte ve toplumda oluşturulan algının üzerine neyi inşa etmeye çalıştıklarını çok iyi biliyoruz. Ak Parti’den tertip bekleyen, Recep Tayyip Erdoğan’ dan gelecek iltifatlara da temkinli olanlar “Yeni Hastane Alanı Yer Tespitinde” neden aynı hassasiyeti göstermediler. Üyesi oldukları örgütün tamamı, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve binlerce yurttaş “Hayır” diye haykırıp, alınan kararın karşısında direnç gösterirken tüm bunları yok sayanlar, yokmuş gibi davrananlar şimdi örgütten ve toplumdan “tertip” konusunda nasıl olur da çözüm ortaklığı beklerler.