Büyük Şehir Yasası ile bütün şehir modeli oluştu. Yasa ile büyük şehir belediye sınırlarına özel düzenleme yapıldı. Büyük şehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları oldu. Ayrıca büyükşehir belediyesi içinde kalan ilçe belediyelerinin sınırları da ilçe mülki sınırları olarak değiştirildi.
Yönetim modeli olarak bütün şehir belediyelerinde köyler mahalleye dönüştü.
Üç gündür devam eden bütün şehir içerikli yazılara çok sayıda ileti aldık. İletilerden birisi, yasa ile kaldırılan özel idarelerin yetkileri ve devam eden davaların durumunu soruyor.
Bu konunun uzmanı değiliz. Soruyu kamu yönetimi ve hukuku konusunda bir uzmana yönelttik. Yasaya dayalı uzman görüşünü size iletelim.
“Mevzuatta il özel idarelerine yapılan atıflar, bu yasa kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacak. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacak ve yerine getirilecek. Kaldırılan il özel idarelerinin mahkemelerde süren davalarında ve açılacak yeni davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olacak”…
***
Büyük şehir statülü, bütün şehir yönetim modelinde belediye başkanlarını zorlu bir geçiş dönemi bekliyor. 2014 yerel seçimleri sıradan bir “Anam babam” seçimi değil. Kimyası farklı ve biz bu nedenle her yazıda ‘Muğla bu süreçte doğru tercih yapmalıdır’ uyarısına yer veriyoruz.
Yasa ile kaldırılan özel idarelerin yetkilerinin devir ve tasfiyeleri özel bir komisyon tarafından yapılacak. Yasada yer alan devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacak.
Hem merkezi idare hem de yerel idare için zor ve sancılı bir geçiş süreci olacak.
Bu süreçte diplomasi terminolojisine ihtiyaç duyulacak.
***
Bütün şehir modelini içeren yazılara gelen bir diğer ileti tüzel kişiliği kaldırılan belediye personeli ile ilgili. Kapatılan belediyelerin taşınmazlarının, haklarının, alacaklarının ve borçlarının ne olacağı soruluyor.
Kamu hukukçuları yasaya göre bu durumu şöyle açıklıyorlar.
“Tüzel kişiliği kaldırılan belediye, köy ve il özel idareleri ile büyükşehir belediyesine dönüştürülen belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmazı, hakları, alacakları ve borçları ‘Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu’ tarafından ilgisine göre büyükşehir belediyelerine, belediyelere, belediye bağlı kuruluşlarına, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezlerine, bakanlıklara, bakanlıkların ilgili ve bağlı kuruluşlarına devredilecek. Büyükşehir belediyelerine dönüşen il belediyelerinin taşınır, taşınmaz malları ve personeli komisyon kararıyla ilgisine göre büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri ile bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılacak”…
***
Kaldırılan teşkilatların personellerinin durumu bu sürecin önemli sorunlarından birisi.
Yasaya göre; belediye ve bağlı kuruluşlara devredilen personelden norm kadro ve ihtiyaç fazlası olanlar, ilgili belediye ve bağlı kuruluş tarafından en geç üç ay içinde valiliğe bildirilecek.
Komisyon, kendisine gönderilen listelerden ihtiyaç fazlası personelin tespitini yapacak ve bu çalışmayı kırk beş gün içinde tamamlayıp oluşturulan listeleri valinin onayına sunacak.
Vali tarafından onaylanan listeler on gün içerisinde İçişleri Bakanlığına bildirecek.
İçişleri Bakanlığı bu listeleri atama teklifleri yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirecek.
Bu personelden; 657 sayılı DMK’ye tabi kadrolu memurlar; Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihinden itibaren 90 gün içinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilecek.
5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi kapsamındaki tam zamanlı sözleşmeli personel; ise bildirim “unvanı” esas alınarak Devlet Personel Başkanlığınca 90 gün içinde 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarına sözleşmeli personel olarak atanacak. Bu personel yeni kurumlarında 4/B sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek.

4857 sayılı İş Kanununa tabi sürekli işçiler; Devlet Personel Başkanlığınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarında unvanları belirlenecek kadrolara 90 gün içinde atanacak. Ataması yapılan işçiler tebliğden itibaren 5 iş günü içinde kurumlarında göreve başlayacak.
Yasa ile yeni kurulan Seydikemer ilçesi, yine bu yasa ile kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na başvurarak 2013 yılında bütçe kanunu sınırlamalarına tabi olmaksızın memur alabilecek.
***
Anlıyoruz ki büyük şehir yasası ile ilgili vatandaş çok fazla bilgi sahibi değil. Bugün bize ‘keşke’ dedirten soruların muhatabı aslında biz değiliz. Soruların muhatapları olan siyasi partiler ve siyasetçiler. Keşke onlar bu süreçte ‘çene suyundan çorba’ yapacaklarına bu yasayı vatandaşa anlatabilecekleri danışma ofisleri kursalardı!
Vatandaşın büyük şehirle ilgili soracağı çok soru var. Bütün şehir içerikli yazılarımızın ardından gelen bir diğer iletide Köy korucularının durumu soruluyor.
Köy korucuları görevlerine devam edecekler. Yasa ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy korucuları hâlen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya ve haklarından yararlanmaya devam edecekler. İhtiyaç halinde aynı usulle yeni görevlendirmeler yapılabilecek.
***
En çok sorulan sorulardan birisi Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı!
Büyük şehir statüsüne geçişi sağlayacak olan kuruluş Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın ne yapacağı, görev ve yetkileri büyük merak konusu.
Büyük şehir statüsüne kavuşan Muğla’da valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulacak. Bu başkanlık, kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, ilin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi, temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi, ildeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesi gibi görevler üstlenecek.
***
Yukarıda da ifade ettik. Bir kez daha yineleyelim.  Büyük şehir statülü, bütün şehir modeline geçiş sancılı olacak. Hem merkezi idare hem de yerel idare için zor bir geçiş süreci olacak.
Bu noktada bir tespitimizi sizlerle paylaşma istiyoruz. Göreve yeni atanan Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, kamu hukuku ve yönetimi konusunda tecrübeli ve çok değerli bir isim. Karşılıklı yoğunluktan henüz kendisini ziyaret edemedik ama bu görevimizi en kısa sürede yerine getirmek istiyoruz. Çok kısa bir sürede olsa Vali Güvençer, yöntem ve uygulamaları ile bize devletin valisi olduğunu gösterdi. Sayın Güvençer’in bu süreçte görevde olmasını büyük bir şans olarak görüyoruz.
***
2014 yerel seçimlerinin bu günkü şartlarda favorisi CHP. İkinci 40 yıl hedefi ile yola çıkan CHP, belediye başkan adaylarını örgüt geleneğine göre belirlemenin farkını bu seçimlerde yaşayacak. 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin hedefi 350 bin oy! Parti içi demokrasiyi işleten ve adaylarını ön seçimle belirleyecek CHP’de seçimi kazanmakla iş bitmiyor. Asıl iş seçim sonrasında başlıyor.
Tarihi uyarıyı yaparak sonlayalım.
Muğla CHP örgütü belediye başkan adaylarını belirlerken doğru tercih yapmalı. Eller pantolon çizgisinde belediye başkanları ile büyük şehir statüsü bir cezaya dönüşebilir…