Başlayan adaylık sürecinde gördük ki CHP’de parti içi demokrasi unutulmuş. Genel merkezin belediye başkanlarını tüm üyelerin katılımı ile belirleme kararı ortada olmasına karşın CHP’li kendisine sağlanan seçme-seçilme hakkının bir kez daha elinden alınacağına inanıyor. Birçok CHP’li hala belediye başkan aday adaylarının atama yolu ile belirleneceğine inanıyor. Genel merkeze güvenmiyor, güvercin ürkekliği ile son anda bir atama yapılmasını bekliyor.
***
Bu güvercin ürkekliği boşuna değil. Ürkekliğin nedeni daha önceden çok sayıda yapılmış uygulamalar. Tedirginlik yaşayan birçok CHP’li kendi açısından haklı olabilir. Ancak Baykal ve Sav dönemi sona eren CHP’de Kılıçdaroğlu ile yeni bir süreç başladı. Bu süreçte parti içi demokrasiyi, örgüt iradesini arayan bir yüksek siyaset anlayışı görev başında.
***
Adnan Keskin, Umut Oran, Ercan Karakaş, Murat Karayalçın, Nihat Matkap gibi isimlerin CHP yüksek siyasetinde yer alması Muğla CHP örgütlerinde güvercin ürkekliği yaşayanlara kifayetsiz gelse de biz yüksek siyasete, kararlarına olan inancımızı yitirmeyeceğiz.
2014 büyükşehir statülü seçimlerde CHP Genel Merkezinin belediye başkan adaylarını Eğilim Yoklaması ve anketlerle yapılacağı açıklamasına karşın, örgütlerde hakim olan bu ürkeklik, CHP içerisinde mevzilerini korumak isteyen sürer durumcu siyasetçiler tarafından da körüklense de bir sonuca ulaşamayacaktır. Bu sefer avcılar kazanamayacaktır.
***
Muğla CHP örgütleri içerisinde yer alan birçok siyasetçi, ortada genel merkez tarafından alınmış Eğilim Yoklaması kararı olmasına karşın sözüne “Tamam da” diyerek başlıyor. Birçok okumuş yazmış, ideolojik olgunluğa erişmiş, kişilik sahibi CHP’li; “Tamam da! Musa Gökbel’in adaylığı çok önemli. Keza Fevzi Topuz’un da öyle. Bunun yanında Ali Arslan’ın da aday adayı olarak çıkması önemli. Biz bu adaylara bir şey demiyoruz. Ancak genel merkez bize göre ön seçim ya da eğilim yoklaması yapmayacak. Daha öncede böyle şeyler oldu. Keşke ön seçim yani eğilim yoklaması yapılsa” görüşünü sokağa ve birilerinin değirmenine taşımaya devam ediyor.
***
Yukarıdaki siyasetçi tanımına uyan yine birçok siyasetçi ise; “Biz Osman Gürün’ün adaylığına karşıyız. Bu nedenle Dr. Ali Arslan’ın adaylığını önemli buluyoruz. Eğer Başkan Gürün aday olursa tıpkı Dr. Ali Arslan gibi aynı seçmen grubundan beslenecek. Böylece Osman Gürün’e giden oyların bir kısmı engellenmiş olacak” görüşündeler.  Onlar Osman Gürün’ü kafaya takmaya devam etsinler, biz güvercin ürkekliğinin bu süreci vazgeçilmez bir kader noktasına götüremeyeceğini biliyoruz.
Bu işin bir ortası yok!
***
Ancak biz yinede güvercin ürkekliği yaşayanlar için bugünkü sürece başka bir açıdan bakmak istiyoruz. Beyler; bugün ortada tüm ihtimallerin yanında bir de ‘seçim ekonomisi ve parti gelirleri’ diye bir gerçek daha var. Bu gerçek, inanın belediye başkan adaylarını belirleme yöntemi kadar önemli.
İzin verin bunu size anlatalım.
***
Muğla CHP örgütleri 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan aday adaylarını ve belediye meclis aday adaylarını ön seçimle belirleme kararı aldı ve bu kararı genel merkeze taşıdı. Taşınan bu kararın ardından CHP Genel Merkezi 71 ilde belediye başkan aday adaylarını Eğilim Yoklaması ve Anketlerle belirleyeceğini açıkladı. Bilinsin ki; Bu gün CHP’de rekor düzeyde aday adayı bulunmasının nedeni CHP Genel Merkezinin aldığı Eğilim Yoklaması kararıdır.
***
Fobiye dönüşmüş tüm korkulara karşın büyük şehir dahil, belediye başkan aday adaylarının ve belediye meclis üyelerinin seçilebilme ihtimali ve yöntemi ortadadır. Kimse bu gerçeğe su karıştıramaz! Muğla il genelinde yaklaşık 250 siyasetçi, aday adayı olmanın ekonomik bedelini ödemiş, genel merkezin yerel yönetim eğitimlerine katılmış ve bu süreci yaşamıştır. Bu konuda CHP örgütlerine en iyi örnek merkez yerleşke de yaşananlardır. Muğla merkez örneklemesine daha yakından bakalım.
***
Büyük şehir belediye başkan adaylığını ilk açıklayan Musa Gökbel oldu. Bu kararından önce ilin tamamında iki büyük tur atan Musa Gökbel, ilk seçim bürosunu Muğla merkezde açtı. Ardından Temmuz ayında başlayan aday adaylığı sürecinin maddi manevi bütün koşullarını yerine getirdi. Bugün Musa Gökbel’in seçim bürosunda yaklaşık 10 kişi görev yapıyor. Seçim bürosuna gelip giden partiliyi saymak mümkün değil. Seçim bürosu arı kovanı gibi işlemeye devam ediyor ve günlük masrafları ortada…
***
Musa Gökbel’in ardından Fevzi Topuz’da büyük şehir belediye başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı. Topuz’da tıpkı Gökbel gibi günlük turların ardından aday olmanın maddi manevi gereklerini yerine getirdi. Ardından Ali Arslan’ın aday adaylığı açıklaması geldi.
CHP’de bu üç aday adayının her birisinden büyük şehir aday adaylığı için alınan ücret tam 9 bin lira…
Bugüne kadar aday adaylığın açıklayan Gökbel, Topuz ve Arslan’ın CHP ekonomisine koyduğu katkı 27 bin liradır. Bugün büyük şehir belediyesine aday adayı olan bir siyasetçinin il genelinde yürüteceği propaganda sürecinde ulaşım, konaklama, yeme içme gibi maliyetler, basın ilanları ve en küçük yerleşim biriminde yapılacak toplantılara ayıracağı bütçeyi bugünden tahmin etmek zor.
Zor ama; bu bütçenin orta ölçekli bir belde belediyesinin bütçesine yakın bir oranda olacağından da hiç kuşkumuz yok.
***
Merkez yerleşke örneklemesine Menteşe Belediye Başkan Aday adayları ile devam edelim.  Menteşe’de şimdilik Orhan Çakır, Mustafa Şahin, Mehmet Altınay, Bahattin Gümüş, Hilmi Giresun ve Murat Gökalp aday adaylıklarını açıkladı. CHP’de bir ilçe belediye başkan aday adayının adaylık başvurusu yapabilmesi için toplam 3 bin 850 lira yatırması gerekiyor.
Menteşe’nin altı adayının parti ekonomisine katkısı 23 bin lira. Merkezdeki her bir aday, yasa ile sınırları genişleyen Menteşe ilçesinin kırsal bölgelerine her gün düzenli olarak çıkartma yapıyor. Bu aday adaylarının da propaganda sürecinde günlük ulaşım, konaklama, yeme içme gibi maliyetleri en iyi niyetli bakış açısıyla yaklaşık bin lira! CHP’li altı adayın günlük harcaması yaklaşık 6 bin lira civarında. Menteşe belediye başkan aday adaylarının iki ay süreyle yürüteceği parti içi propagandanın kent ekonomisine katkısı 360 bin lira…
***
Bitmedi!
Sırada sayıları yüzleri bulan belediye meclis üyeleri var. Menteşe ilçesinde bir belediye meclis üyesinin aday adaylığı başvurusu için toplamda bin 850 lira yatırdığını biliyoruz. Nüfusu 100 binin üzerindeki ilçelerde bu rakam daha fazla. Bu ücreti meclis üyesi aday adayları ile çarptığınızda ortaya ciddi bir rakamın çıkacağını göreceksiniz. Tıpkı belediye başkan aday adayları gibi, belediye meclisine aday adayı olanların yürüttüğü propaganda sürecinde kişi başı ortalama 20 bin lira gibi bir harcama yapılması bekleniyor. 100 kişide bu rakam iki milyon lirayı buluyor…
***
Siyasette yaşanan tüm med-cezirlere karşın sonuçta ortada siyasetin özellikle partiye ve kente getirdiği çok ciddi bir ekonomi var. CHP’de yaklaşık 250 adayın tetiklediği kent içi ekonomi oluşmuşken, parti içi gelirler ortadayken, örgütte bunca hareketlilik yaşanırken, örgüt kendi kodlarına, kendi iradesine geri dönmüşken, üstelik yüzlerce aday adayı milyonlara varan harcamaları yapmışken, belediye başkan adaylarını eğilim yoklaması ile belirleyeceğini açıklayan CHP genel merkezi çark edip; “Yok efendiler, siz şöyle durun, biz belediye başkanlarını atama yolu ile belirliyoruz, büyük şehre de Osman Gürün’ü atıyoruz” diyebilir mi?
CHP genel merkezi böyle bir yöntemi dayatırsa! O saatten sonra ne olacağını ‘Muğla örgütü değil, partinin yüksek siyaseti düşünmeli’ diyelim ve sonlayalım.
Şeker Bayramınız Kutlu Olsun…