Bugün 9 Eylül.
CHP’nin 90. Kuruluş Yıldönümü.
Büyüm babam, Pisili Mehmet Çavuş.
Mehmet Altınsoy İstiklal Madalyalı bir gazi.
Onu 1972’de kaybettik.
***
Ben Kurtuluş Şavaşı hikayelerini kendisinden dinledim.
Gözleri Atatürk mavisiydi, çakırdı.
Bıyıkları ve kaşları yukarı doğru kalkıktı.
Tütün kokardı.
Pisi Maşat mevkiindeki iki katlı evinde, yazları da Olukbaşı mevkiindeki yayla evinde otururdu. Potur donlu, kaşe paltolu ve körüklü çizmesiyle Mehmet Çavuş çocukluk idolümüzdü.
***
Sinirliydi.
Bir teneke dolusu erkek torunu vardı.
Haylazlığı ve haytalığı hiç sevmezdi.
Benim dışımdaki torunlarına “haramiler” diye seslenirdi.
Beni diğerlerinden ayrı tutar, ayrı severdi.
Ben onun dizinin dibine oturur anlattığı bütün hikayeleri büyük bir sabırla dinlerdim.
Çavuş, Yunan milletine takık’tı.
***
İsmet Paşa ve Atatürk’le ilgili sayısız hatırasını anlatırdı.
Mehmet Çavuş, CHP’liydi.
“Biz bu memleketi kolay kurmadık” diye başlayan ve her bir anı acı, yoksulluk ve mücadele ile geçen milli kurtuluş mücadelesini saatlerce anlatırdı.
Onu dinlerken ocaktan gelen sıcaklıkla dizinin dibine kıvrılır uyurdum.
Anlattıkları ninni gibi gelirdi.
Ben uyuklamaya başlayınca;
“Habibe, çocuğu al” diyerek babaanneme seslenirdi.
Babaannemin kucağında uykulu vaziyette yatağa giderken o;
“Bu sarı oğlun olucek bak görürsün” derdi.
***
Benimle ilgili yüksek beklentileri vardı.
Benim kendisi gibi asker olmamı istiyordu.
Büyük babamın beklentisinin aksine ben asker olmadım.
Ağabeyim Necmi Altınsoy Harbiye’yi bitirdi.
Bugün büyük babamdan kalan İstiklal Madalyası bu nedenle Necmi Albay’da.
Albay, her 30 Ağustos töreninde baba yadigârı İstiklal Madalyasını takarak törenlere katılıyor.
Aile gururunu bugün o taşıyor.
***
Mehmet Çavuş, Cumhuriyeti, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurduğunu ve Cumhuriyetin en büyük miras olduğunu her fırsatta dile getirirdi.
CHP’yi anlatırken aslında Cumhuriyet tarihini anlatıyordu.
Onlar hem halk, hem devlet olmuşlardı.
Cumhuriyeti onlar kurmuşlardı.
Cumhuriyet; onlar için lideri Mustafa Kemal Paşa olan en büyük idealdi.
***
CHP’nin iktidar olamayışına pek kafayı takmazdı.
Bu konularda ev sahibi gibi davranırdı.
Onun yaşamında siyaset Atatürk’le başlamış, İsmet Paşa ile sonlanmıştı.
Gözünü Atatürk’le açan kuvvayı milliyeci bu adam İsmet Paşa ile gözünü yumdu.
***
Bugün CHP’nin kuş mu, deve mi? olduğu tartışılıyor.
Ülke gerçeğini, Türkiye’yi, Ulusal Kurtuluş Mücadelesini bilmeyenlere, bu ulusal davaya inanmayanlara CHP’yi anlatmak hiç kolay değil. CHP’nin benimsediği temel değerleri, aldığı tavırları, işlediği temaları ve karşı çıktığı girişimlerin ilk tarifini ben büyük babam Pisili Mehmet Çavuş’tan aldım.
Bu nedenle CHP’yi tartışanların aslında Cumhuriyet tarihini tartıştıklarının farkındayım.
***
Büyük büyük babam Boyacı Ahmet, büyük babam Mehmet Çavuş ve Babam Cemil Altınsoy, üç kuşak, üçü de CHP’li . Ben CHP’li olmamama karşın CHP’nin bu ülkenin en gerçek, en özgün siyasal partisi olduğunu biliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde kendisini hem halk hem devlet olarak gören bir başka siyasal yapı yoktur. Bugün birileri CHP’yi zihin dünyası dağılmış olarak görse de değişen şartlarda bugün CHP kendisini ortanın soluna, daha sonra da sosyal demokrasiye oturtmasını bilmiş, bir halk hareketidir.
CHP’nin tartışılacak çok şeyi vardır! Doğrudur.
Ama bugün değil.
***
Bugün 9 Eylül.
CHP’nin 90. kuruluş yıldönümü.
Bugün yapılan tüm etkinlikler anlamlı.
90. Kuruluş yıldönümünde CHP’nin bu döneme denk düşen bir başka anlamı daha var.
CHP Genel Merkezi’nin aldığı “parti içi demokrasi ve örgüt iradesi” kararı…
90. Kuruluş yıldönümünde bu karar CHP’lileri taçlandırdı.
90 yıl CHP’ye, CHP’lilere kutlu olsun…