CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın siyasi kulislerde şok etkisi yaratan açıklamasını ve ardından CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk’ün cevap niteliği taşıyan açıklamasını, her ikisini birden dün bu köşeden yayınladık. Yüksek yargıda görev yapan ve arkasından kontenjan kadrosu ile örgüt iradesinin arasına sıkıştırılarak milletvekili olan Sayın Ömer Süha Aldan’ın kendisine yasalarla sağlanan kamusal imkânlar ile ne yapacağı merak ediliyordu. Merak giderildi. Sayın Ömer Süha Aldan, bu açıklamasıyla CHP’lilere siyasetle ne yapacağını gösterdi.
***
Sayın Ömer Süha Aldan, sosyal medyada paylaştığı yazı ile parti içi örgütsel iletişim yöntemini de ortaya koydu. Oysa CHP, idari ve yönetim yapısı diğer siyasi partilerden farklı bir siyasi oluşumdu ve partinin konuşulacak, tartışılacak ve bir karara bağlanacak yetkili kurul ve komisyonları vardı.
Sayın Aldan bu yapıları kullanmak yerine parti içi sorunları ya da yaşananları sosyal medya üzerinden tartışmayı tercih etti. Sonuçta sayın Aldan’ın sanal yöntemi CHP’lilerce kabul görmedi, sanal ortam açıklaması örgütlerde tepkiyle karşılandı.
***
Vekil- örgüt düellosu nasıl sonuçlanır? bilmiyoruz.
Bu iş nereye kadar gider onu da bilmiyoruz.
Bildiğimiz; Siyasi tarihimizin en önemli seçimi olarak kabul edilen büyük şehir statülü seçimler öncesinde; parti içi demokrasi ve örgütsel emek oranını arayan, partinin kendi kodlarına dönmesi için örgüt iradesini egemen kılmak isteyen ve bu konuda statik yöntem ve ilişkilerle mücadele veren Muğla CHP örgütleri derdinin duvarına ‘Örgütsel emek ve parti içi demokrasi’ yazmışken sayın Aldan, vaatsiz, emeksiz seçim kazanarak siyasete olan güveni zayıflatan bir halka olduğunu unutmuş görünüyor.
***
Sayın Aldan’ın sanal ortamda yayınladığı açıklaması ve bu açıklamadaki ifadeleri CHP örgütlerinde tıpkı kontenjan uygulamasında olduğu gibi büyük sıkıntı yarattı. Açıklamaları bir hukukçuya yakıştıramadığını ifade eden CHP’li yöneticiler, sayın Aldan’ın partiyi de dizayn etmeye çalıştığını da iddia ettiler.
Aldan’ın Fethiye İlçe örgütüne, İlçe Başkanı Emrah Doğu ve İl Başkanı Mustafa Öztürk’e yönelik tespitlerini seviyesiz bulan CHP’liler açıklamada yer alan “Bodrum’da ithal adaya karşıyım” sözlerini de “samimiyetsiz” bulduklarını ifade ettiler.
CHP’liler adaylık sürecinde bir vekilin parti içi demokrasiyi kişisel ilişkilere göre inşa etmemesi, gerektiğinin altını çizdiler. CHP’lilere göre; “Parti içi demokrasi Marmaris’e ne kadar gerekliyse, Menteşe’ye, Milas’a, Bodrum’a ve diğer ilçelere de o kadar gerekliydi. Bu süreçte parti içi demokrasinin dağılımı bir vekilin algısına bırakılamaz, bir vekilin eliyle de yapılamazdı. Ortada koskoca örgüt vardı”.
***
Olan biten karşısında CHP’liler kırgın, CHP’liler sinirli.
Bu kırgınlık CHP kulislerine de yansımış durumda.
CHP kulislerinde çok sayıda iddia yer alıyor.
Bu iddialara göre; “Kontenjan uygulaması ile örgüte girmiş, örgütsel hiçbir emeğe sahip olmadan vekil seçilmiş Aldan, bir belediye başkan adayına ‘İthal’ damgası vurarak karşı çıkamaz. Çıkarsa da sözün sahibine ‘Sen nasıl seçildin?’ diye sorulması gerekir”.
***
Zaten CHP’liler de bu soruyu soruyor;
“Siz; nasıl seçildiniz ve siz hangi örgütsel emeğin, çabanın sahibisiniz?”
***
CHP örgütlerinin iddiaları ile devam edelim.
Yine iddialara göre;
“Sayın Aldan örgüte bir turist mesafesinde. Ömer Süha Aldan, örgüt iradesi ve örgütsel emeği ile ikinci kez seçilme hakkını elde eden ve kontenjan uygulaması nedeniyle bu hakkı elinden alınan Emrah Doğu’nun koltuğunda oturuyor!”
CHP’de genel kanı bu…
“Ömer Süha Aldan, Emrah Doğu’nun koltuğunda oturuyor!”
***
CHP’liler sormaya devam ediyor;
“Emrah Doğu’nun koltuğunda oturup;
Emrah Doğu’ya sallamak!
Emrah Doğu’nun koltuğunda oturup;
İl Başkanı Mustafa Öztürk’e sallamak!
Emrah Doğu’nun koltuğunda oturup;
CHP örgütlerine sallamak!
Neyin nesi?
Size bu hakkı Muğla örgütleri mi verdi?”
***
CHP’lilerin soruları ve iddiaları bunlarla bitmiyor.
Devam ediyorlar sormaya…
“Sayın vekil; Sizin CHP örgütçülüğünden haberiniz var mı? Bugün eleştirdiğiniz CHP’li yöneticiler, Mustafa Öztürk ve Emrah Doğu, size örgütçülük dersi verir. Beğenirsiniz beğenmezsiniz; İl Başkanı Öztürk, bugün örgüt iradesini, örgütün ön seçim isteğini ‘kayıpsız’ genel merkeze taşımış bir siyasetçidir.  Örgütçülüğü ortadadır. Koltuğunda oturduğunuz Emrah Doğu ise CHP’ye 27 yılını vermiş bir siyasetçidir. Siz; CHP’ye kaç yılınızı verdiniz? Emrah Doğu’dan önce Fethiye’de CHP; 12-13 bin civarında oy alırken, Emrah Doğu ve ekibi ile bu oylar önce 23 bine ardından 42 bine yükseldi. Bunlardan haberiniz var mı? Bunların sizin için bir anlamı var mı?
Anti demokratik kontenjan uygulaması sonrasında Muğla CHP örgütleri ne yaptı sanıyorsunuz? Kendi özgür iradeleri ile ikinci kez milletvekili olma hakkı tanıdıkları, milletvekili seçtikleri Emrah Doğu’nun yerine, hiç tanımadıkları, adını ilk kez duydukları birisi vekil olarak atanınca  Muğla CHP örgütleri sevindi mi sanıyorsunuz?
Biliniz ki bu kararın ve anti demokratik uygulamanın ardından CHP Muğla örgütleri zil takıp oynamadılar. Partili olmanın, bir yere, bir ideolojiye ait olmanın getirdiği siyasi sorumlulukla hareket ettiler ve acılarını içlerine gömerek, CHP oy taşıdılar. Unutmayın, siz de öyle seçildiniz. Sosyal demokrasiyi, örgütsel emeği, örgüt iradesini bilmiyorsanız, bari haddinizi bilin!”…
***
Bir CHP’li tespiti ile sonlayalım.
“Sayın vekil; Bu parti içindeki siyasi meşruluğunuz Muğla CHP örgütleri tarafından sindirilemeyecektir. Siyasetle olan ilişkiniz size bir vekillik sağlamış olabilir. Ancak biz CHP’lilerin gözünde hiçbir zaman Muğla Milletvekili olma ayrıcalığına sahip olmayacaksınız”…