‘Önce kurultay, gerisi kolay’ başlıklı yazıyı bir tespitle bitirmiştik.
Tespitte “İl kongresine kadar Osman Gürün sonrasında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un ve Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın adı geçiyordu. Ancak Kocadon ve Ali Acar’ın il kongresindeki çıkışı sonrasında bu örgütsel bakış değişti. İl başkanlığı kongresi sonrasında oluşan örgütsel bakışta Kocadon’un yerini; Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Ali Acar’ın yerini ise Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat aldı” ifadelerine yer vermiştik.
Yazının bütününe ve yazıdaki tespite olumlu-olumsuz çok sayıda ileti aldık.
Gönderenler-gönderilmesine katkı koyanlar sağolsunlar.
İl kongresi öncesinde ve sonrasında kaleme alınan köşe yazılarının okurun ilgisini çekeceğini biliyorduk ancak bu kadarını beklemiyorduk.
Bu süreçte yayınlanan; ‘*Alban’ın yüksek hedefli açıklamaları, *Süleyman Uslu ne dedi?, *CHP’de yüksek sadakat dönemi ve il kongresi, *Önce kurultay gerisi kolay’ yazıları kendi içinde bir okunma rekoruna doğru yol alıyor.
Kuşkusuz yazının okunma oranı arttıkça gelen ileti oranı da artıyor.
Belirtelim ki bize gelen iletilerde iki farklı görüş ortaya konmuş durumda.
Buna göre bir grup yukarıda yer alan tespite şiddetle karşı çıkar (!) tespitimize katılmazken, diğer grup tespite aynen katıldığını, bu saatten sonra siyasetin buna göre şekilleneceğini ifade ediyor.
Belediyelerin kendi içinde yaşadığı sorunların örgütsel bir sorun olmadığını, bu tür sorunların büyükşehir belediye meclisinde ya da meclis toplantıları öncesinde yapılan grup toplantılarında tartışılması gerektiğini dile getiriyor.
Bu görüşün tam aksinde ise bir buçuk yıldır danışma meclislerinin yapılmadığına dikkat çekiliyor. Bu gruba göre; ilçe belediyeleri ve ilçe örgütleri ilçe danışma ya da il danışma toplantılarında sorunlarını dile getiremiyor, sorunlarını tartışamıyor.
Böyle olunca da yerel yönetimler arasındaki sorunlar çözüme kavuşamıyor.
İlçe ve il danışma toplantılarında, büyükşehir belediye meclisinde ve öncesindeki grup toplantılarında kendisini ifade edecek zemin ya da fırsat bulamayanlar il kongesini bu nedenle fırsat gördüklerini dile getiriyor.
İl genelindeki örgütlerin bir araya geldiği ender toplantılardan birisi, belki de en önemlisi olan il başkanlığı kongresi bu açıdan bakıldığında örgütsel bir seçim olmanın ötesine geçiyor, başka bir rekabete şahitlik ediyor ve bir ötesinde de belediyeler arası rekabete dönüşüveriyor…
İşin garip tarafı içeriği değişen il başkanlığı kongresi iyi ya da kötü bir sonuca ulaşıyor ve siyaset bu sonuca göre şekilleniyor.
Bizim gibi kenti ve siyaseti yazanlarda kongrede ortaya çıkan bu tablo karşısında olanı biteni doğru okumak adına kaleme sarılıp sürece ilişkin dönemsel tespit ya da tespitlerde bulunuyor.
200’e yakın iletinin içinde Bodrumlu partili bir okurdan gelen ileti, il kongresi sonuçlarına ilişkin bizim bir algı operasyonu yürüttüğümüzü iddia etmiş.
İleti sahibi hazret (!) herhalde bizi tanımıyor.
Hazret, algı yaratmaktan vazgeçtiğimizi bilmiyor…
Yine de ifade edelim ki; Osman Gürün sonrasında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un ve Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın adı geçerken il kongresi sırasında yaşananlar ve sonrasında oluşan siyasi tabloda Kocadon ve Ali Acar’a ilişkin örgütsel bakışı değiştiren biz değiliz.
Ayrıca bu tespit sadece bize ait değil ve artık bunu sadece biz söylemiyoruz.
30 bine yakın üyesi, büyükşehir dahil 10 belediyesi bulunan kentin egemen siyasetinin sahibi CHP’de Kocadon ve Ali Acar’ın siyasi erozyona uğrağı kanısı oluşmuş durumda.
Bu kanıyı biz oluşturmadık, böyle bir algının oluşmasına müdahil olmadık.
Bizim yaptığımız bir gerçeğin tespiti.
İl başkanlığı kongresinde mevcudun devamından yana hareket eden örgütler, mevcudun devamından yana tavır koyan, mevcudun devamını destekleyen Belediye Başkanları Bahattin Gümüş ve Muhammet Tokat’ı siyaseten daha öne çıkarmış durumda.
Bu nedenle sürece ilişkin “2019’a daha üç yıl var, bu derenin altından çok su akar” diyerek teselli bulmaya çalışanları biz fazla tutmayalım, kendilerine başarılar dileyerek sonlayalım…