Partili bir okur, bir dost meclisinde Muğla Kent Gazetesi için “Nihayet bizi yazan bir gazete çıktı. Eleştiri de olsa, övgü de olsa adamlar bizi yazıyor, dikkat ediyorum, hiçbir haberimizi eksik bırakmıyorlar. Büyükşehir haberleri, Menteşe haberleri, vekillerimizin haberleri hepsi bu gazetede yer alıyor. Böyle bir gazeteye ne kadar çok ihtiyacımız varmış. Kentçiler büyük bir eksiği dolduruyorlar” diyerek başlar sözüne.
Sonra yanındaki parti yöneticisi dostlarına gazeteye mutlaka abone olun önerisinde bulunur. Öneriyle kalmaz, ayaküstü işi bağlar.
Gazeteye sahip çıkılması gerekmektedir.
Vakit kaybetmeden gazetenin halkla ilişkiler müdürü Emine Güner hanımı arar:
“Kızım 4 kişi daha abone olacak” diyerek isimlerini verir.
Emine’nin istediği bir göz, Allah verir iki göz.
Emine durur mu?
Benim tanıdığım Emine durmaz.
Alır bohçasını gece vakti, düşer yollara.
Dost meclisini bulur.

Nerede?
Arabacı Restaurant’ta…

-Selam aleyküm (!)
-Be aleyküm selam…
Bilenler bilir, bilmeyenler de yakındır öğrenir.
Emine`de tanışma faslı yoktur,
Emine, insanda 40 yıllık tanışıklık duygusu yaratır.
Tanışma faslını düz geçen Emine, açar tezgâhını masanın üzerine;
Cartcartcart keser abonelik fişlerini,
Oracıkta yapar abonelikleri…
***
Bir başka partiden bir okur; işi gücü bırakır, Muğla Kent Gazetesi’ne destek olunması için kolları sıvar. Bazı partililer karşı çıksa da o; “Tarafsız bir gazete desteklenmelidir. Çünkü bu gazete herkese eşit mesafededir. Gazetenin haber konusunda kimseye perhizi yok. Bizden gelen haberleri de diğerlerini de yayınlıyorlar. Tamam köşe yazılarında eleştiri yapıyorlar ama tarafsız olmaları önemli bir özelliktir, bu gazete Muğla’ya taraftır ve mutlaka desteklenmelidir” görüşünü savunur.
Bu görüşünü düşüncede bırakmaz, işe kendisinden başlar.

Abone olmak için telefonla gazeteyi arar,
Okurun karşısına Emine çıkar.
-Selam aleyküm (!)

-Be aleyküm selam…
Tanışma faslı yine çabuk geçilir,

Bu konuşmadan sonra okur artık; abonedir.
Emine; sosyoloji mezunudur, eli sıkı bir hatundur.
İyi derecede iki dil bilir,

İki dilden biri Fransızca’dır.

Sanat Evi’nden bu yana Emine’nin kalbi de ruhu da bizimledir.

Gazeteyi çıkarmaya karar verince,

Bir yanımız eksik kalmasın diye;
Emine’yi çağırdık önce…

***
Geldi ve işe koyuldu Emine.

Gazeteci’den pazarlamacı, muhabirden ilancı olmayacak, mesleki mesafe korunacak ve herkes işini yapacaktı.Gazetenin genel konseptini oluşturan;“İçerikli pazarlama yöntemi” bir Emine önerisiydi.

Bu haklı öneriyi aldık kabul ettik, öneriyi hayata geçirdik.
Biz işimize baktık,

Halkla ilişkileri de Emine’ye bıraktık.
20 günün sonunda boyumuzun iki katı rakamlara dayandık.
Emine ile daha 20. sayımızda;
“Kötekli Kampüs” ilavesiyle Kötekli’yede ulaştık.
Yıllardır kente uzaktan bakan Kötekli’yi; KENT’in içine kattık.
Öğrencisini, işletmecisini, muhtarını ve akademisyenini sütunlarımıza taşıdık.
***
Kabak tadı vermeden (!) toparlayım.
Bağımsız bir gazeteyi hayata geçirerek kentin çok sesliliğine katkı koyan Gökhan Çağlav,Began ve Berhan Çağlav, matbaa grubunda Birol Tepe ve Yüksel Eryılmaz, haber merkezinde bendeniz Nejat Altınsoy, Mustafa İnci ve Cenk Altınsoy, destekleriyle İhlas Haber Ajansı ve Kayber Avcı, redaktör Nefise Sun,internet editörü Gizem Tekin, ulaşımda Olcay Görgün, gazeteyi okuyuculara ulaştıran Mehmet Çetin ve halkla ilişkilerde Emine Güner gayretiyle size ulaşan Muğla Kent Gazetesi’ne bu kısa süreçte gösterdiğiniz ilgiye teşekkürler…