Ahmet Karaosmanoğlu, Evsel Atık Kanalizasyon bağlantı ihalesi ile ilgili olarak Muğla 2. İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması için dava açtı. Dava; ihalenin 4734 sayılı ihale kanunu 21/b maddesine göre yapılamayacağı gerekçesiyle açıldı. Vatandaşın anlayacağı dili tercih edelim ve şu İhale Kanunu’na bir göz atalım.
İHALE KANUNU -MADDE 21: Aşağıda belirtilen hallerde pazarlık usulü ile ihale yapılabilir:
a) Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması.
b) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.
c) Savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.
Dava 21/b maddesine göre açıldı. Anlamayan varsa parmak kaldırsın…
Bu işleri dert edinen üç beş kişiden birisi olan Ahmet Karaosmanoğlu, ihale dosyasında bir inceleme yapar ve inceleme sonrasında ihalenin usulsüz yapıldığı iddiası, vatandaşın bu ihale yöntemi ile evsel bağlantılar için çok yüksek fiyatlar ödemeye mahkum bırakıldığı gerekçesi ile dava açar. Bir yurttaş olarak Ahmet Karaosmanoğlu “Kamunun zarara uğratılmasını engellemek adına yapılan ihalenin yürütmesinin durdurulması için “bireysel” bir dava açar. Anlamayan varsa parmak kaldırsın…
Ahmet Karaosmanoğlu, bu işlere kafa yoran, muhalif olan üç – beş kişiden birisi olarak artık “mahallenin kötüleri” arasındaki yerini aldı. Belediye ve uygulamaları konusunda kötü oldukları yetkili makamlarca önceden tescillenmiş olanların listesine eklendi.
Sayın Karaosmanoğlu, aramıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz…
Kanalizasyon, arıtma tesisi, evsel bağlantı gibi kentin en önemli projesi hakkında kamuoyu bilinci yaratmak adına davet beklemeksizin kendi köşemizden ve yazıp çizmeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Konunun daha çok gazetede, daha çok köşe yazarında ele alınması ortak dileğimizdir. Bu konuyu sayfalarına taşıyan gazetecilerle taşımayan gazetecilerin aynı birim maliyeti üzerinden hazırlanmış faturaları ödeyeceğini unutmayalım. Anlamayan varsa parmak kaldırsın…