Menteşe, Ula ve Dalaman’da yapılan Eğilim Yoklaması sonuçları kentin gündemine oturdu. Anlaşılan tepki ve tartışmalar uzun bir süre daha devam edecek.
Sonuçlar üzerine kimileri hala parmak hesabına devam ederken kimileri de ötesine geçti.
Eğilim yoklamasının ardından ortaya çıkan tabloda ilk fireyi Dalaman CHP İlçe Örgütü verdi.
***
Sandıkta 482 oyun 272’sini alarak Dalaman Belediye Başkan Adayı olan Muhammet Şaşmaz’a tepki olarak CHP Dalaman İlçe Başkanı Erol Ertunç ve yönetimden 9 kişi, görevinden istifa etti.
***
İstifa; siyasette önemli bir mekanizmadır.
Ertunç ve ekibinin istifası;
CHP’nin Sakar Altı siyasetinin seyrini değiştirebilir.
Dahası istifa; erketeye yatmış AKP kadrolarını harekete geçirebilir.
***
Bu süreçte AKP; Ayhan Günay’la ilişkisini haklı bir zemine oturtabilir (!)
Dalaman Çukuru siyasetini yeniden organize edebilir…
***
Niyetimiz “Dalaman’da ne olur?” Türünde bir yazı kaleme almak değil.
Ancak bu süreçte belediye başkan adaylarını ön seçimle sandıkta belirleme hakkına kavuşan CHP örgütlerinin parti içi demokrasiyle olan ilişkilerini kaleme alabilir, yorum ve tahlillerimizle örgütü analitik bir bakışla buluşturabiliriz.
***
Bu noktada Dalaman’da yaşanan istifalar bu analitik bakışın temelini oluşturabilir.
Dalaman bizim için, sandık iradesine saygı duyulma oranıyla sadece bir örnektir.
Derdimiz Dalaman siyasetine burnumuzu sokmak değildir.
Yarın bir başka yerleşke de (!)
Aynı türde şeyler yaşanabilir,
Sandıktan çıkan iradeye dayalı tepkiler,
Yeni istifalar getirebilir…
***
‘Ya benimsin ya toprağın’ anlayışına dayalı istifalar, istifa sahiplerini büyütmez…
Bu nedenle Dalaman istifalarını ideolojik temele dayamak mümkün değildir.
İstifalar sonuçları anlamında;
İdeolojik değil, bireyseldir (!)
***
Parti içi demokrasinin işletilmesi adına tüm CHP örgütleri tarafından alınmış ve genel merkeze ulaştırılmış ön seçim kararının altında Dalaman İlçe Örgütü’nün de ‘oluru ve imzası’ vardır.
***
Bu karara imza koyanların bugün sandıktan çıkan iradeye saygı göstermemeleri siyasi bir hamle olmanın çok ötesinde bir anlam taşımaktadır.
İstifalar, istifa sahiplerinin demokrasi anlayışının ortaya konulması ve sergilenmesi açısından önemlidir.
***
Kusura kalmasınlar (!)
Siyasette bu içe dönük, sığ ve tek taraflı beklentiler,
Demokrasiden sayılamaz.
Bunun üzerine bir şey inşa edilemez…
***
Örgüt iradesine dayalı, parti içi demokrasi;
‘Bir mide sorunu değildir’…
Bu durumda sandıktan çıkan iradenin hazmı;
Kızılay Sodasıyla bile sağlanamaz.
***
Tek aday bulunan ilçelerde mecburen (!) atama,
Birden fazla aday adayı bulunan;
Menteşe, Ula ve Dalaman’da,
Tüm üyelerin katılımıyla Eğilim Yoklaması yapan CHP’de;
Sandıktan çıkan iradeye (!)
Sonuçları ne olursa olsun,
Nereye ulaşırsa ulaşsın!
Mutlak sahip çıkılmalıdır…
***
Örgütsel emeğin, örgüt iradesinin,
Parti içi demokrasi eliyle sağladığı ve sonuçlandırdığı sandık iradesi;
Kimsenin beğenisine sunulmuş bir ikram değildir (!)
Parti içi demokrasi, her haliyle,
Büyük, örgütsel bir çabanın ve emeğin ürünüdür.
CHP örgütlerinin bu süreçteki en kıymetli hazinesidir…
***
Parti içi demokrasi; bir ikram değildir.
Seçilebilme gayretini siyasetin ve ideolojinin üzerinde görenlerin bu irade karşısında ağız-burun kıvırmaları, sandıktan çıkan örgütsel iradeyi değiştirmez, iradeyi itibarsızlaştırmaz.
Orta Muğla’da, Merkez Menteşe’de; Bahattin Gümüş ve Ula’da Ümit Karaarslan,
Sakar Altında, Dalaman Çukuru’nda; Muhammet Şaşmaz,
CHP örgütlerinin iradeleriyle sandıktan çıkmış ve adaylık tescili yine örgütler tarafından yapılmış siyasetçilerdir. Hiçbir tepki ve istifa sandıktan çıkan bu iradenin üzerine çıkamaz.
CHP örgütleri, bu süreçte sandıktan çıkan iradenin hem sahibi, hem de koruyucusu olmalıdır…