Muğla çok Başbakan gördü, birçok Başbakan ağırladı.
İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit,
Turgut Özal, Erdal İnönü, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz…
Kenan Evren’in Muğla ziyaretinde yerlerin deterjanla yıkanması ve alınan sıra dışı tedbirler hariç hiç birisinde bu kadar önlem alınmamış, hiç birisinin Muğla ziyaretinde şehir bu oranda felç olmamıştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha öncede Muğla’yı ziyaret etmiş, siyasi amaçlı etkinlikler düzenlemişti. Ancak hiç birisi yaşam konforumuzu, günlük yaşamımızı bu kadar etkilememişti.
Erdoğan’ın hafta sonundaki ziyareti;
Alınan olağanüstü tedbirleriyle adeta hayatımızı felç etti.
İş o kadar abartıldı ki;
Tedbirler tedbir olmaktan çıktı (!)
Muğla’da adeta geçici bir “Sıkı Yönetim” ilan edildi.
***
Başbakanı Beklerken;
Muğla Valiliği Toplu Açılış Töreni ve Mitingle ilgili bir genelge yayınladı.
Bu genelgeyle;
İl genelinde, ilçeler dahil (!) her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşler, basın açıklamaları, çadır kurma, stant açma ve benzeri türdeki tüm etkinlikler, belirtilen amaçlar doğrultusunda yapılacak toplu seyahatler, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu esenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla yasaklandı.
***
Başbakanı Beklerken;
Yine Valilik tarafından yayınlanan ikinci genelgeyle de;
29 Kasım 2013 Cuma günü akşam saatlerinden itibaren (!)
Cumhuriyet Meydanı ve Cumhuriyet Meydanına çıkan yollar,
Cumhuriyet Caddesi, Recai Güreli Caddesi, Özer Türk Caddesi,
Zübeyde Hanım Caddesi, Naci Karaosmanoğlu Caddesi,
Kurşunlu Caddesi, Ethem Serim Sokak,
Zihni Derin Caddesi, Hasan Ali Yücel Caddesi,
Çaylılar, Çakırlar ve Çınar sokaklarında,
Park ve araçla seyir yasağı getirildi.
***
Başbakanı Beklerken;
Başbakan’ın Toplu Açılış Töreni öncesinde olası bir provokasyonu engellemek adına yapılan önlemler bize göre; barış, huzur ve demokrasi kenti Muğla’da biraz abartıldı.
Ziyaret öncesinde basın aracılığıyla ilan edilen güvenlik tedbirli genelgelerin 29 Kasım’dan 2 Aralık tarihine kadar dört gün süreyle geçerli olduğu ilan edildi.
Tabir yerindeyse Muğla’da hayat durdu.
5 bine yakın güvenlik görevlisiyle kuş uçurulmadı.
Havada kuşların yerini helikopterler aldı…
***
Başbakanı Beklerken;
Alınan olağanüstü tedbir ve uygulamalara ilk ve tek tepki Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan’dan geldi. Gürkan, yerel basına yaptığı açıklamasında tepkisini şu sözlerle dile getirdi.
“Kolluk güçleri, kamu düzeni, kamu güvenliği daha çok özgürlükler içindir. Başkalarına zarar vermediği sürece o hak ve özgürlükler hiçbir şekilde engellenemez. Örnek vermek gerekirse Sayın Başbakan Milas’ta konuşma yaparken Muğla’nın Yerkesik Beldesinde bir başkası Başbakan’ın görüşlerine katılmadığını basın açıklaması veya bir etkinlikle duyurma hak ve özgürlüğüne sahiptir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesi ile güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklere dokunulamaz. Bu hak ve özgürlükler kanunla da değiştirilemez”…
***
Başbakanı Beklerken;
Asıl tepkiyse yayınlanan genelgelerin uygulamasında ortaya çıktı.
Çok sayıda yolun yaya geçişine kapatılması,
Kentin günlük yaşamını, yaşam konforunu etkiledi.
Ve sonuçta kent sakinlerini çileden çıkardı.
Başbakan Erdoğan’ın konuşma yapacağı ses düzeninin saatlerce test edilmesi sinirleri yıprattı.
“Test, bir, ki, üç, ha- ha, sey, daha” gibi yüzlerce kez tekrarlanan,
Sektörel sözlerle yapılan test önlemlere ayrı bir anlam kattı.
Kerelerce yapılan test nedeniyle;
Bu sesleri Muğla’da duymayan kimse kalmadı.
Ses; bütün gece ve ertesi gün tüm sokaklarda yankılandı.
***
Başbakanı Beklerken;
Her siyasi etkinlik gibi bu etkinlikte kendi iç ekonomisini yarattı.
Simitçiler, Kestaneciler, Mısırcılar, Çekidekçiler ve
Milli Piyango satıcıları da etkinlikten nasibini aldı.
Cumhuriyet Meydanına yakın olan pastane,
Kafe, çay bahçesi ve restoran gibi sosyal alanlar,
Tıka basa meraklı insanlarla ve partililerle doldu.
Etkinlikte uzunca süredir kötü günler geçiren yerel esnafın bir gün süreyle bile olsa yüzü güldü.
Nihayet saat 14.15 civarında Başbakan Erdoğan’ın uçağı Milas Havalimanına indi…