Geçtiğimiz gün Menteşe Ula Süt Üreticileri Birliği çatısı altında üretim yapan süt üreticileri, sütlerini satacak yer bulamadıkları için yüzlerce litre sütü sokağa dökmüştü. Bir önceki yazıda sütün yola dökülmesine seyirci kalmamak adına Milas’a hareket edeceğimizi ifade etmiştik.
Menteşe Ula Süt Birliği sütü sokağa dökerken Milas İlçesi Süt Birliği üreticileri ne yapıyor diyerek Milas’a ulaştık. Milas İlçesi Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Başkan Yardımcısı Nurettin Pinar ve Birlik Genel Müdürü Soner Güney’le görüştük.
Gördük ki Milas’ta süt sokağa dökülmüyor (!) Diğerlerinin aksine Milas’ın sütü, değerini koruyor. Milas İlçesi Süt Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Gezgin, daha önce birlik olarak süt piyasasının içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan etkilenmediklerini dile getirmiş ve bu başarının sırrını “Milas Süt birliğinin bu kadar büyüyerek bir anda atılıma geçmesinin nedeni, üreticilerle aramızda olan iletişimden, örgütlü yapımızdan kaynaklıdır” sözleriyle açıklamıştı. Başkan Gezgin’in açıklamasının ne anlama geldiğini Milas’a ulaşınca gördük. Milas Süt Birliği, 3 bin üyesiyle, kaliteli üretimi ve artan üretim kapasitesiyle, yönetim ve idari yapısıyla, kendisine ait hizmet binasıyla ve 60 kişilik zıpkın gibi kadrosuyla bize “pes” dedirtti. İtiraf etmeyiliyiz ki Milas’ta ne yaptığını bilen yönetim kadrosundan oluşan kurumsal bir yapıyla karşılaştık. Üyelerinin mevzuat, bürokrasi işlerini bile çözmüş birlik yönetimi, bunun ötesinde satış pazarlama sorunlarını da örgütlülük yapısıyla, kaliteli üretimiyle aşmış durumda. Diğer birlik üyeleri alıcı bulamadığı için sütü sokağa dökerken, Milas’ta gördük ki birlik üyeleri sütünü Türkiye’nin en büyük firmalarına vermenin, parasını tıkır tıkır almanın keyfini çıkartıyor.
3 bin kişinin adına Başkan ve yönetimi bir kez daha kutladıktan sonra Ali İhsan Gezgin Başkan’a sorduk. “Orta Muğla’da birliklerin bazıları sütlerini sokağa döküyor, ne diyorsun?” dedik.
Sorumuz üzerine Başkan Gezgin, çok önemli açıklamalarda bulundu. “Bugün dünya aile çiftçiliğine dönerken, biz büyük işletmelere doğru geçiyoruz” diyerek söze başlayan Gezgin, 5 bin baş, 10 bin başla sektöre giren sanayicilere dikkat çekti.
Sektöre işi bilmeyen insaların girmesinin yanlışlığına vurgu yapan Başkan Gezgin, “Bu sanayiciler devlet desteklerine daha çabuk ulaşırken, benim üreticim devletin verdiği imkânlardan faydalanamadı. Bugün yaşanan sorunun temeli arz ve talep meselesidir. Artık arz ve talep birbirini tutmuyor. Yurtdışına ihracat yapamıyoruz çünkü süt fiyatlarımız çok pahalı. Fransa’da süt 0,90 TL iken bizde 1.70 TL. Süt tozu, 4 TL iken, bizde 8 TL’ye mal oluyor. Biz bu şartlarda dışarıya süt ihraç edemezsek, hatta dışarıdan süt ithal edersek sektörün sonu yine aynı olacak. Yurt dışından o kadar çok düve geliyor ki; Avrupa’daki düveleri bitirdik” dedi.
Başkan Gezgin, Türkiye’nin uluslararası rekabetteki konumunu da şu sözlerle açıkladı. “Diğer ülkelerin sattığı fiyata biz mal ediyoruz. Ayrıca pazar onların elinde. Bizim ya fiyatı düşürerek ya da farklı bir uygulamaya giderek satmamız gerekecek. Bununla birlikte komşularımızda yaşanılan savaş nedeniyle buralara da süt ihracatı yapamıyoruz. Ülkede oluşan süt fazlalığının eritilmesi gerekiyor. Bu noktada sektör, bakanlığımızın alacağı kararı bekliyor. Umutluyuz, inşallah hayırlı bir açıklama yapılır. Ancak önemle ifade etmeliyim ki; bu işi uzmanların yani köylünün yapması gerekiyor. Bu iş İstanbul’dan oturup ‘Bodrum’da çiftliğim var’ demekle olmuyor. Lisanslı üretici olmak gerekiyor. Üretiyoruz tamam ama tüketime yönelik bir çalışma yapılması gerekiyor. İşin bu ayağı unutuldu”…
Milas’ta gördük ki süt sokağa dökülmüyor.
Milaslı üreticiler, diğer bölge üreticilerinin aksine ‘deve dişi’ gibiler. Zira Milas’ta ne yaptığını bilen, kendisine yüksek hedefler koymuş ve bunları başarmış, üye memnunuyetini ziyadesiyle sağlamış güçlü bir örgüt var. Başkan Gezgin’e bu örgütsel iradenin ve gücün kaynağını da sorduk. Gezgin Başkan birliğinin kurucu iradesini oluşturan meslek sırrını şu sözleriyle özetledi: “Birlik başkanının sadece anladığı işi yapması gerekiyor. Bu işi yapan adamın ayağına tezek değmesi lazım. Bu işi yapanların işi rant kapısı olarak görmemesi gerekiyor. Bazıları tacirlik yapıyor, üreticisini bilgilendirmiyor, üreticisini eğitmiyor. Biz birlik olarak idari yapılanmamızın yanında, sütümüzün kalitesini de arttırdık. Firmalarla anlaşmamızı sağlıklı bir temelde yaptık. Tabi ki, üretici olarak bizimde sorunlar karşısında canımız yanıyor. Ancak kurduğumuz birlik üreticimizin haklarını korumanın ötesinde Milas’ta borsa görevini de üstleniyor. Sütümüzün fiyatını biz belirliyoruz. Kimse aşağısına buradan süt alamıyor. Diğer yerlerde daha aşağıya süt alınıyor. Çoğu birlik başkanı burayı rant kapası olarak görüyor.”
“Doğru söz, doğru kelam sahibini arar bulur” diyerek sonlayalım…