Biliyoruz ki herkes bu gün ne yazacağımızı merak ediyor.
CHP yüksek siyasetinin, MYK’sının beş saat süren toplantı sonrasında Muğla büyükşehir belediye başkan adayı olarak mevcut başkanı yeniden aday göstermesine ilişkin ne söyleyeceğimizi (!) ellerini ovuşturarak bekleyenler var.
Uzatmayalım ve merakları giderelim.
***
Hiç kimse örgüt iradesinin,
Parti içi demokrasinin,
Yok sayıldığı bir uygulama karşısında bizim;
“Hayırlı Olsun” diyeceğimizi beklemesin.
***
Seçme-seçilme hakkı elinden alınmış bir örgüte (!)
“Hayırlı olsun” demek, bizim meşrebimizde yok.
***
Mevcut başkanla devam kararı,
Kime hayırlı olduysa oldu (!)
Bildiğimiz, başkan adaylarını;
Tüm üyelerin katılımıyla, ön seçimle belirlemek isteyen CHP’lilere hayırlı olmadığı…
***
Nerede duruyorsan?
Mücadeleye nereden bakıyorsan?
Sen oradasındır…
***
Bizim durduğumuz yer belli.
Bizim mücadele alanımız demokrasi…
Bu nedenle;
Demokrasiyi yok sayanların,
Örgüt iradesini yok sayanların
Biz de olur bir tarafı yok…
***
CHP yüksek siyaseti kararını verdi.
Bu kararlarla anladık ki;
CHP varoluşunu, kendini var eden,
Sol ideolojisini kaybetmiş (!)
Hâkimiyet vasat krallıkların eline geçmiş.
Sol ideoloji yerini;
Muhafazakâr, liberal ve statik ilişkilere bırakmış (!)
Yüksek siyaset;
Makyavelist bir çizgiye gelmiş.
***
Siyaset; Amaca varmak için bütün yolların kullanılması gerektiğini söyleyen ve her yolu meşru gören fikir akımına, Makyavelizme teslim olmuş.
***
Hayat en iyi öğretmendir.
CHP MYK’sından çıkan kararla bir kez daha (!)
CHP’ye umut bağlamanın sonuçları alınmış oldu.
***
Ortada beklenecek bir durum yok.
Şimdi asıl soru;
Örgüt iradesi yok sayılırken,
Parti içi demokrasi rafa kaldırılırken,
Muğla kendisini yok sayanı (!)
Var etmeye devam edecek mi?
***
Sıradan üyelerini ve delegelerini,
Belediye Başkanlarını ve meclis üyelerini,
Ve dahi Milletvekilini belirleme hakkına tecavüz edilen Muğla; “Saygılı Yosma” olarak mı kalacak?
***
Parti içi demokrasi konusunda,
Hamasi nutuklar atan,
Kendisini kandıran yüksek siyasete (!)
“Hak ettiğiniz gibi yönetiliyorsunuz” diyen yerel işbirlikçilerine
Kim ya da kimler hesap soracak?
***
CHP yerel örgütlerinin,
Seçme-seçilme hakları çalınmış,
Ekonomik ve siyasi zenginliğine haciz konmuşken,
Bu haliyle CHP kimin, ne işine yarayacak?
***
Bu CHP ile kim övünecek?
CHP’nin övünülecek bir durumu,
Sahip çıkılacak, arkasında durulacak bir yeri kaldı mı?
“Kaldı diyenler” eller pantolon çizgisinde sahip çıkmaya devam etsin.
***
Bu süreç bizi daha da olgunlaştırdı…
Bu sürecin hayal kırıklıklarıyla dolu hikâyesi,
Kurşun gibi abanmış olsa da üstümüze(!)
Biz; siyaseti nostaljik eksenden,
Gerçekçi değerlendirmelerle,
İdeoloji ve örgüt iradesiyle buluşturma mücadelesine,
Devam etmek niyetindeyiz…