CHP Merkez Yürütme Kurulu, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Osman Gürün’ün atanması yönünde karar aldı.
Muğla CHP örgütleri MYK’dan Belediye Başkan Adaylarının ön seçimle belirlenmesi yönünde karar almasını bekliyordu (!) Ama olmadı.
Yine de bitmiş, kesinleşmiş bir şey yok (!)
MYK kararı 4 Ocak’ta yapılacak Parti Meclisi’nde tekrar gözden geçirilecek.
Adaylar konusunda son kararı Parti Meclisi verecek…
***
Büyük şehir ve ilçe belediye başkan adaylarını ön seçimle belirlemek isteyen ancak bu süreçte atama adayları kucağında bulan CHP örgütlerinin tepkileri giderek dozunu arttırıyor.
Örgütlere dayatılan atama adaylara duyulan tepki, gitgide ete kemiğe bürünürken, şimdiden birçok CHP’li aday adayı başka siyasi partilerle görüşmeye başladı.
CHP açısından gidişat iyi değil.
CHP’deki atama yöntemi; kent siyasetinde yeni bir diplomatik süreç başlatacak gibi görünüyor.
***
Bu süreçte her ilçenin tepkisi kendi içinde duruyor.
Kendi içinde durmayan, kabına sığmayan tek ortak tepkinin adresiyse Osman Gürün…
***
Gürün, kendisine duyulan tepkinin farkında.
MYK’nın atama adayı Gürün, dikkat edilirse henüz aday olmanın tadını çıkarmış değil.
Ortada bir heyecan yok…
Festivali olsa da henüz ortada ne davul ne zurna var (!)
Ne de kurulmuş kutlama sofraları…
O da biliyor ki; Parti Meclisi MYK kararını değiştirebilir.
Siyasette son 24 saatte her şey olabilir…
15 Şubat 2014 saat 17.00’ye kadar (!)
Partilerin aday listeleri seçim kurullarına teslim edilinceye kadar, siyasette ve tercihlerde her şey olabilir…
CHP’de bu konuda çok örnek var ve sonuçta;
Yerel tepkiler, genel sonuçları değiştirebilir…
***
MYK’nın atama adayı Osman Gürün’ün atamayla ilgili bu süreçte yaptığı “ölçülü” açıklamalar, henüz her şeyin bitmediğini gösterir nitelikte.
Gürün bu ara kelimeleri özenle seçiyor, temkini elden bırakmıyor.
Atama sonrası basına verilen demeçlerde de bunu görmek mümkün.
Hizmet döneminde halkla, meslek odalarıyla, kitle örgütleriyle çelişen birçok kararın sahibi olan Gürün, atama sonrasında yaptığı “Halkımız ne isterse o olacak” açıklamasıyla dikkat çekiyor…
Gürün bu ara fazlasıyla halkçı, çoğulcu, katılımcı ve demokrat…
***
“Halk ne isterse o olacak” (!) açıklaması özensizdir ve samimiyetten uzaktır.
Yerel yönetimler ve toplumsal çelişkiler anlamında Gürün dönemi başka hiçbir dönemle kıyaslanamaz.
Gürün dönemi; halk-belediye çelişkisinin zirve dönemidir.
“Halk ne isterse o olacak” açıklamasının sahibi olan Gürün’ün yakın bir tarihte, geçtiğimiz bir kaç yıl içerisinde halkın isteklerini ne kadar önemsediğine bir göz atalım…
Eski Garaj Alanı, Evsel Atık Bağlantıları ve Yol Katılım Bedellerini ve tüm bunlara karşın direnen “Vatandaş” Ahmet Karaosmanoğlu’nun mücadelesini hatırlayalım.
Biz balık hafızalı bir toplumuz, çabuk unutuyoruz…
***
Son 15 yılın en büyük toplumsal çelişkisinin Eski Garaj Alanı’nda yaşadık. Halka, STK’lara ve Meslek Odalarına karşın Gürün ve Muğla Belediyesi bildiğini yaptı. Tüm unsurları yok saydı.
Protestolar günlerce sürdü, platformlar kuruldu…
Biliyorsunuz bu ihale iptal edildi.
İtirazlar Danıştay’da (!)
İhalenin iptal olacağı yönünde yazılı uyarılar almasına karşın, ihaleyi onaylayan belediye, halkı ve meslek odalarını karşısına aldı. Yargının ihaleyi iptal etmesinden sonra ihaleyi meşru hale getirmek için imar planı değişikliğine imza atıldı.
Bu değişiklikte yargıya gitti.
İmar planı davası açıldı ve dava kaybedildi.
Sonuçta itirazlar Danıştay’da…
***
Evsel Atık Bağlantıları İhalesi de halkın ve meslek odalarının tüm uyarılarına karşın devam etti. Bu konuda açılan dava da haksızlığı ortaya çıkardı.
Bu ihale de iptal edildi.
İhale iptaline karşın ihaleyle ilgili olarak halka borç tahakkuk ettirildi.
Halkın birçoğunun belediye hesaplarında iptal olan ihaleyle ilgili borcu görünüyor ve belediye bunları almaya çalışıyor…
***
Peki; Ya yol katılım bedelleri?
Belediyenin 2464 sayılı yasa gereği halkından yol katılım bedeli alamayacağı açık belirtilmişken kanalizasyon çalışmaları için bozulan yolların bedeli de halka tahakkuk ettirildi.
Bu gün “Halk ne isterse o olacak” diyenler nedense o gün isyan eden halkın sesini duymadılar.
Yol katılım bedellerinin iptaliyle ilgili olarak ta dava açıldı.
Bu dava devam ediyor, bildiğimiz kadarıyla henüz sonuçlanmadı.
2464 sayılı yasa gereği para alınmaması gerektiği yönünde genelgeler belediyeye ulaşmasına rağmen halktan para alınmaya devam edildi…
***
Yukarıda yer alan çelişkiler, Gürün dönemine ait olan çelişkilerdir.
Hepsi de toplumsaldır.
Ne değişti de Osman Gürün; Eski Garaj Alanı, Evsel Atıklar ve Yol Katılım Bedelleri konusunda çeliştiği halkı düşünmeye başladı?