“Yarım Asırlık Misafirlik” başlıklı yazıya çok sayıda ileti aldık. Gelen iletiler içinden önemli gördüğümüz üç tanesini sizinle paylaşarak başlayalım.
Öyle gazozuna fikir hürriyetini savunmak olmaz.
Tezin karşısındaki karşı teze, saygı duymak gerek.
“Yarım Asırlık Misafirlik” yazına gelen iletinin ilki Ortaca CHP İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya’ya ait.
Sertkaya’nın facebook üzerinden paylaştığı iletisinde şu ifadeler yer alıyor.
“Nejat arkadaşım sanırım siz bazı görüştüğünüz sosyalistlerden bahsediyorsunuz; zira bazı sosyalistlerde ideallerindeki yaşam biçimini kendi bölgelerinde her şeye rağmen CHP çatısı altında yaşama geçirmekte ve toplumcu düşünceyi tüm toplum katmanlarına ulaştırmanın gururu ile yaşamlarına anlam katmaktadırlar. Sevgilerimle”…
***
Sayın Mehmet Sertkaya’yı tanımam.
Ayrıca arkadaşı da değilim.
Sertkaya’nın tespitinde yer aldığı gibi, ‘Bazı sosyalistler ideallerindeki yaşam biçimini kendi bölgelerinde her şeye rağmen CHP çatısı altında yaşama geçiriyor ve toplumcu düşüncelerini tüm katmanlara ulaştırmanın gururuyla yaşamlarını anlamlandırıyorlarsa’ mesele yok…
Sayın Sertkaya’nın telaşlanmasına gerek yok.
Sertkaya gururlanmasına devam edebilir.
Bizim açımızdan bir sorun yok…
Sorun; Birleşik Sosyalist Partinin (BDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) kurucu iradesi olmuş sosyalistlere yönelik yazının bir ‘eve dönüş’ hikayesi olarak algılanması ve CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya’nın; “Burada bizimle çok mutlular ve gururlular” demeye çalışmasıdır…
***
Ortacalı sosyalistlerin hiçbir zeminde ve koşulda olası bir CHP savunusuna ihtiyacı yoktur.
Sonuçta Ortacalı sosyalistler ideallerindeki yaşam biçimini kendi bölgelerinde her şeye rağmen CHP çatısı altında yaşama geçiriyorlarsa çıkarlar; “Biz CHP çatısı altında toplumcu düşüncelerimizi tüm katmanlara ulaştırıyoruz (!) Bununla da gurur duyuyoruz” diye söylerler…
Ortacalı sosyalistler olası bir savumayı yapacaklarsa (!) kendileri yaparlar.
Bunu yapmak için CHP’ye ve onun ilçe başkanına ihtiyaç duymazlar…
***
Sonuçta CHP İlçe Başkanı olarak Sayın Mehmet Sertkaya’nın CHP çatısı altındaki “oy veren” sosyalistlere sahip çıkması önemlidir.
Umarız Sayın Sertkaya bu hassasiyetini Ortaca Belediye Meclisi aday listesinde, fermuar sisteminde de gösterir (!) Mutlu ve gururlu sosyalistlerin belediye meclisinde seçilebilir noktalarda yer almalarını sağlar…
Bu süreçte önermelerin yakın takibinde olacağımızı belirtelim…
***
“Yarım Asırlık Misafirlik” yazısına ikinci önemli ileti de Hasan Balı’dan geldi.
Balı’da tıpkı Sertkaya gibi CHP’li.
CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi.
“Öyle gazozuna fikir hürriyetini savunmak olmaz” sözünü yineleyelim ve Balı iletisini de size aktaralım…
Hasan Balı iletisinde diyor ki;
“29 yıl önce Kemalist diye rahmetli ağabeyim Hilal Köseoğlu ve arkadaşlarıma işbirlikçi diyen sosyalistler mi bunlar? Güldürmeyin. Alay ettirmeyin sosyalist olmuş ,sosyalist yaşamış insanlara ayıp etmeyin … Beklentilerine karşılık bulamayınca işi sosyalizm adı arkasına saklanarak bulamaca döndürmeyin”…
***
Sayın Hasan Balı 29 yıl önce kaç yaşındaydı ve o günlere ilişkin ne hatırlıyor? bilemiyorum. Ama hatırladığım Merhum Hilal Köseoğlu’nun Proleter Devrimci Aydınlık (PDA) çatısı altında olduğuydu. İdeolojik farklılık olmasına karşın tüm sol unsurlar Hilal Köseoğlu’na büyük saygı duyardı.
***
Yeni yetmeler bilmeyebilir…
Proleter Devrimci Aydınlık 1970’de Aydınlık Hareketi’nin ikiye bölünmesinde Mihri Belli ve Mahir Çayan’a karşı Doğu Perinçek’in başını çektiği gruptu. PDA adında haftalık bir dergi yayınlıyorlardı. 9 Mart 1971 darbesine katkı sağlama ve Milli Demokratik Devrim yapma teşebbüsleri yüzünden 12 Mart Muhtırasından sonraki ‘Partiler Üstü Reform Hükümeti’ tarafından kapatıldı.
Sayın Hasan Balı bilmiyor olabilir, biliyorsa da unutmuş olabilir…
Hatırlatalım…
Partiler Üstü Reform Hükümetinin Başbakanı tanıdık bir isimdi.
CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim’di…
Askerler muhtıra sürecinde aradığı ismi CHP içerisinde bulmuştu. Erim, CHP’den istifa etti ve askerlerin isteği üzerine Başbakan oldu…
Merhum Hilal Köseoğlu’nun da içinde bulunduğu, toplumsal mücadelesini verdiği Proleter Devrimci Aydınlık Hareketini CHP kökenli Başbakan Nihat Erim hükümeti kapattı…
Özensiz ve derinliksiz söylemler; devrimcilerin ve sosyalistlerin o süreçte yaşadıkları sancıyı ve travmayı tarifleyemez. Sayın Balı’yı biraz daha dikkatli olmaya davet edelim…
Merhum Hilal Köseoğlu’nun aziz hatırası önünde saygıyla eğilelim ve hiçbir zeminde ve hiçbir koşulda bu değerli ismi, bu fikir adamını tartışmayacağımızı, tartıştırmayacağımızı belirtelim…
***
Sayın Hasan Balı, devrimci hareketin ve mücadelenin önemli ulusal hareketlerinden olan Proleter Devrimci Aydınlık Hareketinin kapısına kilit vuran CHP’nin bu gününde; il yönetim kurulu üyeliğini yapıyor…
İletisinde “Beklentilerine karşılık bulamayınca işi sosyalizm adı arkasına saklanarak bulamaca döndürmeyin” tespitinde bulunan Sayın Balı’ya bizde siyasi istikrarı konusunda takdirlerimizi yeri gelmişken iletelim…
2014 yerel seçimleri öncesinde partisinin belediye başkan adayları ve belediye meclis üyelerini belirleme yöntemiyle Sayın Hasan Balı umarız ‘beklentilerine’ karşılık bulmuştur…
***
“Yarım Asırlık Misafirlik” yazısına gelen üçüncü önemli ileti bir sosyalist’ten.
Mahmut Hayri Sucu’dan…
Sucu, kısa bir not iletmiş.
Sucu’nun; “Ben bir sosyalistim. Sosyalistlere sözü olan bizi bulabilir. Çok uzakta değiliz. Eğer söz sadece kendini böyle adlandıranlarsa? Bunun adı farklıdır” iletisini paylaşarak sonlayalım…