İki Kocalı Model yazısına da ileti yağdı.
Lafı uzatmayalım, sosyal medyadan (!)
Gelen iletilerden bazılarını paylaşalım.
***
Ahmet Tan Karaosmanoğlu;
“Hiç karışmayayım diyorum ama yinede karışayım bari. Peki Arkadaşlar , Nejat abinin siyasi şımarıklık teşhisine katılıyorsunuz da, hiç düşündünüz mü? Bu siyasi şımarıklığın sebebinin ne olduğunu? Muğla da muhalefet partisi olarak hiç özeleştiri yaptınız mı? Yoksa bu şımarıklığı ortadan kaldırmak için sadece düğün, cenaze, asker yemeği gibi çalışmalara devam mı?”…
***
Mehmet Ali Mekik;
“O konuşmayı dinledim. Osman başkan tüm Muğla’nın köylerinin 3/1 Milas’ta dedikten sonra köy ağası gibisin dedi yanındaki Muhammet başkana. İlçedek işlerin bir kısmı Milas Belediyesi bir kısmı da büyükşehir belediyesi tarafından yapılacak diye anlattıktan sonra da gayet sıcak ve espirili şekilde yani bundan sonra 2 kocalı gibi olacak dedi. Diyelim ki Osman başkan şaka yaparken kastını aştı, bunu yazan yazara ve bunu paylaşanlara soruyorum Başbakanın medya çalışanlarını, halkı, iş adamlarını, sendikacıları fırçalarken-bakanların ve başbakanın çocuklarının yolsuzluklarını çıkaran savcı-yargıç ve binlerce polisi sürgün ederken o aralar başka ülkede mi yaşıyordunuz? O konuda tık yok (!) Maşallah başbakan ülkeyi köy ağası gibi yönetirken hiç ses çıkarmıyorsunuz da Osman başkana mı gücünüz yetiyor. Özellikle gazetesinde yazanlara sesleniyorum”…
***
Emre Koca;
“Şimdi adamın eşi dostu kayınpederi akrabası belediyeyi dolandırmazsa, televizyon, vakıf, falan filan kurup memleketin içine etmezse, twitterda akşama kadar sosyal medya maymunu olmazsa, ne yapacak muhalefet Muğla’da? Yok dili sürçtü, yok yolları su bastı falan diyecek. Adamlara done vermezsen neyi eleştirecekler? Bu kadar olur anca. Kızmayın kardeşim yazana da paylasana da”…
***
Yusuf Kayacık;
“Evet arkadaşlar, hep beraber çeviriyoruz kazı 1,2,3 yanmasın. Osman Abi’nin yaptığı siyasi patavatsızlıktır ve bu tür potlar her zaman da haber konusu olacaktır. Bunları yazmak da bir gazetecinin en tabi görevidir. Burada en güzel değerlendirmeyi Ahmet Tan Karaosmanoğlu kardeşim yapmıştır, ceketimi assam kazanırım mantığı ve pasif muhalefet en büyük suçumuzdur, saygılar”…
***
Gelen iletiler bu kadar değil.
Ancak hepsini yayınlamaya imkan yok.
Milaslı bir okurdan gelen iletiyi de size aktaralım.
BŞB Başkan adayı Osman Gürün’ün;
Milas ziyaretinde Milaslılara;
Seçimi kazanırlarsa (!)
Muhammet Tokat’ın “Köy Ağası” olacağını,
Tabir caizse; Milas’ın artık “iki kocası” olacağını söylemesine Milaslı okurdan gelen tepkiyi iletelim.
***
Milaslı okur;
“Nejat bey; İki Kocalı Model yazınızı dikkatle okudum. Muhammet Tokat’a ‘Köy Ağası’ diyen Başkan Gürün hakkındaki ‘Beylerbeyi’ (!) tanımlamanıza katılmıyorum. Muhammet Tokat ‘Köy Ağası’ ise, Osman Gürün’de ‘Kol Ağası’dır. Saygılarımla”…
***
İşte okuyucu dikkati diye buna denir.
Bu ileti üzerine daha dikkatli,
Daha özenli yazmaya karar verdik.
Konuyu iyice açalım istedik.
***
Köy; Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışmak gibi işlevlerle belirlenen, konutları ve öteki yapıları bu hayatı yansıtan yerleşme birimi.
Köy Ağası da; Köyde, malı, toprağı çok olan, sözü dinlenen kimsedir…
***
Muğla BŞB Başkan Adayı Osman Gürün’ün mizah anlayışına göre;
Milas köydür (!)
Köyün Ağası da;
Muhammet Tokat’tır…
***
Gelelim Kol Ağasına (!)
Kol Ağası; Osmanlı ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasındaki rütbedir. 1826’da kaldırılan Yeniçeri Ocağı’nın yerine kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunda 8’i sağ, 8’i de sol olmak üzere 16 koldan oluşan alayın komutanıdır.
Ağalık; Sağ ve sol (!) diye ikiye ayrılır…
1862’de orduda rütbeler yeniden belirlenirken Kol Ağalığı yüzbaşılıkla binbaşılık arasındaki rütbeye oturur. Cumhuriyet döneminde bu rütbenin adı; ön yüzbaşı olarak tariflenir…
***
Milaslı okurlar iddiasına göre;
Muğla bir Alay’dır (!)
Tekmili birden 13 kol komutanı da;
Osman Gürün’dür…
***
Köy Ağasıdır,
Kol Ağasıdır…
Aslında (!)
Bir elmanın yarısıdır…