Çatı çöktü başlıklı yazıda yer alan “Kılıçdaroğlu ve ekibinin CHP’de Mart yerel seçimlerinde başlattığı ‘sağa açılma’ politikaları da çatıyla birlikte çöktü.CHP son iki seçimde ne solda nede sağda kendine yer bulamadı” tespitine bir ilave daha yaparak başlayalım.
Geçmişin sol yüküyle geleceğin sağ CHP’sini yaratmak isteyen Kılıçdaroğlu ve ekibinin arada kaldıklarını belirtelim.
CHP’de yerel seçimlerde Mansur Yavaş’la başlayan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu ile devam eden sağ ve muhafazakâr aday tercihinin kendi içinde büyük bir zemin kaymasına dönüştüğünü ifade edelim.
CHP’nin “çatı adayı” olarak merkez sağ – muhafazakâr eğilimli birinde karar kılması, onun da kampanya sürecinde abartılı bir şekilde muhafazakâr dil kullanması CHP’ye oy veren sol seçmenin de CHP’den uzaklaşmasına neden olduğunu vurgulayalım.
CHP elitlerinin muhafazakâr ve islami değerli zorunlu açıklamalarının bu sürece koyduğu katkının altını çizelim.
Çatı çöktü.
Çatı ile birlikte CHP’nin ‘sağa açılma’ politikaları da çöktü.
CHP’nin her iki seçimde ‘sağa açılma’ politikaları başarısız oldu.
Kendini sosyal demokrat ve laik çizgide gören CHP seçmeni, bugüne kadar CHP’ye oy veren sol-sosyalist seçmen ‘sağa açılma’ politikalarının bir parçası olmayacağını her iki seçimde gösterdi.
CHP genel merkezinin bu ısrardan vazgeçmesini istedi.
Devlet-merkezli siyasetin, vesayet rejiminin sona ermesiyle son iki seçimde CHP’de iyice açığa çıkan siyasi meşruiyet sorunu nedeniyle CHP genel merkezi yakındır kendisini bir derin boşluğun içinde bulabilir.
İktidar olabilmek için uygun referans arayan, bu amaçla kendi siyasi ve kültürel kodlarından uzaklaşan CHP, 2015 genel seçimleri öncesinde toplum merkezli siyaseti inşa etmenin yolunu bulmak zorunda.
CHP gücünü toplumdan alan toplumu temsil eden, toplumun sözcülüğünü yapan siyasal anlayışı egemen kılmak, bu anlayışı seçmenine anlatmak zorunda.
Üstelik elini çabuk tutmak zorunda…
Biliyorsunuz;
Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP adayı Selahattin Demirtaş’ın seçim stratejisi ve söylemleri sol’da oluşan ihtiyaca cevap verecek niteliğe büründü.
Demirtaş’la sol siyasetteki boşluk doldurulabilir noktaya taşındı.
“Orada ne olup bitiyor” derken Cumhurbaşkanlığı seçimindeki başarısızlıkla ilgili olarak CHP’de beklenen açıklama dün Emine Ülker Tarhan’dan geldi.
CHP’li Emine Ülker Tarhan, Nur Serter ve Süheyl Batum mecliste düzenledikleri basın toplantısında cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde parti yönetiminin tavrını eleştirdi, Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini istedi…
Uzun söze gerek yok. Yazıyı Emine Ülker Tarhan’ın dün yaptığı açıklamalarıyla sonlayalım. “CHP’yi bu hale getirenler mutlu mu? Muhafazakar değerlerle buluşmak muhafazarlaşarak olmazdı. Bir şeyin aslı varken kimse suretine oy vermez. Yeni bir modele dayalı toplumsal muhalefet dinamiği oluşturmak lazımdır. Tüm alanlarda bir restorasyon inşaatına girmek gerekir. Zor şartlar güçlü kadroları bulur çıkartır. CHP’nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen anlayışın sonlanması gerekir. CHP başkası gibi olmak istedi ve kaybetti. Ya kendini kaybedecek ve değişecektir”…
