Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde Muğla’da yapılan bir çalışmayı sizlerle paylaştık.
Araştırmada yer alan tespiti bir kez daha hatırlatalım.
“Muğla CHP örgütlerinde 2014 Mart yerel seçimlerinde büyükşehir dahil belediye başkanlarının büyük oranda atama yoluyla belirlenmesine örgütsel tepki gösterilmemesinin nedeni her ilçe de sayısı yüzleri bulan belediye meclis üyeleridir. On’lara, yüzlere varan sayılarıyla meclis üyelerinin seçilebilme gayreti CHP örgütlerinden beklenen tepkiyi engellemiştir. Her bir meclis üyesinin örgüt yapısı içerisinde sahip olduğu ilişki ve siyasal güç, oluşması beklenen tepkinin el firenini çekmiş, örgütleri hareket edemez noktaya getirmiştir. Örgütlerde tepki oluşmasının önündeki tek engel; sayıları yüzleri, siyasi ağırlıkları tonları bulan belediye meclis üyelerinin seçilebilme gayretidir. Belediye başkan adaylarının listesinde yer alabilmek umudu oluşacak tepkiyi engellemiştir. Tabi ki bu süreçte başka faktörlerde vardır. Ancak en önemlisi Ak Parti fobisi değildir”…
***
Bu analitik bakış açısına göre;
2014 yerel seçimleri öncesinde, belediye başkan adaylarının tespit sürecinde CHP’nin kendi içindeki demokrasi ihlalinde Ak Parti yok, Ak Parti refleksi de yok.
O süreçte yaşanan sorunlara yönelik siyasi muhatap CHP genel merkezi.
Sapla saman karıştırılmasın diyelim,
Araştırmada yer alan sonuç önerisine geri dönelim.
***
Öneride “CHP Muğla’da her zaman başarılı sonuçlar alabilir. Ancak Muğla CHP örgütleri Mart 2014 yerel seçimlerinin örgütsel sorgulamasını ve yüzleşmesini yapmadan 2015 genel seçimlerine gitmemeli” deniliyordu.
Peki, Muğla’da her dönemde başarılı sonuçlar alan CHP, Mart 2014 seçimlerinin sorgulamasını yapmadan 2015 giderse ne olur?
***
Şu olur;
2014’te belediye başkan adaylarını kim, hangi yöntemle belirledi ise (!)
2015’te de aynı yöntemle milletvekili adaylarını belirler…
Ankara oligarşisi gerekeni yapar (!)
Önünüze bir bisküvi kutusu getirir,
Sonra kutuya çomak sokar.
Yine birilerinin hakkı yenir,
Kel alaka birileri gelir;
Örgütsel mirasın üzerine oturur…
***
Peki, CHP bundan dolayı Muğla’da seçimi kaybeder mi?
Tabi ki kaybetmez.
Ancak CHP’nin Muğla’da seçim kazanması;
CHP’nin bütününü kurtarmaz…
Bütünün kurtarılması ilkelerle, örgütlülükle mümkündür.
Bu süreçte Musa Gökbel’in aradığı da işte bu örgütlülüktür,
CHP’nin temel ilkeleridir.
CHP’nin bütününe gerekli olanda;
İlkeler üzerine inşa edilen işte bu örgütlülüktür.
***
Bir tespitle sonlayalım.
CHP, 40 yıldır yerel iktidarın sahibidir.
Mart 2014, ikinci 40 yılın başlangıcıdır.
40 yıldır aday kim olursa olsun (!)
Muğla’da seçimi kazanan Muğla CHP örgütlülüğüdür…
Bu örgütlülüğün Muğla’da seçim kazanmak dışında tarihi ve ulusal bir sorumluluğu da vardır…
Bitti.