Bir bakmışsın oyuncağın kırılmış, arkadaşın sana küsmüş darılmış, ve kavga etmişsin kaşın, gözün yarılmış ve hastane Kötekli’ye yapılmış. Hemen altında 2. toplu konut projesi; Toki’nin konutları.  Alt gelir grubuna üstelik. Sendeki sen, sana soru sorar, Bir masalda kurt kuzuyu kapar ve uçan balon ellerinden kaçar. Bir bakarsın alt yapı kanalizasyon, arıtma tesisi bitmiş, evsel bağlantılar, tıkır tıkır. Sendeki sen, yine sorarsa; Sen ortaçağı ve Galile’yi bilince, İnce Memed’i okuyunca ! Bir bakarsın içme suyu gürül gürül, kullanma suyu leb-i derya.
Oyunlarda mızıkçılık olunca, Terli terli soğuk suyu içince, Hastalanıp yataklara düşünce,sakın üzülme. Böyle büyür insanlar. Ağlamak, sızlanmak çare değil ve zaman değirmenini durdurmak kolay değil…
Şarkılar hayatı, hayat da şarkıları yaratıyor. Hayat şarkılarının müzisyen yazarlarından birisi de Fikret Kızılok’tur. Bir düşünür, feylosof edasıyla bize bıraktığı onlarca şarkıların ana teması hayat üzerinedir.Kızılok, toplum ve insan gerçeğine bakış da bir armoni penceresinden bakmamıza, kendimizi sorgulamamıza neden olurdu. En verimli döneminde, kalbinin onu yarı yolda bırakacağını anlamış ve kalbine yönelik bir şarkı daha yazmıştı.
Kalbim, Neden hep olmazlarda / Neden her çıkmaz sokaklarda /Dayanmak artık kolay değil /Bırakacak gibisin yarı yolda,Sevdin olmadı / Bir dünya istedin kardeşçe, olamadı / Kalbim dayanmak artık kolay değil / Bırakacak gibisin yarı yolda…
Şarkıda olduğu gibi kalbi onu yarı yolda bıraktı ve Kızılok aramızdan ayrıldı. Fikret Kızılok, bir baktığımızda oluveren şeylerin müzisyenidir.Yazının başındaki bakış aslında ona, Kızılok’a aittir. Olmasını istediğimiz şeyleri ve tüm bunların bir anda olduğunu düşünün.Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin Kötekli’ye, Toki’nin alt gelir grubuna yönelik ikinci kentsel projesine, Eski Garaj alanının halkın kullanımına bırakıldığını bir düşünün…
Alt yapı, kanalizasyon, arıtma tesisi, evsel bağlantıların ve atık su deşarj alanının sağlıklı bir şekilde toplumun hizmetine sunulduğunu bir düşünün !
Bu mümkün mü ? “Bu ancak şarkılar da olur diyorsanız” Fikret Kızılok ve bize bıraktığı şarkılarını dinlemeye devam etmelisiniz. Burada olması gerekenler ile artık şarkılar yanyana, yana yana.
Kızılok; oyuncağın kırıldığında, arkadaşın darıldığında, kavga edip kaşın gözün yarıldığında tüm bu işlerin hayatın gereği olduğuna işaret eder. Kızılok’a göre; bir masalda olduğu gibi kurt kuzuyu kapar, uçan balon elinden kaçar ve sende ki sen sana bir soru sorarsa; ortaçağı ve Galile’yi biliyorsan, İnce Memed’i okuyorsan sorun yoktur ! Oyunlarda mızıkçılık yapıp, terli terli soğuk su içince, üstüne üslük bir de hasta olup yataklara düşünce üzülmeye de gerek yoktur zira Kızılok, insanların böyle büyüyeceğine inanır. Kentlerin Alaturka Liberalleri’nin büyüyeceğine de inanıyordu. Kızılok bunu da düşünmüştü.  Repertuarındaki Alaturka Liberal şarkısı bugünler için yazmıştı.
Tavus kuşu gibiydin, dönüp dönüp baktıran/Oturup konuşunca felsefeyi saptıran/ Mürekkebi yalamış yutmuş gibi bakardın/ Kitabı ters tutunca gözlerimi kapardım Bir garip ambajdın dört tarafı fiyonklu /Obsesif bir içerik nevrastenik boyutlu / Anlaması zordu biraz tanımazdım Memduh’u/ Zaten doldurmak gerekti diyalektik boşluğu Issızlığım ağlaşırken yalnızlığım gelecek /Tutup ellerimden beni bir yere götürecek /Has bahçenin elmasından ısırıklar alırken /Paradoksal bir anlamda ilk ayvayı yiyecek / Gözlerin keman çalardı,  dudakların darbuka / toplumsal içerikliydin liberal alaturka / Komünist yaklaşımlıydın, kapitalist biçimli ve her bakımdan verimli / Soyut somutlaşırken değiştirdik havayı /Sak üstünde damdağan vur beline kazmayı. Vur beline kazmayı…