HANS JURGEN’İN HOŞGÖRÜ BAHÇESİ
Menteşe Belediyesi, “Karabağlar Yaylasında Dört Mevsim Turizm” projesi ile Karabağlar’da turizmi başlatmak istiyor. Bu amaçla Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA)’na yaptığı başvuru 100 yüz hibe desteği almayı hak kazandı.
Menteşe Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği ile GEKA arasındaki protokol geçten hafta imzalandı. Projenin fizibilite çalışması üç ay sürecek.
Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Karabağlar Yaylasında kültür ve doğa turizminin yapılabilmesi, Karabağlar Yaylasının dört mevsim yerli ve yabancı turistlerin ilgi ve cazibe merkezi haline gelmesi, yerel halka sürdürülebilir ekonomik katkı ve istihdam sağlanması bakımından projemiz önem arz etmektedir. Menteşe bölgesinde alternatif turizm olanaklarının araştırılması ve teşvik edilmesi konusunda örnek teşkil edebilecek bir projeyi kazandırdık.” ifadelerini kullandı.
Bu haberin üzerinde bir hafta geçmişti ki; Menteşe Belediyesi’nin Karabağlar turizmine örnek model oluşturacak bir çaba objektiflerimize takıldı.
Örnek modeli Karabağlar Yaylası’nda kültür ve doğa turizmine yönelik bir Alman ailenin çabası oluşturdu.
Muğla kent merkezi sakinlerinin yakından tanıdığı, yıllar önce tarihî bir Muğla evini aslına uygun restore ederek korumacı Muğlalının takdirini kazanan ve bu haliyle “Bizim Hans” olarak tanınan Hans Jurgen, kendisine ait yayla evine getirdiği turistlere doğal ortamda tatil imkânı sunmaya başladı.
Jurgen’in yörenin özgün koşullarına uygun turizm modeli, birbirinin kopyası turizm anlayışının dışında.
Jurgen’in turizm modeli; beş yıldızın altında değil milyonlarca yıldızın altında yapılıyor.
Eli gökyüzüne uzanan, ayağı toprağa basan bu model Karabağlar Yaylası turizmi için seçkin ve ideal bir örneği oluşturuyor.
Turizmin bu türüne literatürde; Agro-turizm, Eko-turizm deniliyor.
Turizmin bu türü ile “deniz-güneş-kum” üçlemesine ve mahkûmiyetine alternatif oluşturuyor.
Peki Hans Jurgen, ne yapıyor?
Jurgen, Sece Yayla Evi’ne küçük gruplardan oluşan turistleri getiriyor ve onlara doğal ortamda bir tatil olanağı sunuyor.
Bu kapsamda Jurgen, bu hafta Avusturya’nın Rankweil şehrindeki bir okulun öğrencilerini misafir ediyor.
13 öğrenci ve bir öğretmenden oluşan Avusturyalı ekip, bir hafta boyunca Jurgen malikanesinin doğal ortamında, yaylanın flora ve faunasında belki de hiç bir yerde bulamayacakları bir yaşamın parçasına dönüşüyor.
Domatesi dalından kopararak yemenin keyfini çıkarıyor.
Gelen turiste bu doğal ortamı ve ekolojik imkanı kaç otel sağlıyor? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz; “Karabağlar Yaylasında Dört Mevsim Turizm” projesinin paydaşları olan Menteşe Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği ve GEKA’nın üç ay süreceği açıklanan fizibilite çalışmaları kapsamında Jurgen’in malikanesine uğrayarak ne olup bittiğine bakması gerekiyor…
Zira konuya yönelik fizibilitenin detaylarını Jurgen’in hoşgörü bahçesinde bulabileceklerini biliyoruz.
Koruma altındaki Karabağlar’da kendilerine ait arazilere lüks konutlar yapan, doğanın kendiliğinden oluşturduğu irimlerle yetinmeyip komşusuyla arasına taş duvar ören, dikenli tel çeken, binlerce yıllık flora fauna mirasını korumak yerine bahçesine havuz yaptırmayı zenginlikten sayanlar varsınlar yayla konforlarını arttırmaya devam etsinler.
Bize Hans Jurgen’in hoşgörü bahçesi yeter…