Halka hizmet etmek için siyasete giren ve halkın oyları ile seçilen bir siyasetçi, halk ve kamuoyu desteğinin bir gün kendisine de lazım olacağını bilmeli, ilişkilerini, hizmetlerini bu gerçeğe göre şekillendirmeli. Siyasetçiyi seçen durumundaki halk; temeli siyasete dayanan vatandaşlık görevini yerine getirirken, hizmet etmek için seçilen siyasetçi de; hizmetin temel prensibinin sadece halk olduğunu bilmeli ve hizmetlerini bu anlayışa dayalı olarak yapmalı. Bir siyasetçi için güvenilir olabilmek önemlidir. Siyasetçi kendisine duyulan güven ve inanç mekanizmaları sayesinde siyasetini sürdürebilir, toplum ve kamuoyu desteğini alabilir. Seçilerek halkına hizmet yapma hakkına sahip olan siyasetçinin toplumun gözündeki konumunu siyasetçi-hizmet ilişkisindeki yöntemi ve uygulamaları belirler. Hizmetin temel prensibi halk’tır. Halk, siyasetin öncesinde ve sonrasında bir belirleyen olarak bu prensibin içinde hep vardır ve var olacaktır. Halk, siyasetin bileşkenidir. Siyasete halka hizmet etmek için soyunan, bu yanı ile halka hizmetkar olmayı baştan kabul eden ve bunun üstüne namus belgeleri hazırlayan siyasetçi, hizmetkar olmak yerine efendi olmayı tercih ederse, arkasında toplum yada kamuoyu desteğini asla bulamaz. Yöntem ve uygulamaları ile halktan tamamen kopan, halkın tepkisine rağmen kararlar alan, halkı ve kamuoyu görüşlerini yok sayan siyasetçiye halk; “Hangi yüzle halkın desteğini istiyorsun” diye sorar. Toplumun her kesimiyle sorun yaşayan, seçilmiş bir siyasetçi ve ekibi, hastanenin Kötekli’ye yapılmasını engellemek adına son bir hamle yaptı ve yok saydığı halktan bu konuda destek istedi. Bu halk artık bunlara destek vermeyecek, bunu artık her koşul ve fırsatta görecekler ve bu gerçekle yüzleşecekler. Bu tür siyasetçilerle birlikte hareket edenlerin artık bu halka verecek bir şeyleri olmadığına inanıyoruz. Onlar, toplumsal tepkilerin ve kamuoyu reflekslerinin farkında. Bu nedenle, her türlü açıklamalarını hizmet binalarında, makamlarında yada meclis salonlarında yapan siyasetçiler, halkın tepki gösterdiği, kentle ilgili önemli konulardaki görüş ve açıklamalarını artık başka çatılar altında yapıyorlar. Siyasetçiler temsil ettikleri kurumun başkanı olarak artık toplumsal algı oluşturamıyorlar ve bu algının başka çatı altından çıkabileceğini sanıyorlar. Bu yöntemden artık CHP’de, CHP’liler de sıkıldı.Halktan uzaklaşan, yöntem ve uygulamaları ile güvenilirliğini ve toplumsallığını kaybeden siyasetçi kamuoyu algısı yaratabilmek adına kostümünü değiştiriyor, çatı değişikliği ile toplumsal bir algının oluşmasını bekliyor. Adını halkından alan bir siyasi parti, halktan tamamen uzaklaşmış, halka sırtını dönmüş, halkı yok saymış, yöntem ve uygulamaları ile toplumun her kesimiyle kavgaya tutuşmuş bir zihniyete ev sahipliği yapar duruma geliyor. Bir siyasetçi için güvenilir olabilmek önemlidir ve siyaset bu güven üstüne inşa edilir. Toplum, bu güvenden yoksun olanların artık bu kentte neleri inşa etmeye çalıştıklarının farkında. Kente, merkezi idare tarafından yapılacak her türlü yatırımın çözüm ortağı, partneri olma hakkını kaybeden siyasetçiler ve onların yönetimleri sırasıyla sivil toplum örgütlerinin ve meslek odalarının da desteğini kaybedecek. 700 metre, 7 kilometre mesafe algısı yaratmaya çalışanlar, her türlü yatırıma 50 metre mesafede olmak istiyorlar.