KRİZİ DERT EDİNMEK
Sonunda oldu.
Biz turizm sektörünün içinde bulunduğu sorunun içinde debelenirken, yana yıkıla ‘yar bana bir eğlence medet’ diye çırpınırken elin oğlu (!) Türkiye gibi özellikle de Muğla gibi bir varış noktası nasıl olurda turizmin dışında kalır sorusuna kafa yormaya başladı.
Avrupalının tatil listesinde yer alan ‘kıymetli ülke’ Türkiye, özellikle de Ege Bölgesi uykusundan nasıl uyandırılır, terör olaylarından dolayı korkan Avrupalı turistin korkusu nasıl giderilir de, Türkiye için yeni bir heyecan yaratılır? Derdine düştü.
Geçtiğimiz günlerde YDA Dalaman Havalimanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, For You Travel, Sun Express ve Alman Touristik Aktuell dergisi işbirliğinde Göcek’te gerçekleşen çalıştayda krizin aşılmasına yönelik adımlar atıldığına şahit olduk.
Sevindik…
Almanya’nın Touristik Aktuell Dergisi Baş Editörü Matthias Gürtler’in çalıştaya yönelik bir değerlendirme yazısı kaleme aldığını bu vesileyle öğrendik.
Gürtler’in yazısında “Rüya gibi koyları, berrak suları, kaliteli otelleri ile Dalaman bölgesinin Akdeniz’den çok farklı fiyat farklılığı yok. Türkiye, Ege Bölgesi uykusundan nasıl uyandırılır? Korkan misafirler Türkiye destinasyonu için nasıl heyecanlandırılır?” ifadelerine yer vermesini çok önemsedik.
Biliyoruz ki; Türkiye, Avrupa için her açıdan kıymetli ülke.
Anlıyoruz ki; Avrupalının Türkiye’de tatil yapmak için çok nedeni var.
Ancak bu süreçte Avrupalı müşteriyi güvenlik konusunda ikna etmek hayli zor. Zira sorunun temelinde güvenlik yatıyor ve turizm dünyanın her yerinde olduğu gibi sadece barış ortamında yapılabiliyor.
Barış ortamı ortadan kalkınca, geriye bir şey kalmıyor.
Zaten kırılgan bir yapıya ve uluslararası rekabet ortamında şekillenen turizm sektöründeki patlamanın sesi; Atlantik’ten duyuluyor. Muğla Valisi Amir Çiçek’in Avrupalı bir dergiye verdiği ifade edilen röportajda yer alan; “Dünyanın hiçbir yerinde tam güvenlik yok. Bölgemiz büyük metropollerden uzak ve güvenlik önlemlerimiz çok yükseltildi” açıklaması da şimdilik bazı çevreleri ikna etmiş görünmüyor.
Olsun, mahsuru yok.
Biz her koşulda ve zeminde denemeye devam etmek zorundayız.
Zira biliyoruz ki; yeni politik varyeteler ya da travmalar yaratılmadığı sürece biz bu krizi aşabiliriz…
İlk 6 ayını turizmin ‘kayıp yılı’ olarak geçiren Türk turizmi, Erdoğan’dan Putin’e giden adrese teslim mektupla yenilenen Rusya-Türkiye diyaloğu, İsrail ile yapılan uzlaşma ve hemen ardından bayram tatilinin 9 güne uzatılması turizmin ikinci yarıyılı için herkes gibi bizi de bir hayli umutlandırdı.
Biliyoruz ki; hükümetin aldığı tedbirler ve girişimlerin yanında sektör temsilcileri, turizmin tüm unsurları krizi aşmak için yana yıkıla formüller arıyor.
Sizin de dikkatinizden kaçmamıştır.
Krizi dert edinen kişi ve kuruluşlar arasında YDA Dalaman Havalimanı Genel Müdürü Hamdi Güvenç’te bulunuyor. Güvenç’in krizin çözümüne yönelik çabası ve enerjisi hiç bitmiyor. Müdür beyin bölgenin yeniden Avrupa’nın turistik haritasına çekmeye çalışması ve gayreti gözlerden kaçmıyor, ötesinde bu çaba fark yaratıyor.
Güvençer’in ‘Herkesi Uçuran Kampanya’ sloganıyla Dalaman Weekend projesi bu kriz ortamında yürütülmesi gereken nitelikli çabaların en seçkin örneklemesini oluşturuyor.
Genel Müdür Hamdi Güvenç’in bir sonraki hedefinde ise Marmaris-Fethiye arasındaki varış noktalarında, 200 bin turisti karşılamak bulunuyor.
Anlıyoruz ki; Güvenç, birileri gibi döğünmek ya da şikâyet etmek yerine kolları sıvıyor, 2017 yüksek hedefine yönelik gerekli olan ilişkilenmeyi şimdiden inşa ediyor.
Muğla tabiriyle Güvenç; bölge turizminin geleceğini briket gibi örüyor. Güvenç Müdür, bu kapsamda 2017 yılına yönelik Condor, Sunexpress ve TUIfly’a ek olarak Germania ile Almanya’nın 4 şehrinden Dalaman’a uçuşlar planlıyor.
Uzatmayalım.
Biliyorsunuz bizim bir yurtsever tanımlamamız ve bir yurtsever listemiz var.
İnancımız o ki; Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer ve Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan’dan sonra YDA Dalaman Havalimanı Genel Müdürü Hamdi Güvenç’i de yurtsever listemize eklemek gerekiyor…
