ERKEN SEÇİM OLUR MU?
“Siyaset, FETÖ’ye yönelik kendi içinde temizlik yapacaksa erken seçim kararı almalı, FETÖ ile ilişkilenmiş siyasetçileri bu yolla tasfiye etmeli”…
Yukarıdaki tespit 15 Temmuz’la başlayan süreçte siyaset bilimcilerden geldi.
Şu günde; ‘Yargıda, kamuda, iş dünyasında, sivil toplum kuruluşlarında, sendikalarda, üniversitelerde, iş dünyasında ve meslek odalarında kısaca toplumun tüm unsurlarında başlatılan temizlik siyasette de yapılmalı’ görüşüne katılmayan var mı? bilmiyoruz.
Bildiğimiz eğer yapılacaksa böyle bir temizliğin ancak seçim yoluyla yapılacağı…
Peki, genel bir temizlik için erken seçim kararı alınır mı?
Neden olmasın…
Siyasetin ihtiyaç duyduğu meşruiyeti seçim dışında ne sağlayabilir?
Bunu biz biliyoruz da siyasetçi bilmiyor mu?
Tabi ki biliyor.
CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı.
Tekin, “Seçime hazırız. Ama sadece AKP’yi rahatlatmak için değil Türkiye’yi rahatlatmak için” dedi.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Farkındaysanız ‘Erken seçim’ söylemleri hem iktidar hem de muhalefet kanadında telaffuz edilmeye başlandı.
Siyaset, erken seçimi diline dolayarak erken seçimin kamuoyunda da tartışılmasına vesile oldu.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, dile dolamanın bir adım ötesinde erken seçimin fikir babası olduğunu öne sürdü; “Ben 6 ay ilk olarak erken seçim talebini açan siyasetçiyim. Sürekli bunu tekrarladım. Şimdi bir erken seçim tartışması var” diyerek CHP’nin her zeminde ve koşulda seçime hazır olduğunu ifade etti.
Gürsel Tekin, erken seçimin zorunluluğuna ilişkin, kimsenin ‘hayır’ diyemeyeceği türden gerekçeyi şu sözlerle ifade etti; “Bu örgüt sarayın içine, göbeğine girmiş, belediyelerin içine girmemesi mümkün mü? Gerek büyükşehirlerde gerek il ve beldelerde çok sayıda örgüt üyesi olduğu belirtiliyor. İl genel ve belediye meclisinde de durum aynı. Ama bu budamayla olacak bir şey değil, yani dalları budayalım değil, ‘ağacı kökünden keselim’ diyorlar ve bir erken yerel seçim konuşuluyor.”
Tekin, bunun ötesinde seçmenin önüne ‘siz de bi düşünün’ dercesine bir takvim koydu. Tekin, “İki takvim var yerel seçim için. Bir 2017 Kasım düşünülüyor ikincisi 2018 Mart. Buna eyvallah hiçbir sorun yok. Cumhuriyet Halk Partisi buna hazır. Ama ikinci seçim, yani milletin 4 yıl olarak seçmiş olduğu milletvekilliğini 5 yıla çıkarıp 2020’ye sarkıtmak bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu millet iradesine de aykırı. Biz buna karşıyız. Seçime hazırız. Ama sadece AK Parti’yi rahatlatmak için değil Türkiye’yi rahatlatmak için” dedi..
Biliyorsunuz, uzun süredir CHP’nin Türkiye’yi rahatlamak gibi bir asli görevi var (!)
Bu anlaşıyla CHP darbe girişiminden sonra demokrasi açısından önemli bir tavrı ortaya koydu.
Birliğe, dirliğe ihtiyaç duyulduğu bir süreçte üzerine düşeni yapan CHP, şimdi de genel bir temizlik için erken seçimin gerekli olduğu yönünde açıklamalarda bulundu.
Biliyoruz ki Gürsel Tekin, tek başına bu kararı almış ve kamuoyuyla paylaşmış değil.
Bu açıklamanın önünde ve arkasında örgütsel talepler ve ilişkiler mevcut.
Erken seçim her zeminde tartışılmalı.
Ancak yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı gibi siyasetin bu süreçte erken seçimden kastı; yerel seçimler. Parlamenter düzeyinde temizlik, henüz siyasetin gündeminde yok.
Oysa siyaset bilimcilerin “Siyaset, FETÖ’ye yönelik kendi içinde temizlik yapacaksa erken seçim kararı almalı, FETÖ ile ilişkilenmiş siyasetçileri bu yolla tasfiye etmeli” tespitinde kast edilen; erken yerel seçim değil, erken genel seçim.
Siyaset bilimcilere göre; Türkiye bu kadar olağanüstü bir durum yaşarken yarım yamalak temizlik yerine tam temizlik için ikisini birden her yerel, hem de genel seçimi yenilemek gerek. Çifte seçimle, siyaset kurumunun her türlü yapıdan temizlenmesi ve yeniden şekillenmesi gerek…