Konu tırmanınca ve eleştirinin dozu artınca, kenara çekil, bekle ve işi soğut. Yazanın ve çizenin, yazıp çizmekten vazgeçmesini bekle.  Sus ! ve iletişimsizlik hakkını kullan. Bu hakkınla kentin yaşam kalitesini, demokrasi kalitesini düşür. Kent idaresi ile kentli arasında karşılıklı ve sağlıklı iletişim kurulması ile  kentin yaşam ve demokrasi kalitesinin güçlenmesini engelle. Hava değişimi bizi iki günlükte olsa yatağa bağladı. Mevsim şartları insanoğlu üzerindeki hakimiyetini bir kez daha gösterdi. Üzerimizdeki kırgınlığı atlatıp yeniden koltuğumuza oturduk. Hızına bazen yetişemediğimiz kent gündemini ve gazeteleri taradık. Orgeneral Mustafa Muğlalı konusunda başlayan tartışma nihayet sona erdi. Zamansız ve gereksizdi. Hemen ardından yöntemi ile tartışma konusu olan Kent Konseyi seçimi, her boyutu ile tartışıldı. Seçimin yönetmeliğe uygun olmadığı yönündeki iddialar araştırılıp, konunun gereği yapılacak. Bugüne kadar seçen ve seçilende yöntemden kaynaklanan bir sorumluluk refleksi gelmezken kamuouyu ve basın konunun açıklığa kavuşmasını istiyor. Zira,seçen de seçilen de soğutma yöntemi ile bir kez daha yazılan, çizilen eleştirileri yanıtsız bıraktı.Yöntem belli !Konu tırmanınca ve eleştirinin dozu artınca, kenara çekil, bekle ve işi soğut.Yazanın ve çizenin, yazıp çizmekten vazgeçmesini bekle. Sus ! ve iletişimsizlik hakkını kullan. Bu hakkınla kentin yaşam kalitesini, demokrasi kalitesini düşür. Kent idaresi ile kentli arasında karşılıklı ve sağlıklı iletişim kurulması ile  kentin yaşam ve demokrasi kalitesinin güçlenmesini engelle. Bu gerçeği görmezlikten gel ve bu  mantıkla hareket et. İletişim konusu başta olmak üzere yaşamın tüm alanlarını  kentsel yaşam kalitesinden mahrum bırak.   Kentsel yaşam kalitesinin bir algılama konusu olduğu gerçeğinden uzaklaş.  Toplumsal algılamanın bir iletişim sorunu olduğunu reddet.  Kent konseyi seçimi konusunda konseyi oluşturan üyelerin uyarılarına kulaklarını tıka. Yöntem ve şekil itibariyle kendi bildiğini oku, yönetmeliği boşver. Aldığın karara saygı duyulmasını bekle. Karar tartışılır duruma geldiğinde de; Sus, sesini çıkarma. elbet vazgeçerler beklentisi içinde ol ve ardından toplumsal saygı bekle.Toplumsal algıyı oluşturan parametreleri belirleme hakkını yöntem ve uygulamalarınızla tamamen yitirdiniz. Algılama kodlarının toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklandığını göremediniz. İhtiyaç eksenine göre hizmet üretemediniz. Talep tespitinden uzak durdunuz “ne, nasıl, neden” gibi anlaşılmayı kolaylaştırıcı sıradan ve insancıl soruları hakaret saydınız. Bu soruları soranları anasından doğduğuna pişman ettiniz. Kültürel ve yaşam seviyesi yüksek kent insanına “bir lokma, bir hırka” anlayışı ile yetinmesini uygun gördünüz. İnsanın çevresindeki diğer insanlara göre sahip olduğu imkanların sorgulanmasını ideolojik bir temele oturtup, siyaseti kendi zemininize uygun hale getirdiniz. Bu konulardaki kentsel gelişmişliğin sadece kendi içinde geçirdiği dönüşüm değil aynı zamanda diğer kentlere kıyasla geldiği gerçeğinin üstünü örttünüz. Toplum; Kent Konseyi varyetenizin aslında toplumun talep tespitlerini oluşturan soruların engelleme projesi olduğunun farkında. Bu varyetik hamle ile yeni hastane yapımı konusunda kentin statik yapısı ile birlikte hareket edenlerin işbirliğini ödüllendirildiniz. Altyapı, kanalizasyon, arıtma tesisi, deşarj alanı, içme suyu gibi yüze, göze bulaştırılan konuları konseyin gündeminden de çıkardınız. Tebrikler ! konseyi de siyasetinize benzettiniz, onu da işlevsiz hale getirdiniz.  Siz; susun!Susmaya ve beklemeye, işi soğutmaya devam edin. Kentin her türlü gerçeğini poşete sarıp buzdolabına kaldırın, kaldırın ki; kokmasın.Eleştirileri, toplumu, sivil hareketleri, basını yok sayın. Gerçeğin size ulaşmasını engelleyin. Engellemek için de soğutun ! Don tutsun, buza kesilsin gerçek. Toplumun güven duygusunu zedelediniz. Her işi doğru yaptığınızı iddia ede, ede artık bıktırdınız. Yılgınlık yarattınız, yaka silktirdiniz. Her işi doğru yapan muhteremler olarak gider ayak kentin göbeğine “Sınırsızlık Meydanı”na inat bir de “Biat Meydanı” yaptırın. Bu meydanı da doğruluk anıtı ile süsleyin. Anıta da polyester karışımlı  heykellerinizi diktirin.  Arka bahçenizde, vesayet kültürü ile, özenle  yetiştirdiğiniz toz koparanların anma törenlerinde anıtınıza çelenk koymasını sağlayın. Bunları yol yakın ve hala imkanınız varken yapın.Çünkü yakın bir süreçte bu imkanlarınızdan mahrum kalabilirsiniz. Bu kentten giderken kimse sizi uğurlamaya gelmeyecek, kimse size el sallamayacak. Ne bir mendil, ne de bir kol. Bu şehir sizin arkanızdan gelmeyecek.