TOZLU SOKAKTAN ŞİKAYET VAR
Sonunda mahalleli isyan etti.
Yaklaşık bir aydır toz istalısı altında kalan, bu haliyle kendine ‘tozlu sokak sakini’ demeye başlayan Dr. Baki Ünlü Caddesi sakinleri şimdi de resmi kurumlara gelen giden araçların oluşturduğu yoğun trafikle adeta bunalmış durumda.
Yaklaşık bir aydır devam eden doğalgaz altyapı çalışmaları nedeniyle toz istilası yaşayan sokak sakinleri, yeni eğitim ve öğretim yılı öncesinde İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde ve Açık Öğretim bürosunda yaşanan yoğunluğun yol açtığı trafik sıkışıklığı ile tırnaklarını yeme noktasına geldiler.
Bir yandan mahallede devam eden doğalgaz altyapı çalışmaları, diğer yanda trafik sıkışıklığı nedeniyle sıradışı günler yaşadıklarını belirten mahalle sakinleri dernelip toplanıp gazeteye geldiler.
“Siz bu durumdan rahatsız değil misiniz?” diyerek serzeniş ve şikayette bulunan mahalle sakinleri adına konuşan bir büyüğümüz işi şu sözlerle özetledi:
“Doğalgaz nedeniyle kazılan yollar yüzünden toz toprak altında kaldık. Bu da yetmezmiş gibi, Milli Eğitime ve Açık Öğretim’e gelen giden araç sayısındaki artış hem trafik sıkışıklığına hemde daha fazla toz yememize neden oluyor. Trafikte, tozda her geçen gün artıyor. Kazılan yolların sulama işinin doğalgaz firmasına ait olduğu söylendi. Ancak sokaklarımız sulanmıyor. Yetkililerden bu konuda önlem almalarını, sokakların her gün düzenli olarak sulanmasını istiyoruz. Her gün, her saat toza toprağa maruz kalıyoruz, mahallede yaşlı hasta olanlar var, çoçuklara ait bir park var. Gerekirse yetkililer geçici olarak yolu trafiğe kapatsınlar.”
Bir diğer eski belediyeci bir büyüğümüz ise belediyenin sulama işi yapmayan firmaya Kabahatler Kanununa göre idari para cezası kesebileceğini öne sürdü.
Böyle bir şey mümkün müdür, değil midir? bilemiyoruz.
Kabahatler Kanunu’nun Çevreyi Kirletme’ başlığı taşıyan 41. maddesine sulama yapmayan firmaya idari para cezası kesilebileceğini işaret eden eski belediyeci, hiç olmazsa ceza uygulaması ile sokağın sulanabileceğini iddia etti.
Yetmedi, elinde tuttuğu Kabahatler Kanunu’nu ve ilgili maddeyi gözümüze soktu.
Kanuna göre çevreyi kirletenlere 592 TL ila 5 bin 918 lira para cezası verilebileceğini öne süren mahalle sakini büyüğümüz, yetkililere “Tozu toprağı çevre kirliliğinden saymıyor musuz? diye sordu.
Sokağı göstererek; “Daha nasıl kirlilik olacak, bu toz toprak, kirlilikten sayılmıyor mu? Bu kirlilik kimsenin umurunda değil mi?” diyerek şunları söyledi:
“Yahu ölüyoruz tozdan topraktan kardeşim. Tamam sulama işi belediyenin değil. Sulama işi firmanın. Peki o zaman kazı çalışmalarının yapıldığı yerler sulanıyor mu, sulanmıyor mu? gel bir kere bak, denetle. Baktın yapmıyor, kes kardeşim cezasını. Sen benim vatandaşımı tozun toprağın içinde yaşamaya mecbur edemezsin de. Yol zaten tozlu, rüzgar estimi hopp, toz toprak tepemize kadar çıkıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi şimdi de milli eğitime, açık öğretime gelen araç trafiği ile sokak vallahi E5 karayolunu geçti. Biri geliyor biri gidiyor, onlar ayrıca toz kaldırıyor, ortalık tozdan topraktan geçilmiyor. Hayır, sokak bir kere sulansa bu kadar toz kalkmayacak. Yakındır mahalleli tozdan kurtulmak için yağmur duasına çıkacak. Muğla’ya hiç yakışmayan görüntüler bunlar, çok yazık.”
Yaklaşık bir aydır toz-toprak içinde yaşamak zorunda kalan Dr. Baki Ünlü caddesi sakinleri, şimdi de toz-toprak-trafik üçlemesinin getirdiği çilenin bir an önce dolmasını, soruna ilişkin önlem ya da tedbirler alınmasını istiyorlar.
Bizim aracılığımızla da yetkililer seslerini duysun istiyorlar.
‘Elçiye zeval olmaz’ diyerek sonlayalım…