YATAĞAN’DA BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Gazeteci Hüseyin Kocabıyık ağabeyimiz “Yatağan’da bir tane alkollü restaurant bulamazsınız” başlığı taşıyan bir yazı kaleme almış.
Yazıyı okurken hem üzüldüm hem de güldüm.
Kocabıyık yazısında Yatağan’ın sosyal yönü güçlü, yemeyi içmeyi çok seven cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı sosyal demokrat bir ilçe olduğunu ancak gelinen noktada Yatağan’da bir tane bile alkollü restaurant olmadığını dile getirmiş.
TEK ve TKİ lokal ve misafirhane tesislerinin açık olmasına karşın bu tesislerde içki yasağı olduğuna dikkat çeken Kocabıyık durumu; “Bir misafirin gelse insan nereye gideceğini bilemiyor” sözleriyle özetlemiş.
Kocabıyık yazısında şu ifadeler yer vermiş; “Yani anlayacağınız Muğla ilçeleri içinde tek içki ruhsatları olmayan yer Yatağan ilçesi. Bu konuda çok sayıda vatandaş sızlanma içinde. Gel gelelim sonuç yok. Yani Yatağan’da bir alkollü restaurantın açılması için ilçe halkından çok sayıda vatandaş Belediye Başkanı Haşmet Işık’a müracaat edip çarşı içinde bir arada olabileceği alkollü restaurant açılmasını istiyor.”
Anladık ki Yatağan’da durum kötü.
Hüseyin ağabeyimizin deyimiyle; “İlçede bir tane düzgün restaurantın olmaması Yatağan ilçesi adına büyük bir ayıp.”
Hüseyin ağabeyimiz içki içmeyi sevmese de (!) Yatağan’ın alkollü restaurant konusunda sınıfta kaldığı doğru…
Yatağan bu konuda sınıfta kalacak son yerlerden birisi.
Nasıl bu hale geldi anlamak mümkün değil.
Hüseyin ağabeyimizin de anlamadığı bu zaten.
Kocabıyık’ın; Yatağan Belediye Başkanı ve meclis üyelerine çok iş düşüyor tespitine, olası bir alkollü müracata belediyenin ‘hayır’ dememesine, aksine müteşebbise yardımcı olunmasına ötesinde ilçe koordinasyon kurulunun devreye sokulması fikrine aynen katılıyoruz.
Olağanüstü bir toplantı yapılmalı ve Yatağan’ın bu eksikliği mutlaka giderilmeli.
Yoksa 7/24 misafiri hiç eksik olmayan, yemeyi içmeyi seven Yatağanlı hemşerilerimiz, tıpkı Hüseyin Kocabıyık ağabeyimiz gibi misafirlerini Muğla’da ağırlamak zorunda kalabilirler.
Bu her açıdan ciddi bir sorundur.
Yatağan gibi bir ilçede alkollü bir restaurantın bulunmayışı ‘fevkalade’ bir durumdur.
Hüseyin Kocabıyık ağabeyimizin yazısını okuduktan sonra Yatağan’da bir kaç dostumuzu aradık.
“Nedir bu durum?” diye sorduk.
Durum ne yazık ki; Hüseyin ağabeyimizin dediği noktaydı.
Ancak içlerinden bir tanesi, CHP’li olanı bu durumun normal karşılanması gerektiğini dile getirdi.
“Nasıl yani?” diye sorduk.
Yatağan’ın muhafazakarlaştığını öne süren CHP’li dostumuz şu ifadelerle olaya açıklık getirmeye çalıştı:
“Yatağan’da son yerel seçimde yüzde 34,3 oy oranıyla CHP 10 bin 875 oy aldı. Ak Parti ise yüzde 33,4 oranla 10 bin 567 oy aldı. CHP ile Ak Parti arasında oy farkı 308. Bu bizim Yatağan olarak hem siyasal hemde fiziki şartlar açısından muhafazakar bir yönetime hazır olduğumuzu gösteriyor. 300 oy dediğin; bir mahallenin bir sokağıdır. Böl ikiye, 150 oydur. Evvelallah önümüzdeki ilk belediye seçimlerinde bu iş tamamdır. Yani gazeteci kardeş senin anlayacağın Yatağan dönüşüme hazırdır”…
Yatağan dönüşüme hazır mıdır, işin aslı böyle midir? gerçekten bilmiyoruz.
Bildiğimiz, CHP’li dostumuzun ifade ettiği gibi yüzde 34,3 oranla yüzde 33,4 oran arasında 0,9 puanlık bir fark olduğu…
Fark 1 bile değilken (!) Hüseyin Kocabıyık ağabeyimiz başta olmak üzere, yemesini içmesini seven Yatağanlı dostlarımız ‘alkollü tek bir restaurant yok’ diye hayıflanmamalılar…
