SEKTÖRÜN SORUNLARI MASAYA YATIRILMALI
Geçtiğimiz Eylül ayının ortalarında Bodrum Profesyonel yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu’ndan turizme yönelik bir açıklama geldi.
Karcılıoğlu, 2016 turizm sezonu başlamadan 200 bin kişinin işsiz kaldığını söyledi.
2016 yılı turizm sezonuyla ilgili yaptığı değerlendirmede Karcılıoğlu, “Turizm başlamadan 200 bin kişi işsiz kaldı, alınan tedbirlerin arttırılması gerekir. Son 30 yılın en büyük krizini yaşadık” tespitinde bulundu.
Açıklamasında Türkiye’nin en büyük sektörlerinden sanayi üretiminin turizm ve ihracattaki gerileme sonucu ekonominin daraldığına dikkat çeken Karcılıoğlu, bunun sonucunda karşılıksız çek sayısının arttığını, tahsil edilemeyen alacakların iş adamlarını bunalttığını ifade etti.
Rusya ile yaşanan krizin ardından turizm sektörünün dibi gördüğünü ifade eden Karcılıoğlu, yazı boş geçiren sektörün yüzünün bayram tatilindeki iç turizm hareketliği ile güldüğüne işaret etti.
Rusya ile yaşanan kriz sonrasında Rus turistlerin bıçak gibi kesilmesinın, artan terör olaylarının, Avrupa patentli rezervasyon iptallerinin sektörü kötü vurduğunu belirten Karcılıoğlu, Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının Mayıs’ta yüzde 34.7 azalarak 1994 yılından bu yana en büyük düşüşü kaydetti.
Bodrum Profesyonel yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu, 2016 yılı turizm sezonuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, son 30 yılın en büyük krizini yaşadıklarını söyledi.
Sezonun bitimine yakın, Türkiye ile Rusya arasındaki krizin çözülmesiyle turizm, ihracat ve tarım sektörünün sevindiğine işaret eden Karcılıoğlu, sezon sonunda Rus patentli charter seferlerinin yüzde 100 doluluk oranıyla yeniden canlanmasının turizmcilere bir nebze de olsa nefes aldırdığının altını çizdi.
***
Biliyorsunuz sektör temsilcileri daha yolun başında 2016 yılını turizmin kayıp yılı olarak ilan etmişti.
Kayıp yılın sonlarına doğru turizmcilerden 2017 yılına yönelik uyarılar da geldi.
Uçak krizi, terör saldırıları, darbe girişimi gibi nedenlerden dolayı çökme noktasına gelen turizmde, sektör temsilcileri önümüzdeki yıla yönelik karamsar tablo çizmeye devam etti.
Hatta bazıları 2017 yılını ürkütücü boyutta tarifledi.
Avrupa’nın islam fobisinden sonra şimdi de Türk fobisine doğru gittiğini öne süren sektör temsilcileri tarafından acil bir müdahele gerektiği ifade edildi.
Türkiye’nin, Türk turizminin ciddi sıkıntıları olduğuna işaret eden sektör temsilcileri bir an önce Türkiye imajına yönelik çalışma başlatılması gerektiğini hatırlatıldı.
İnancımız ve beklentimiz o ki; sektör temsilcilerinden gelen uyarılar elbette değerlendirilecek ve 2017 yılına yönelik hükümet ve bakanlık mutlaka ülke imajına yönelik bir çalışma başlatacaktır.
Bunun için sektör-devlet işbirliği yeniden sağlanmalı ve taraflar mutlaka bir masa etrafında toplanmalı, devlet sektörden gelen talep ve önerileri mutlaka dinlemeli ve değerlendirmelidir.
Muğla ili, Türkiye destinasyonu-nun bir parçasıdır.
Doğrudur.
Ancak bu destinasyonun bir parçası olarak Muğla kendine özgü turizm politikalarını oluşturacabilecek bilgiye, görgüye ve ilişkiye sahiptir.
İnsan değeri anlamında Muğla, sektörün en deneyimli illerinden birisi, Valiler açısından da şanslı bir ildir. 2016 yılını büyük bir hayal kırıklığı ile kapatan Muğla’da “sektör-devlet” işbirliğinde turizm mutlaka masaya yatırılmalı, çalıştay düzeyinde bir organizasyonla ne yapılabilir’e bakılmalıdır.
Muğla Valiliği, ilgili kamu kurumları, sektör temsilcileri, meslek odaları, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları işbirliğinde bir araya gelinmeli stratejik bir plan çerçevesinde iş, şimdiden sıkı tutulmalıdır.
Zira turizmin de, sektörün de bir yılı daha kayıp yıl olarak geçirmesinin sonuçları çok ağır olacaktır. Bize göre bu mümkün değildir. Önerimizin ciddiye alınması, bu yönde Muğla Valisi Amir Çiçek Başkanlığı’nda adım atılması beklentilerimiz arasındadır. 2016’da ne olduğuna? 2017’de ve daha sonrasında neler yapılması gerektiğine mutlaka bakılmalıdır…