Basın; yasama, yürütme ve yargı erkleri ile birlikte demokrasinin 4. gücü olarak kabul edilir.
Yani basın demokrasinin temel prensiplerinden birisidir.
Gazeteci de halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkını dürüst biçimde kullanan bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele eden toplumu da bu yönde bilgilendirendir.
Gazetecinin halka karşı sorumluluğu; kamu ya da yerel otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklarından önce gelir.
Bu nedenle gazeteci her türlü baskıyı reddeder.
***
Biliyorsunuz seçim dönemindeyiz.
Bu süreçte siyasi partilerden gelen kamuyu, seçmeni ilgilendiren haberleri yayınlamaya çalışıyoruz. Ancak son günlerde gazetemizde yer alan siyasi içerikli haberler belli siyasi çevrelerde rahatsızlık yaratmış olacak ki; siyasetin bizatihi kendisinden, özel ulak güvercin servislerinden seçim dönemine ilişkin perhizli telkinler alıyoruz.
***
Birkaç defa dile getirdik.
Anlaşılmasını umarak bir kez daha ifade edelim…
***
Muğla Kent Gazetesi, kentin günlük yaşamında Muğla vizyonunun ve Muğlalı bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, kalkınması, çevreye duyarlılık, hesap sorma ve hesap verme, demokrasi ve katılım gibi temel ilkeleri savunan bağımsız bir yayındır.
Kent Gazetesi toplumun doğru haber alma, bilgi edinme hakkını dürüst biçimde kullanır, siyasi yapılara olan mesafesini de korumaya özen gösterir.
Karşılıklı etkileşimi öngören, okuruyla güncele ait doğrudan ilişkiler geliştirebilen bir gazete olarak hiçbir rekabetin içinde kalmaz, bu rekabetin tarafı olmaz, bağımsızlığını rekabetin arasına da sıkıştırmaz.
***
Belirtelim ki siyaset-basın ilişkisinde yerel siyasetin yerel basın üzerindeki perhizli vesayeti ve bu vesayette kısmen başarılı olması bugünün sorunu, bu günün tartışması değildir.
Siyasetin yerel basın üzerindeki vesayeti de ‘rastgele’ bir ilişkiden kaynaklı değildir.
Siyasete en çok insan üreten sektörün basın sektörü olması da bir tesadüf olarak görülemez.
Siyaset-basın ilişkisinde karşılıklı etkileşimin vesayet olgusu üzerinden yürütüldüğü süreçte bu hassas konuyu bugün kaşıyacak, kanatacak değiliz.
Ancak kimsenin şüphesi olmasın ki bu konuyu yani Muğla’nın yerel yayıncılıkla olan sınavını yeri ve günü geldiğinde mutlaka tartışacağımız bilinsin isteriz.
***
Seçimlere az kaldı.
48 gün sonra sandık başındayız.
Hele bir seçim geçsin,
Halk iradesi sandığa yansısın,
Taşlar yerine otursun,
Su aksın deresini bulsun (!) bu konuyu yeniden gündeme getirecek, Muğla’da ‘basının ve gazeteciliğin ne işe yaradığını’ sorgulayacak, sorgulamanın ötesinde tartışmaya açmak niyetindeyiz.
Zira biz gazete olarak kişi ve kurumlara olan mesafemizi koruyarak, kimsenin vesayeti altına girmeden gazetecilik yapmak derdindeyiz…
***
Bu süreçte, seçimlere günler kala yerel gazetelerde yer alan siyasi içerikli haberlerden rahatsız olanlar bizim dışımızda istedikleri yerlerden ‘ricacı’ olabilirler.
Bizim kapımız ricacılara kapalı…
Kimse bizden bu süreçte bağımsızlığımıza helal getirecek yöntem ve uygulamaların içinde olmamızı, işbirliği içinde olmamızı, otorite karşısında ellerimizin pantolon çizgisine gelmesini beklemesin…