CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün Muğla mitinginde yaklaşık 10 bin kişiye seslendi. Seçmene yönelik ekonomik temelli vaatleri ötesinde Kılıçdaroğlu, Muğla’da iki ayrı konuyu daha gündeme getirdi.
Bu konulardan ilki muhtarlıklara tüzel kişiliklerinin yeniden verilmesi ikincisi ise büyükşehir yasasıyla kapatılan belde belediyelerinin yeniden açılması.
İlkinden başlayalım.
Biliyorsunuz CHP’nin büyükşehir belediyeleri sıkıntılı.
CHP’li büyükşehir belediyeleri yasanın getirdiği yönetim şekli ile hizmet üretmekte zorlanıyor. Bu konudaki sıkıntı CHP Genel Başkanına iletilmiş olacak ki; Kılıçdaroğlu ikidir köy tüzel kişiliğinin geri getireceklerinden söz ediyor.
Bu söylem yeni büyükşehir olan Egeli illerde; Manisa, Aydın ve Muğla kırsalında etkili olmanın ötesine geçebilir, genel bir isteğe dönüşebilir…
Bu hassas konu Manisa’nın kırsalında, Gediz Ovası’nda tartışılır duruma geldi.
Köy tüzel kişiliğinden mahalle statüsüne geçen yerleşkelerin büyükşehirden gördüğü hizmet memnuniyeti ortada.
Yasa ile özellikle köy taşınmazlarının mülkiyeti ve kullanımı önemli değişikliklere uğradı. 6360 sayılı Büyükşehir Yasasıyla köyler kapatılarak belediyelerin sınırları içine alındı, mahalle olarak taşınmaz alma ve satma yetkisi kalmadı.
Yasa kapsamında bu alanlarda imar planı yapma ve yaptırma yetkisi, belediyelere verildi, köyde ihtiyaç sahibi olan köylülere taşınmaz satma olanağı da ortadan kalktı. Bu durum en çok arazisi olmayan köylüleri mağdur etti.
Bir başka sorunda 6360 sayılı büyükşehir yasasıyla daha önce sadece o köyün ihtiyaçlarına cevap veren mera, yayla, kışlak gibi köy orta mallarının kullanımında ortaya çıktı. Bu konuda oluşan itilaflar, tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davaları ilçe belediyelerinin üzerine kaldı, ilçe belediyelerine kambur oldu.
Bu konuda yaşanan travmanın boyutlarını henüz hissedebilmiş değiliz. Ancak daha yolun başında, bir yılın sonunda CHP’li büyükşehir belediyelerinin yasadan kaynaklanan sıkıntılarını Kılıçdaroğlu’na doğru aktardıklarını görüyoruz.
Bugün anladık ki; doğru aktarılan sadece köy tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması değil. Kapatılan belde belediyeleri sorunu da iyi anlatılmış.
Zira CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun dilinde yasayla kapatılan belde belediyelerinin yeniden açılması da var.
Kılıçdaroğlu konuşmasında bu konudaki kararı belde halkının vereceğini ifade etti. Beldelerde referandum yaparak halkın görüşlerinin alınacağını belirten Kılıçdaroğlu, belde halkı ne istiyorsa, onu belediye yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Bilinsin ki;
Muhtarlıkları geri getirmek, yasayla kapatılan belde belediyelerinin halka sorarak yeniden açılması bu seçim sürecinin en önemli argümanlarıdır.
Seçim söyleminden çok stratejik hamlelerdir.
Bu topraklarda bir tercih nedenidir…
Olası bir CHP iktidarında ya da CHP’nin olası koalisyon ortaklığında;
Muhtarlıklar tüzel kişiliğe, beldelerde belediyelerine kavuşabilir.
Bu iki konu CHP’yi tartışmasız noktalara getirebilir.
Yetmedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği bir başka konu; il mülki sınırlarının yeniden şekillenmesidir.
İl mülki sınırlarının değişmesi ya da sınırlarının yeniden çizilmesinin anlamı açıktır.
CHP, büyük şehir yasanını mutlak revize edecektir.
CHP tarafından yapılacak revize, Ak Parti’nin elinden çıkmış büyükşehir yasasının tam tersinde yer alacaktır.
Bu konuda bir tahrikte bulunmak istemeyiz.
Ancak biliyoruz ki il olmak için kolları sıvayan Fethiye’de bu söylemin siyasal karşılığı mevcuttur.
Biliyoruz ki bir gün bu topraklarda il mülki sınırları eğer yeniden çizilecekse bu Fethiye’den başlayacaktır…
Bu noktada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Muğla mitinginde dile getirdiği muhtarlıkların tüzel kişiliğinin yeniden kazandırılması, kapatılan belde belediyelerinin halka sorarak tekrar açılması, il mülki sınırlarının yeniden belirlenmesi (!) emekliye iki maaş ikramiye, mazotun bir buçuk liraya verilmesi, asgari ücretin bin 500 liraya çıkarılması kadar önemlidir.
Koylarının kullanımı ya da kiralanması sorunu da bu kapsamda kendiliğinden çözüme ulaşacaktır.
Belirtelim ki bunların tamamı toplumda karşılık bulan stratejik hamlelerdir.