Zeybekçi’nin Muğla ziyareti ile devam edelim.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, bir turizm modeli ortaya koydu.
Muğla’da turizmin bu kadar dar alanda yapılamayacağını, 3 ay turizm sezonuyla Muğla’ya haksız edildiğini, 12 ay boyunca turizmin yapılabilmesi gerektiğini ifade etti.
Zeybekçi Muğla mesajlarını turizm üzerinden vermeye devam etti.
Türkiye’ye tedavi amaçlı gelen turist sayısına dikkat çekti.
496 bin turistin tedavi amaçlı Türkiye’ye geldiğini ifade eden Zeybekci, “Artık insanlar Türkiye’ye gelmek istiyor. Gerek kozmetik amaçlarla, gerekse diğer sağlık tedavileri amacıyla Türkiye’ye giderim diyor. Türkiye’de sağlık operasyonumu geçiririm, üstelik tatilimi de yaparım, üstüne de para attırırım diyor. Şöyle 1,5 milyar nüfuslu coğrafyaya baktığımızda Türkiye’den başka daha cazip bunu yapabilecek başka bir ülke yok, başka bir coğrafya yok” dedi.
Ancak Zeybekçi turizme yönelik projeksiyonunda bundan daha da önemli bir şeyi paylaştı. Yaşlanan gelişmiş ve zengin ülkelerin en büyük sorununun emeklilik ve yaşlılık bakımı olduğunu, bir emeklinin bakım maliyetinin ortalama 6-7 bin Avroya ulaştığını belirtti.
Bu iş için her şeye sahip olduğumuzu ileri sürdü, “Biz bu işi yapabiliriz” dedi.
Gümrük Birliğine ilişkin gelinen noktaya da değinen Bakan Zeybekçi, bu ay içinde Avrupa Birliği ile bir anlaşma üzerine mutabakat sağladıklarını ifade ederek şunları söyledi.
“20 yıldır bir zulüm gibi başımızın üzerinde duran Gümrük Birliği anlaşmasının revize edilmesi ile ilgili bir anlaşma imzaladık. Orada dört konu üzerinde uzlaştık.”
Zeybekçi’nin işaret ettiği dört konu:
Bir; Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin karar alma mekanizmasında eşik bir hakla yer alması.
İki; Üçüncü ülkelerin AB ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin otomatik olarak taraf olması,
Üç; Türk ihraç ürünlerinin Avrupa Birliği sınırları içinde bire bir Avrupa Birliği ürünü gibi serbest olarak dolaşması, taşımacılık ve lojistiğin önünde hiçbir kotanın, engelin olmaması.
Dört: Gümrük Birliği anlaşması imzalanırken kapsam dışında bırakılan hizmet sektörü, kamu alımları, yani devlet ihaleleri, tarım ve gıdanın Gümrük Birliği kapsamına alınması…
Bakan Zeybekci’ye göre bunun anlamı şu:
Muğla turizmden 3,5 milyar değil, 20 milyarlık cirolara ulaşabilir.
Muğla ziyaretinde siyasete yönelik açıklamalarda yapan Zeybekci, milletin tepki koymasıyla çok güçlü iktidar üretebildiğini ama ne yaparsa yapsın asla güçlü muhalefet üretemediğini savundu. Muhalefet partilerinin seçim vaatlerine gönderme yapan Bakan Zeybekci “Zannediyorlar ki Türkiye’de bir kapı var ve o kapıyı açıyorsun ve kapının arkasında hazineler dolu ve oradan Türkiye’de maaş ödüyorsun. Türkiye’de reel sektör olmadıktan sonra bir tek memurun bile maaşı ödenmez, devlet çalışmaz, bayrak dalgalanmaz. Onu da söyleyeyim. Türkiye sistemini gözden geçirmek zorunda. Ortada bir vaka var. Milletin idaresi ile iktidara gelme ümidi olmadığı zaman muhalefet yoldan geçen gayri demokratik, gayri hukuki ne varsa peşine takılarak iktidar olma ümidi içinde, çaresizlik içine giriyor. Türkiye olarak her şeyden önce bunları düzeltmemiz gerekiyor. Bunun karşılığı ve muhatabı A partisi B partisi değil, ben ülkem için söylüyordum bunları. Doğrularda mutabık olmamız lazım” dedi.
Bakan Zeybekci partisinin il başkanlığında yaptığı açıklamasında da muhalefet partilerini eleştirirken lafı Muğla’ya da getirdi.
Bakan Zeybekçi şunları söyledi:
“Muğla Denizli arasındaki yolun yapımı ile ilgili Denizli İl Genel Meclisi ihalesini yaptı, yol yapıldı. Maalesef Muğla’da daha bitmedi. Çünkü o gün burada karar alması gereken il genel meclisi ki sadece karar alacak, o yolun yapımıyla ilgili ihale kararı alacak parası karayollarından gelecek. Maalesef karar almadı. Oradaki amaç Muğla’ya yol yapılmasın değil, amaç bunlar yapmasındı. Muğla’ya ne olursa olsun, Muğla’da insanlar zulüm çeksin, Denizli Muğla yolu açılmasın, orda tek şeritte insanlar kamyonların arkasında gitsin, Allah korusun kaza olursa umurlarında bile değildir. Neden? Ak Parti döneminde bu yollar yapılırsa insanlar Ak Partiye oy verirse korkusu. Bizim siyasetteki tek hedefimiz hizmettir. Bunların siyasetteki tek hedefi, onlar başarılı olmasın. Millete ne olursa olsun zerre kadar bunların umurlarında olmadı. Bugünlerde ağızlarına ne gelirse söylüyorlar, millet bunların umurunda olduğu için mi? Bunlar değil mi bu millete bidon kafalı diyen? Bunlar değil mi göbeğini kaşıyan adam diyen, falanca yerdeki adamla benim oyum bir mi olacak diyen. Daha geçen hafta bunların gençlik kollarından biri yazmış camilerin gerekli olmayanlarını kapatıp onları başka alanlarda kullanacağız diyorlar. Diyaneti kapatacağız diyenler bunlar değil mi? Milletin milli ve manevi değerleri bunların zerre umurlarında olmamıştır. Milletin dertleriyle zerre alakaları yoktur. Bugün Türkiye’de tek problem vardır. Çaresiz ve ümitsiz muhalefet sorunu. Bu yüzden demokrasinin önündeki en büyük engel haline geliyorlar”…
İki gündür Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin Muğla ziyaretinde ne söylediğini kaleme alıyoruz.
Bakan Zeybekci elbette siyaset yapıyor.
Kabul ediyoruz.
Kabul edemediğimiz; ortaya konulan Muğla vizyonunun, bu topraklara özgü kalkınma modelinin Denizli milletvekilinden, milletvekili adayından gelmesi.
Adam sonuçta Muğla’nın önüne iyi kötü bir vizyon koydu gitti.