Köyceğiz ve çevresi 40′lı yıllarda sıtma tehlikesi yaşar. Bu yıllardaki sivrisinek mücadelesi ile sıtma hastalığının kökü kazınır. Ancak bu mücadelenin tarihi çok eskilere antik döneme kadar gider. Köyceğiz ve özellikle Kaunos bütün tarihi boyunca sıtma hastalığının ıstırabını çeker. Köyceğizli’lerin tarihte kendilerine ‘hastalıklı’ dedirtecek kadar ‘yeşil benizli’ olmalarının nedeni işte bu sıtma hastalığıdır. Bu konu ile ilgili bir mitolojik bir öyküyü paylaşmanın tam sırası. Bölge Hellenistik çağı yaşar ve o dönemde bir arp ustası Stratonikos’a mal edilen küçük öykü şöyledir. Stratonikos, Kaunos sokaklarında “yeşil benizli” insanların yürüdüğünü gördüğünde, “insanların ömrü de yapraklarınkine denkti” diyerek düşüncelerini belirtir.
Kent halkı kendileriyle alay edildiğinden yakınınca, Stratonikos şikayeti bu defa: “Orada, etrafta cesetler dolaşırken, bu kente hastalıklı diyerek, o denli küstah mı olmalıydım” diye yanıtlar. (Öykü Strabon XIV, 651.3.)
3 bin yıllık bu hikayenin size ulaşmasını sağlayan yine Köyceğiz’dir, bugünün Köyceğizli’leridir. Köyceğiz’de küstahlık tarih boyunca karşı gelinen bir olgudur. Köyceğizli küstahlığı sevmez ve affetmez.
Bunu bir kez daha herkese gösterdiler. Kongrelere “Tek Aday” gitme masalı Ak Parti’nin Köyceğiz kongresinde sona erdi. Köyceğiz’de iki aday fobisi yerini demokrasiye bıraktı. Köyceğiz delegesi; “Tek Aday” olarak gitmeyi uzlaşma olarak gören ve tek aday gidilmesi için mesai harcayan yöneticilere tarihi bir ders verdi. Delege bu kez “işime karışma” mesajı verdi.
Ula, Ortaca, Datça, Yatağan, Kavaklıdere, Dalaman ilçe kongrelerinde tek aday gidilmesini adeta bir zorunluluk ve uyulması gereken bir parti disiplini olarak dayatanlar Köyceğiz’de ne kadar yanıldıklarını umarız anlamışlardır.
Eğer anlarlarsa sorun yok. Ancak anlamaz ve tek aday konusundaki ısrarları devam ederse Köyceğiz’de yaşananlar ağır bir yenilgi olarak tarihe geçer.
İki adayla kongreye gitmeyi bir büyüme, genişleme ve kabuğuna sığmama olarak göremeyen parti yöneticilerini Köyceğizli’ler kendine getirdi.
Gördüğü baskıya rağmen adaylıktan çekilmeyen İbrahim Şahin Başkan’a ekibine, kadın kollarına ve Köyceğizli delegasyona helal osun…
Köyceğizli’ler bu kararları ile partilerini ve demokrasilerini büyüttüler. Köyceğiz vakası, kongrelerdeki hastalıklı bakışı yerle bir etti.
Köyceğizliler demokrasilerinin sıtmalı olmadığını bir kez daha kanıtladılar.
Ak Parti’de “tek tip” kongre dönemi, Köyceğiz modeli ile sona ermeli. Aday olmak için milletvekillerinin, genel merkezin ve yöneticilerinin gözünün içine bakan, küçük bir işaret bekleyenler bu süreçte cesaretlenmeli.
Biraz cesaret ve ha gayret ! Bu cesaretin partiyi, demokrasiyi güçlendireceği unutulmamalı ve bundan korkulmamalı. Demokrasinin bir mide sorunu olmadığı artık teşkilatlar tarafından da bilinmeli. Şimdi partinin, partilinin önünde Milas, Marmaris, Fethiye ve Bodrum kongreleri var. Seçmenin en yoğun olduğu bu 4 bölgede yapılacak kongrelerde şu saatten sonra adaylık yarışı hızlanacak, aday sayısı da artacaktır. Köyceğiz Modeli ile delegasyon gücü teşkilatları yeniden şekillendirecek ve bu güç siyaseti kendi yerel zeminine çekecektir. Bu yöntemle teşkilatların genel merkeze olan sorumlulukları bir kat daha artacaktır. Sandık demokrasisinden gelen ve yenilenen teşkilatların yatıp, yuvarlanma, işi idare etme ve tabela ile yetinme dönemi sona erecektir. Sandıktan bu demokratik hakkın sahibi olarak çıkan teşkilat ve yöneticiler bu süreçten sonra kendi bölgelerinin sosyal politikalarını oluşturmak ve uygulamaya koymak zorundadır.