Kabul edelim, bu seçimin diğer seçimlere göre daha büyük bir anlamı var.
17. genel seçim, değişimin yönünü belirlemesi açısından diğerlerinden daha anlamlı.
Zira değişimin yönünü yeni oluşan bu parlamento belirleyecek.
Bu anlamlı seçimin temel kriterleri arasında;
Dış oylar gibi bir gerçek,
Kabak tadı veren baraj meselesi,
HDP’nin baraj sorunu,
AKP’nin parlamentodaki çoğunluğu,
Muhalefet partileri CHP’nin ve MHP’nin gücü yer almıştı.
Seçimin ürettiği genel sonuçları burada yazacak değiliz.
Genel sonuçlara ilişkin bin yazıyı, bin yorumu şu ana kadar okumuş olmalısınız.
Genel tamam (!)
Biz yerele bakalım, yereli yorumlayalım.
24 Kasım 2014 tarihinde Kent Gazetesi’nin ilk sayısının manşeti o dönemin CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk’e aitti. Mustafa Öztürk 7 Haziran milletvekili genel seçimlerinde Muğla CHP’nin yüksek hedefini 5 milletvekili olarak açıklamıştı.
Aynı süreçte Ak Parti İl Başkanı Nihat Öztürk’ün hedefi ise seçimlerden 3 milletvekili çıkarmaktı.
O günün hedefini koyan her iki Öztürk ne yazık ki bugün yok.
CHP’de Mürsel Alban, Ak Parti’de İhsan Küreci kendilerinden önce konulan hedefin sorumlusu olmadılar.
Böyle bir zorunlulukları da yoktu.
O nedenle Mürsel Alban ile Muğla CHP’nin hedefi 4 milletvekili çıkarmaya, İhsan Küreci ile iki milletvekilliğini korumaya dönüştü.
Bu küçülme ya da koruma içgüdüsü kimsede sıkıntı yaratmadı.
Zira Kılıçdaroğlu’nun bu seçimlerde iktidar olma hedefi yerine yüzde 35 oy alma hedefi (!) İl Başkanı Alban’ın 4 milletvekili çıkarma hedefi birbiriyle örtüştü.
Aday belirleme sürecinde bu adaylarla bir sonuca ulaşamayacağının farkına varan Davutoğlu’nun Hasan Özyer tercihi ile darmadağın bir teşkilatı kucağında bulan Küreci’nin oyu korumaya yönelik girişimleri birbiriyle eşleşti.
4 Milletvekili hedefiyle yola çıkan CHP örgütleri 3 milletvekili çıkarırken, oyları koruma güdüsüyle yola çıkan Ak Parti teşkilatları sonuçta 2 milletvekilliğini korudu.
Muğla’da miting düzenleme gereği duymayan MHP ise çıkardığı 1 milletvekili ile mitinge neden ihtiyaç duyulmadığını ortaya koymuş oldu.
CHP’de; Akın Üstündağ, Ömer Süha Aldan ve Nurettin Demir, Ak Parti’de; Hasan Özyer ve Hasan Kökten, MHP’de; Mehmet Erdoğan 25. Dönem Muğla Milletvekili seçildi.
Muğla, tüm bu siyasi sonuçların yanında bir sonuca daha ulaştı.
CHP genel seçmeni içinde yer alan bir grup CHP’li seçmen, özgürlükler siyaseti ve Erdoğan muhalefeti üzerinden HDP’ye emanetçi statüsüyle oy verdi.
2011 genel seçimlerinde HDP’nin desteklediği Şehbal Şenyurt yüzde 0.77 oranla 4033 oy almıştı. Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş’la yüzde 4.13 oy oranının sahibi olan HDP, 7 Haziran milletvekili genel seçimlerinde Muğla’da yüzde 5.09 oranla 28 bin 590 oya ulaştı.
Sonuçta HDP’ye giden emanet oylarla seçim barajı yıkılmış oldu.
Bugüne kadar varlığını CHP içerisinde sürdüren sol ve sosyalist gruplar HDP’ye oy vererek bu yıkımın içinde yer almış oldu.
Sizi rakamlara boğmak niyetinde değiliz ancak, partilerin mevcut durumunu ortaya koymak açısından aldıkları oy oranlarını bilginize sunmak zorundayız.
2011 genel seçimlerinde yüzde 45.85 oranla 240 bin oy olan CHP, kesin olmayan sonuçlara göre bu seçimde yüzde 45.83 oranla 257 bin 280 oy alırken, 2011 seçimlerinde yüzde 32.94 oranla 172 bin 703 oyun sahibi olan Ak Parti, bu seçimde yüzde 26.39 oy oranı ile 148 bin 116 oyda kaldı.
CHP’nin oranı düşerken oyu arttı, Ak Parti’nin hem oranı hem de oyu düştü. Ancak Ak Parti buna rağmen iki milletvekilliğini korumasını bildi.
Yine 2011 seçimlerinde yüzde 16.27 oranla 85 bin 336 oy alan MHP, bu seçimde yüzde 18.88 oranla oyunu 105 bin 996’ya yükseltti.
Bu sürecin başında Hasan Özyer’in birinci sırada milletvekili adayı olmasını çok önemsediğimizi kaleme almış ve bu tespitten dolayı çok eleştirilmiştik. “Ak Parti birinci sıra milletvekili adayı Hasan Özyer’i niye bu kadar ciddiye alıyorsun” şeklinde sorulara maruz kalmış, “Siz almıyor musunuz?” diyerek soruyu yanıtlamıştık.

O süreçte sadece Özyer’i değil, Ak Parti’nin ikinci sıra adayı Hasan Kökten’i de ciddiye aldığımızı, Milas’ın bu seçimde iki milletvekili çıkaracağını ifade etmiştik.
Muğla’da sonuçların değişmeyeceğini, 3-2-1 şeklindeki milletvekili dağılımının devam edeceğini belirtmiştik.
Seçim sonuçları bizi haklı çıkardı.
Milas; CHP’den Akın Üstündağ’ı, Ak Parti’den Hasan Kökten’i meclise gönderdi.
İki milletvekili çıkaran bir diğer seçim bölgesi ise Fethiye oldu.
Fethiye; Hasan Özyer ve Nurettin Demir’i meclise gönderdi.
Bu dağılımın oluşturduğu siyasi sonuca dikkat çekerek sonlayalım.
Kapatılan İl Genel Meclisi’nin başkanlık erki yanında, il başkanlığını da elinde tutan, son 5 yılın parti politikalarına yön veren Yatağan siyaseti yerini Milas siyasetine bıraktı.
CHP ve Ak Parti’de Milas ve Fethiye siyaseti önümüzdeki yeni dönemin egemen gücü, belirleyeni olurken geride bu iki gücü destekleyen ve bu iki erkin karşısında düğme ilikleyen Orta Muğla kaldı.