Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, ‘Sorun çok yetkim yok’ diyerek istifa edeceğini açıkladı. 1 Temmuz’da görevi bırakacağını açıklayan Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, istifasına yönelik açıklamasında “Büyükşehir Yasası elimizi kolumuzu bağladı. Modern bir muhtar durumundayız. Hizmet edemiyorum” demişti.
Tokcan’ın bu açıklaması istifanın büyükşehir yasasından kaynaklandığı algısı yarattı.
Sonuçta ikna turları sonuç vermedi, Tokcan kesinlikle görevi bırakacağını ifade etti.
Ardından Yeni Asır Muğla İl Temsilcisi Adem Ülker’e adeta içini döken Tokcan, istifasında büyükşehir yasanının da etkisi olduğunu ancak asıl nedenin CHP Datça İlçe Örgütü olduğunu açıkladı.
“Koltuk, makam kaygım yok” diyerek sözlerine başlayan Tokcan, Adem Ülker’e verdiği röportajında adaylık başvurusu yapmadığı halde aday gösterildiği 2014 seçimleri öncesinden bugüne yaşananları ve istifaya uzanan gelişmeleri anlattı.
Tokcan bu açıklamasıyla başka bir istifa nedeni ortaya koydu.
CHP Datça İlçe Teşkilatı’nın daha önce farklı partilerde siyaset yapmış bir işadamını başkan yapmak istediklerini belirten Başkan Şener Tokcan şunları söyledi:
“2014 seçimleri için adaylık başvurusu yapmadım, 8 arkadaşım aday adayı oldu. Bazıları, ben olmayacağım için başvurdular ama sonuçta Genel Merkez beni aday gösterdi. Seçim günü bile kaybetmem için ellerinden geleni yaptılar. Bir başka parti için sandık görevlisi gibi çalıştılar. Yaptığım her hizmeti, imzasız dilekçelerle şikâyet ettiler. Belediye personeli kışkırtıldı, tehdit edildi. Yani bu şartlarda seçime gittim ve yüzde 47 civarında oyla seçildim. Bütün olanlar beni yordu. Her şey üst üste geldi.”
Görevde kalması için sürekli baskı yapıldığını, ancak kararından vazgeçmeyeceğini ifade eden Tokcan, CHP üyeliğinin devam edeceğini, iddia edildiği gibi Genel Merkezle ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le hiçbir sorunu olmadığını sözlerine ekledi.
***
CHP’li bir belediye başkanının ilçe örgütüyle olan çelişkisinden dolayı görevi bırakması (!) CHP’de görülmüş bir şey değildir. Tokcan’ın örgüt çelişkisi karşısında istifa etmesi son yirmi yılın siyasi geleneğine de hiç uymadı. Son yirmi yılın siyasi geleneğinde belediyeler ve belediye başkanları CHP’nin en etkin aktörleri, örgütlerin belirleyeni durumundayken Başkan Tokcan’ın bu gerekçeyle istifa etmesi yerel demokrasimizin gelişmesi açısından büyük önem taşıyor.
İşte tam da bu noktada Milas’tan CHP’li bir okurdan gelen iletiyi sizinle paylaşmak istiyoruz.
Milaslı okur diyor ki;
“Datça Belediye Başkanımız Şener Tokcan’ın, Datça ilçe örgütüyle çelişkisinden dolayı istifa etmesini hiç anlamıyorum. Büyükşehir yasasının etkisizleştirdiği belediye başkanları zor günler geçiyor, bu tamam. Bundan dolayı istifa ediyorsa, yetkisizliğe tepki gösteriyorsa Şener Başkanı kutlamak gerek. Ancak bu adam belediye başkanı değil mi? Neden diğer belediye başkanları gibi kendi mücavir alanındaki siyaseti şekillendirip, örgütlemiyor?”…
***
Buyur buradan yak (!)
Milaslı okur bize; “Son yirmi yılda CHP örgütleri belediyeleri arka bahçesine döndü” dedirtmeye çalışıyor ama nafile.
CHP pragmatik davranırken, doktrinci davranmaya hiç ihtiyaç yok.
Artık yemez.
Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan üç gün sonra elini kolunu bağlayan, ilçe belediye başkanlarını yetkisizleştiren büyükşehir yasası yüzünden (!)
Ya da Datça CHP İlçe Örgütü ile yaşadığı sorunlar yüzünden (!) 1 Temmuz’da görevini bırakacak.
İster modern muhtarlıktan olsun(!)
İster örgüt baskısından (!)
Hiç fark etmez.
Burada mesele, iki kez halkın büyük çoğunluğunun oyunu alarak seçilen Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan’ın, halkın iradesine rağmen istifa etmesidir.
***
Görüldüğü gibi ortada iki farklı açıklama vardır.
İstifaya yönelik iki farklı açıklamanın da sahibi Sayın Şener Tokcan’dır.
Tokcan’ın istifasına yönelik ilk açıklaması; ‘Yasa bizi yetkisizleştirdi, hiçbir şey yapamıyorum. Genel Merkezle ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le hiçbir sorunum yok’ şeklindedir.
Tokcan’ın istifasına yönelik ikinci açıklaması ise; ‘Datça ilçe örgütü seçim günü kaybetmem için elinden geleni yaptı. Bir başka parti için sandık görevlisi gibi çalıştılar. Yaptığım her hizmeti, imzasız dilekçelerle şikâyet ettiler’ şeklindedir.
Ortada iki farklı açıklama vardır.
İki farklı açıklamadan hangisi Tokcan’ın istifa kararında etkili olmuştur?
Bunu kamuoyunun takdirine bırakalım.
Yarın, Marmaris Belediye Başkanı Sayın Ali Acar’ın, refiki Şener Tokcan’ın istifasına yönelik “Büyükşehir yasası sağlıklı değildir ancak Büyükşehir yasası ile ilgili sorunların çoğu uygulamada hata yapan yöneticilerden kaynaklanmaktadır” açıklamasıyla devam edelim…