Eğer koalisyon gayretlerinden bir sonuç çıkmaz, azınlık hükümeti de formül olarak görülmezse Türkiye erken genel seçime gider.
Peki olası bir erken seçimde CHP, ‘kazanılmış haktır’ diyerek erken seçime aynı milletvekilleri ile gider mi?
Gidemez…
Yapılacak olası erken seçim, geçen seçimle ilişkilendirilemez.
Yapılacak olası erken seçim; başka bir seçimdir.
Ayrıca CHP’nin parti tüzüğündeki “Adayların yüzde 85’i ön seçimle belirlenir” şartı buna engel oluşturuyor.
Olası bir erken seçimde adaylarını atama yoluyla belirleyen Ak Parti, MHP ve HDP mevcut milletvekilleriyle yarışa kaldığı yerden devam ederken CHP parti tüzüğüne göre erken seçim öncesinde örgütlerinin önüne ön seçim sandığını koymak zorunda.
7 Haziran genel seçimleri öncesinde CHP Muğla’da milletvekili adaylarını sandıkta eğilim yoklaması ile belirledi. Yani Muğla yüzde 85’in içinde değil yüzde 15’in içinde kaldı.
Öyle ya da böyle (!) ister hâkim huzurunda ön seçim, ister örgütlerin gözetiminde eğilim yoklaması, ne olursa olsun CHP olası bir erken seçimde milletvekili adaylarını yeniden sandıkta belirleyecek.
Peki, CHP yüksek siyaseti bunu engelleyebilir mi?
Evet engelleyebilir.
CHP, 7 Haziran’da milletvekili seçilenlerle yoluna devam etmek isterse acilen tüzük kurultayı yapmak zorunda.
CHP’de 2014 yılında yapması gereken ancak yerel, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerden dolayı ertelediği kurultayı önümüzde günlerde yapabilir.
Tüzük kurultayı yapar, tüzüğün ilgili maddelerini değiştirirse mevcut milletvekilleri ile erken seçime gidebilir.
Yoksa mümkün değil.
Peki, bu süreçte CHP tüzük kurultayı yapabilir mi?
Bilmiyoruz.
Bildiğimiz CHP eğer tüzük kurultayı yapmazsa olası bir erken seçimde örgütlerinin önüne yeniden sandık koymak zorunda.
Böyle bir durumda ne olur?
Böyle bir durumda CHP’de taşlar yerinden oynar.
Mesela; ikinci kez kontenjandan milletvekili seçilen Ömer Süha Aldan bir daha kontenjan adayı olamaz. Zira Genel Başkan Kılıçdaroğlu, seçim öncesinde kontenjandan aday gösterilenlerin ikinci kez aday gösterilmeyeceğini bizzat kendisi açıkladı. Sözünde durur mu? Bilemeyiz.
Böyle bir durumda Ömer Süha Aldan illa milletvekili olmak isterse, diğerleriyle eşit koşullarda sandığa girmek zorunda.
Aldan, sandığa girer mi?
Neden olmasın girebilir (!)
Girmekte sorun yok, sorun; sandıktan çıkmakta…
Peki, başka ne olur?
Mesela Musa Gökbel milletvekili aday adayı olabilir.
Gökbel, sandığı çok sever.
Ancak Gökbel, işin ön seçime kadar varmayacağını, bir şekilde koalisyonun kurulacağını ifade ediyor.
Başka ne olur?
Fevzi Topuz, Ali Arslan, Ayla Kara, Süleyman Uslu gibi isimler milletvekili aday adayı olabilir.
Hasan Balı asla vazgeçmez,
Burak Erbay ve Süleyman Girgin yeniden aday adayı olur.
Bu süreçte Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’de aday olabilir.
Bu tespit kimseyi şaşırtmasın.
Başkan Gürün, kontenjan adayı olarak önerilebilir.
Neden olmasın?
Olabilir.
Başkan Gürün siyasi yaşamını milletvekilliği ile taçlandırabilir.
Bir milletvekili olarak Başkan Gürün, bütün enerjisini büyükşehir yasasının revize edilmesine harcayabilir.
Peki, büyükşehir ne olur?
Datça’da ne olduysa,
Büyükşehirde de o olur.
Su akar, deresini bulur…
Belirtelim ki CHP’nin yeniden önseçim yapması taşları yerinden oynatır, partiyi de hareketlendirir.
Bu hareketlilik önce ön seçim sandığına, oradan da genel seçim sandığına yansır.
CHP böylece hayalini kurduğu 4 milletvekilliğine ulaşabilir…
Bir tespitle sonlayalım.
CHP tüzük kurultayı yaparsa sorun yok.
Mevcut milletvekilleri ile erken seçime gidebilir.
Tüzük kurultayı yapamazsa (!) herkes yeni bir ön seçime hazır olsun…