“BU NASIL BİR REZALETTİR?”
Muğla’nın öte yakasından gelen sorular şunlar:
Siyaset; CHP’li bir belediyenin ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanının katıldığı bir etkinlikte CHP’li büyükşehir belediye başkanı protesto edilinceye kadar neden bir önlem almadı?
Sorun, genel başkanın önüne taşınıncaya kadar siyaset ne yaptı?
CHP geleneği ve sorumluluğunun sağladığı diyaloğun önü neden kesildi?
Neden siyaset; CHP’li belediyenin ev sahipliğinde, çoğunluğunu CHP’lilerin oluşturduğu protestocular ile büyükşehir belediyesi arasına girerek bir orta yol bulmadı?
CHP Bodrum İlçe Başkanlığı; sorunun genel başkanın önüne kadar gitmesi öncesinde çözüm için neden devreye girmedi?
Ya da CHP örgütlerinin çatısını oluşturan CHP İl Başkanlığı; CHP’li iki belediye ve çoğunluğunu CHP’lilerin oluşturduğu şoför esnafı ile yerel yönetimin arasına girerek sorunun genel başkanın önünde tartışılmasını engellemedi?
CHP Genel başkanının önünde, CHP’li bir belediyenin ev sahipliğinde, CHP’li bir büyükşehir belediye başkanının, çoğunluğunu CHP’lilerin oluşturduğu şoför esnafı tarafından protesto edilmesi; kepazelik değilse nedir?
Bu nasıl bir rezalettir?
İlin egemen siyasetinin sahibi olan, yüzde 50 civarında oy alan bir siyasi parti; nasıl olur da böylesi bir rezalete zemin oluşturur (!)
Ele güne, yedi düvele rezil olur?
Genel başkan oradadır,
Genel başkan yardımcıları da oradadır.
Nasıl olur da böylesi densiz-dengesiz bir olay, CHP yüksek siyasetinin huzurunda gerçekleşir?
Bu nasıl bir madaralıktır?
Öncesinde örgüt liderleri neden devreye girmemiştir?
Önlerinde bir mani mi vardır?
CHP yüksek siyaseti huzurunda gerçekleşen ve siyaseten açıklanamaz hale gelen bu olay karşısında Muğla’nın CHP genel siyaseti içerisindeki siyasi prestiji; neden ve hangi gerekçelerle ayaklar altına alınmıştır?
Kim ya da kimler buna neden oluşmuştur?
Bu neyin ve kimin rekabetidir (!) ötesinde kimin itişip-kakışmasıdır?
CHP yüksek siyasetine; “Muğla böyle ise” dedirten bu olayın örgütsel sorumluluğu kim ya da kimlerin omuzundadır?
İşin toplumsal sorumluluğu kime, kimlere aittir?
CHP yerel iktidarının toplumsal sorumluluğu ve ulusal prestiji; birilerinin umurunda mıdır?
Kim ya da kimler kendisini CHP’nin bizatihi kendisinden daha önemli görmektedir?
Bunu hangi zemin sağlamaktadır?
CHP Genel başkanının önünde, CHP’li belediyeleri, CHP’li şoför esnafını karşı karşıya, burun buruna getirerek (!) CHP’nin seçmen tercihine dayanan haklarını ve prestijini itibarsızlaştırmak; kimin haddinedir?
Bu nasıl bir kepazeliktir?
Çocuklara güzel günler vaat edenler; bunlar mıdır?
Yukarıda yer alan sorular, öte yakadan gelen ve cevap bekleyen sorulardır…