Alınan karar ve yapılan uygulamaların kamuoyunda yada kamu vicdanında tartışılıyor olmasının nedeni o kararların alınmasını sağlayan yöntem ve usullerdir. Toplum, kararı alanların kararlarını nasıl aldıklarına, hangi yöntemi kullandıklarına bakarak karar verir. Alınan karar, yöntem itibariyle doğruysa, tavsiye niteliği bile taşısa, hukuksal bir yanı bulunmasa dahi, kültürel yada sosyal kodları nedeniyle toplum o kararın bütün disiplinlerine uyar, ona saygı gösterir, yasalaştırır. Çünkü toplum için doğru; çok net bir şeydir. Ancak alınan karar; yöntem ve usulü itibariyle tartışma yaratan bir yanlışlığa sahipse toplum, o kararın disiplinlerine vatandaş sadakati gösterse de, ona kendi içinde saygı göstermez. Kentin kendiliğinden oluşan doğal hukuku yazılı değildir. Ona anlamını biz veririz. Çoğu kez olan biteni kıyıdan, köşeden izleyen ve “bana ne” diyen kentli bilmese de; meydana, sokağa yapılan müdahale aslında kentin yaşamına yapılmıştır. Statüko toprağın altına sokağa, meydana yaptığı müdahalenin yanında kent yaşamına müdahaleye etmeye devam ediyor. Bu müdahele ile kent konseyi, tartışmalı seçimi itibariyle kendisini var eden demokratik geleneğini kaybederek vesayet anlayışı ile yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. Muğla Valiliği’nin, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün Kent Konseyi seçimlerinin esas ve usule uygun olarak yapılıp yapılmadığını konusunda başlattığı inceleme kapsamında Muğla Belediyesine ve Kent Konseyine gönderilen “06.01.2012 Cuma günü, saat 15.00′de Konakaltı Kültür Merkezinde Kadın Meclisi seçiminin yapılması planlanan Kent Konseyi Kadın Meclis Toplantısının Valiliğimizce yapılacak incelemeye fırsat yaratması açısından Ocak ayı sonuna ertelenmesinde yarar görülmektedir” kararı Kent Konseyi Başkanı Dr. Naki Bulut tarafından tanınmadı ve seçim yapıldı. Geleceğe kural koymaya çalışan statükoyu daha öncede; “kentin demokratik yapısı, huzuru ve barışcı tavrı toplumun tüm kesimlerinin menfaatlerinin üstündedir. Bu özel yapı, hiçbir anlayışa kurban edilemez. Bu nedenle hiç kimse ama hiç kimse kentin içinde kendisine sağlanmış demokratik yaşam olanaklarına güvenip gücünü sınamaya kalkmasın” diyerek uyarmıştık. Kent Konseyi Başkanı Dr. Naki Bulut, valilik kararına uymayarak gücünü sınamaya kalkıştı. Muğla Valiliği tarafından Muğla Belediyesine ve Kent Konseyine gönderilen yazı ile ilgili olarak çok sayıda hukukçu ile görüştük. Gönderilen yazının durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu, belgenin sonunda yer alan “gereğini rica ederim” şeklindeki ibareye dikkat çeken hukukçular kamu hukukunda bu ifadenin “resmi bir yaptırım içeren emir olarak algılanması” ve buna dayalı olarak davranılması gerektiğini belirterek buna göre uygulayıcının yorum yapma hakkı bulunmadığını belirttiler. Buna göre idare hukukunda “rica”emir, aksi davranış ise suç’tu. Hukukçular, 05.01.2012 tarih ve 170 nolu Vali adına, Vali Yardımcısı Faruk Necmi Kurt imzası taşıyan, gereği için Muğla Belediyesi ve Kent Konseyine dağıtımı yapılan Valilikçe sürdürülen bir incelemeye fırsat yaratması mütalasıyla Ocak 2012 sonuna ertelenmesinde yarar görülen ve taraflara “Bilgi ve gereğini” rica eden yazının Valiliğin kamu yararı gördüğü bir konuda emir niteliği taşıdığının altını çizdiler. Kamuda ve toplumda kamu otoritesini sarstığı gerekçesi ile büyük yankı uyandıran, tartışmalara yol açan ve toplumda fikir ayrılıklarına neden olan bu olayın ardından Muğla Valiliği’nin Kent Konseyi Başkanı Dr. Naki Bulut hakkında 4483 sayılı yasaya göre “ön inceleme” başlatması bekleniyor. Kamu hukukçularına göre; Dr. Naki Bulut, toplum gözünde bu davranışı ile devletin otoritesine kazan kaldırmış, il’de idari bir kaosa yol açmıştır. Bu davranış şekli ile Bulut, Hükümetin, İçişleri Bakanlığının yürütme eli olan Valilik kararlarını tanımayarak bir emsal oluşturmuştur. Bizde bu kentte yaşayan insanlar olarak bu tehlikeli davranışla ilgili Valiliği suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz. Bu konuda Cumhuriyet Savcılığı da harekete geçme konusunu gündemine alabilir. İşin bir başka boyutu da Belediye’yi ilgilendiriyor. Yine hukukçular; Kent Konseyi amaç, işlev ve çalışma yöntemleri Belediye Kanunu’nun 76. maddesinde açıkça yer alıyor. Kanuna dayalı olarak Muğla Belediye Başkanı’nın görev ve sorumluluğu da açık şekilde tarif edilmiş. Belediye Başkanı’nın da Kadın Meclisi seçiminin yapılmasına izin verdiği için anılan hukuksuzluktan ve otorite tanımazlıktan direkt olarak sorumlu olduğunu ifade ediyorlar. Muğla Belediye Başkanı da kanunen bağlı bulunduğu ve yasal olarak amiri konumundaki Valiliğin kendisine yazılı olarak tebliğ edilen seçimin ertelenme kararını uygulamadı, seçimin yapılmasına izin verdi. Kamu İdare Hukuku ve hukukçuları açısından bir skandal olarak nitelendirilen otorite tanımazlık olayı, yapısı itibariyle ilin sınırlarının ötesine geçecek gibi görünüyor…