Siyaset, Arapça kökenli bir kelime. At eğitimi, at talimi anlamına geliyor. Osmanlı’da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün “ceza”özellikle de “ölüm cezası” anlamında kullanıldığı biliniyor. Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanıyor. Biz bugünkü anlamına bakalım. Siyaset; yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır. Yukarıdaki tanımın ipuçlarını sakın kentte aramaya kalkmayın. Eylem veya eylemleri ortaya koymak, yöntem ve biçim belirlemek ! bu kentin siyasetinde asla olmayan şeylerdir. 40 yıldır olmadı, bir 40 yıl daha da olmayacak.
***
Siyaset ve siyasetçi etkisizleşti. Siyasi gündem artık siyasi partilerde değil, gazetelerin haber merkezlerinde, yazarların köşelerinde şekilleniyor. Oysa siyasi gündemin, siyasi partilerin çatısı altında şekillenmesi gerekiyor. Kentin gündeminin belirlenmesindeki ilk sıralarda siyasetçiler yer alır, gündemi siyasetçi belirler. Gazeteci, siyasetçi söyleminin peşine takılır, gündemi buna göre oluşturur. Şimdi gündemi gazeteciler yada köşe yazarları belirliyor, siyasetçi de (takılabilirse) bu gündemin peşine takılıyor. Bu yanı ile siyaset çok etkisizleşti. Gazeteci olarak bunun neyinden rahatsızsın ? diyenler çıkabilir. Ben bu durumdan çok rahatsızım. Varlığı, toplumun sosyal politikalarını oluşturma görevine dayalı olan siyasi partiler ve teşkilatları kent siyasetini oluşturacak ve ona şekil verecek durumda ve yeterlilikte değil. Gördüğümüz kadarıyla böyle bir gayretleri de yok. Siyasetçiler kendi varlığını sürdürecek olan argümanları arama, algılama derdinden uzakta, Ahmet’in, Mehmet’in işinin peşine düşmüş, duman olmuş durumdalar. Bu yapılanları politika sanıyorlar ! Bu işte bir değil, binden fazla yanlış var.
***
Gazeteci, siyasi olabilir, ancak gazeteci siyasetçi değildir. Toplumun gazetecilerin ve köşe yazarlarının belirlediği siyaseti konuşuyor olmasını bir siyaset ve siyasetçi zafiyeti olarak algılamak gerek. Siyaseti, siyasetçi olarak siz belirlemez, bunun için çaba göstermezseniz, birileri de çıkar siyaseti belirler ve siz kendinizi belirlenen siyaseti konuşuyor bulursunuz. Bu durumdan da gereğini yerine getirmediğiniz için asla şikayetçi olamazsınız.
Aidiyet ve biat duygusu ile hareket eden ve her geçen gün daha da etkisizleşen siyaset, bu haliyle kimsenin işine yaramadığı gibi siyasetçinin de işine yaramaz. Siyasetçi bunun farkına ancak bir başka siyasi oluşum toplumun kapısını çaldığı zaman anlar. O zaman da iş işten geçmiş olur. 10 yıl, siyasette çok uzun bir süredir. Türk siyasetinin 10 yıllık ezberlere dayanan çok ciddi tecrübeleri vardır.
***
Burada ülke genelinin tersine bir durum var. Türkiye genelinde iktidar olan bir parti burada muhalefette, ülke genelinde muhalefette olan bir diğer siyasi parti burada iktidarda. Kentin iktidarı ve kentin muhalefetinde ortak çok yön bulunuyor. Her ikisinde de muhalefet anlayışı ile ilgili çok ciddi davranış bozukluğu var. Kentin muhalefet davranışları, davranış türleri adamı şaşkına çevirir. Bu duruma hekimler bile çare bulamadılar.
***
Önümüzde 2014 seçimleri var. Muğla 2014 seçimlerine Büyükşehir statüsü ile gidecek. 2014 yılının seçim ayına kadar siyasi partiler yatıp yuvarlanacak seçimlere üç kala da “Yağmur Duasına” çıkacaklar. Mevla’dan su yağdırmasını isteyecekler. Siyaset; yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamak olarak tanımlanıyor. Bu tanıma göre, 2014 seçimlerine gidilen yolda yukarıda belirlenen kriterleri yerine getiren bir siyasi partinin olmayışı elem vericidir. Siyaset, dualarla kazanılacak bir mevzi değildir. Her şeyden önce siyaset bir yönetme sanatı veya bilimidir. Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirmek işidir. Devlet yönetimini veya kontrolü ele geçirme ve elde tutma bilgisi veya sanatıdır. Bireyler ve gruplar arasında güç ve liderlikle ilgili olan rekabettir. Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler karmaşasının bir toplamıdır. Siyaset uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli plandır.