COĞRAFİ İŞARETLER KALKINMANIN ANAHTARI
Nisan ayı içerisinde 27-28 Nisan 2017’de, Ankara Ticaret Odası ATO Congresium’da “Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” gerçekleştiriyor.
Zirve, coğrafi işaretler konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenleniyor.
Bizim beş kardeşlerin; Muğla, Milas, Fethiye, Marmaris, Bodrum ticaret ve sanayi odaları, ötesinde Muğla Borsası yetkililerinin zirveye katılmasında fayda var.
Neden?
Nedeni belli.
Bir yöreye, alana ve bölgeye ait özdeleşmiş, ulusal ve uluslararası tanınırlığı bulunan ürünlerin ‘Coğrafi İşaret’ olarak koruma altına alınması, o yörenin üretim değerleri ve markalaşması, ötesinde yerel kalkınma açısından büyük önem taşıdığı için…
Biliyorsunuz MUTSO Başkanı Bülent Karakuş, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi olarak 81 ilde başlatılan coğrafi işaret seferberliğinin başına getirildi. Bu kapsamda Coğrafi İşaretler Sempozyumu ilk olarak Muğla’da düzenlendi. Yine aynı dönemde Akdeniz Üniversitesi tarafından Antalya’da 4. Yöresel Ürünler Sempozyumu gerçekleştirildi. Şimdi de Ankara Ticaret Odası, Nisan ayı içerisinde Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi gerçekleştirecek.
Bu konuda farkındalık yaratacak bu kadar çok etkinliğin yapılması boşuna değil.
Zira Coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa, Amerika’daki pazar büyüklüğü 200 milyar doların üzerinde.
Sadece Avrupa Birliği’ndeki pazar büyüklüğü 55 milyar avro.
Bizde henüz coğrafi işaretli ürünlere ilişkin pazar payına yönelik resmi bir kayıt bulunmuyor.
Oranının düşük olduğu tahmin ediliyor olsa da (!) tescilli ürünlerimizin katma değerinde kayda değer bir artış sağlanamasa da (!) ülke olarak yöresel ürünlerimizin ihracat potansiyelinin yaklaşık 10 milyar dolarlık civarında olduğu tahmin ediliyor.
Bizim en büyük pazarımızı Avrupa oluşturuyor ve Avrupa’da coğrafi işaret konusunda da üç ülke öne çıkıyor.
İtalya, İspanya ve Fransa.
Örnek çok, ama bunlardan bir tanesini sizlerle paylaşmak gerekiyor.
İtalya, sadece Parmesan peynirinden 1,5 milyar avro elde ediyor.
Adını Parma şehrinden alan parmesan peyniri, kentin ekonomisini ayakta tuttuğu gibi İtalyan ekonomisini de ayakta tutan üretim değerlerinden birisi kabul ediliyor.
Bildiğin (!) inek sütünden yapılan parmesan peynirinin marka değerini ise şu gerçek oluşturuyor:
Bir kilo parmesan peyniri; 19 kilo sütten elde ediliyor.
Bizim Fethiye yaylalarında otlayan inek sütünden yapılan Atilla Peyniri’ni, özellikle Orta Muğla kırsalında otlayan keçi sütünden yapılmış Keçi Peyniri’ni işaret alarak markalaştırdığımızı düşünsenize.
Oysa Milas Süt Birliği dışında diğer üretici birliklerin ürünleri düzenli alıcı bulamadığı için sokağa dökülüyor, ya da üç otuz paraya tedarikçilere satılıyor. İşte bu vahim durumunu önüne geçmek için coğrafi işaret konusunu ciddiye almak gerekiyor. Zira ‘coğrafi işaretler kalkınmanın anahtarı’ olarak kabul ediliyor.
Türk Patent Enstitüsü verilerine göre; Türkiye genelinde coğrafi işaret alabilecek 2 bin 500’e yakın gıda ve gıda dışı ürün mevcut. Aralarında Muğla başvurularının da bulunduğu coğrafi işaret tescili bekleyen ürün sayısı üç yüze yakın.
Kesin olan şu ki; Coğrafi işaretler ürünün pazarlama gücüne, güç katıyor. Ürünün gerçek üreticisini korumanın ötesinde bölgesel kalkınmaya ve il ekonomisine katkı sağlıyor.
Bu konuda ısrarla yazmaya devam edeceğimizi belirterek bir tespitle sonlayalım.
Bizim beş kardeşlerin; Muğla, Milas, Fethiye, Marmaris, Bodrum ticaret ve sanayi odaları, ötesinde Muğla Borsası yetkililerinin 27-28 Nisan tarihinde Ankara Ticaret Odası ATO Congresium’da gerçekleştirilecek Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ne mutlaka katılması gerekiyor.