Hikaye o kadar büyük ki Walt Disney Pictures yapımı bir animasyon gibi. İçinde biraz Shakespeare, biraz da Hamlet var. Rönesans görünümlü bir ortaçağ hikayesi ve kahramanları insansı. Aslında bir müzikal bile olabilecek bu hikaye bu hali ile akademi ödülü bile alabilir. Bu ormanda olan biteni izledikçe ve öğrendikçe insanın kendisini “Hakuna Matata” felsefesine adayası geliyor. Dertsiz ve tasasız bir yaşam felsefesi yani…
***
Cumhuriyet Halk Partisi delege seçimleri başladı. Siyasetçilere göre; uzun süredir yakalandığı amansız hastalık nedeniyle yoğun bakımda direnmeye çalışan parti, yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü ve hafta sonu itibariyle ruhunu tedaviyi yürüten doktora teslim etti. Doktor, partinin tek egemen gücü olduğunu dosta düşmana gösterdi. Hayırlı olsun, bu büyük emeğe, çabaya saygı göstermemek ayıp olur. Kolu kanadı kırılmış, yüzü gözü şişmiş üyelere de geçmiş olsun.
***
Düne kadar Belediye’ye giden yol CHP’den geçiyordu artık CHP’ye giden yol Belediye’den geçiyor. Artık “Arslan Kral” belli oldu. Kral, kongre delegeleri ve ön seçim delegelerini yeniden dizayn etti. Listeler belediyeye olan yakınlık mesafesine göre oluşturuldu.
***
Üyeyi kontrol et, delegeyi kontrol et, ilçeyi kontrol et, ili kontrol et, her şeyi ve herkesi kontrol et ve sonuçta hedefine ulaş. İşte Arslan Kralın başarısının sırrı. Peki kralın hedefi ne ? Kralın hedefi ; Büyükşehir Adayı olabilmek. Peki olabilir mi ? “Olamaz! kralın listesinde yer alsalar bile bu insanlar bu kadar duyarsız değildir” diye düşünen çok sayıda siyasetçi var ama ben onlar gibi düşünmüyorum. Bana göre Kral, Büyükşehir Adaylığı konusunda çok önemli ikinci hamlesini de başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Siyasetçilerin büyük öngörüsüne ve kehanetler üzerine geliştirdikleri bir iddiaya göre ilki; partinin genel başkanının hemşehrisi olarak bilinen hekimle oluşturduğu konsey ittifakı… İddiaya göre işin Ankara ayağını, genel merkez ayağını oluşturacak lejyonerlik müessesesi teşvik edildi ve bu planın gereği olarak hekim dayanışması ile konsey oluşturuldu. Proje zorda olsa uygulamaya geçirildi. İşin Ankara ayağından sonra işin yerel ayağına geçildi. Yunanlılar iyi mimar, Romalılar ise iyi mühendis olarak bilinirler. Delegasyon seçimlerinde de kral, müthiş bir siyasi mühendislikle bu planında da başarılı oldu. Bunlar kentin siyaset bilicilerinin iddiası. Bize göre de bu yönü ile kralın eleştirilecek bir tarafı yok. Eleştiri ancak tüm bunlara izin verenlere, göz yumanlara yapılabilir.
***
Bu partide Kılıçdaroğlu dönemini yasallaştırmak, partiyi travmadan kurtarmak adına oluşturulan, özensiz “Yeni CHP” sloganın peşine hiç kimse takılmadı. Hatta partililer bu yeniye kafayı bile taktı. Yine o travmadan çıkan “Herkes İçin CHP” sloganı ile parti seçime bile götürüldü. Bu haliyle “CHP’nin Herkes İçin” olduğu söylenebilir mi, bunu söylemek mümkün mü ?