Muğla, kendi içinde yaşayan, kendisini, çevresini asla sorgulamayan, uzak ülkenin uzak diyarındaki konformist algısı ile akıllara durgunluk veren bir kent.Kendi halinde yapay bir “banliyo” yaşam tarzını, sorgusuz ve sorunsuz yaşayan bir insan topluluğu olarak artık istemeden de olsa bir yüzleşmeyle karşı karşıyayız.Kent; kurallarla dolu, rutin, gerçeklerden uzak, statükocu ve konformist bir yaşam sürerken, kentte olup bitenler bu yapıya karşı olan bizlere kent ve suç konusunda eleştirisi yapma şansı verdi. Konformist yapının, umursamazlığın, adam sendeciliğin kente neler kaybettirdiğini artık anlamaya başladık.Toplumsal yaşamın içinde kimsenin hatasını yüzüne vurmayan, bu davranış şeklini bir düstür haline getiren kent, bu algı nedeniyle suç ve cezayı yan yana getiremişti. Yolsuzluk, ihaleye fesat, kamu zararı oluşturmak gibi örgütlü ve toplumsal suçların hayatımıza apansız girmesi ile birlikte kentin muhafazakar, statik ve konformist yaşamının oluşturduğu ilgisizlik tüm haşmeti ile ortaya çıktı.Kent ve suç ilişkisinin bu yeni hali ile tanışan insanımız suçu sıradan vaka olarak gören yaşam algısını terk etmeye hazırlanıyor.
***
Geçtiğimiz gün Muğla ve ilçelerinde kamu ihalelerine fesat karıştırdığı iddiasıyla gözaltına alınanlardan büyük çoğunluğu tutuklandı.Muğla Emniyeti’nin yaklaşık 1,5 yıl süren çalışması sona erdi ve eş zamanlı yapılan operasyonlar da gözaltına alınan kişiler örgütlü olarak ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla adliyeye sevk edildi ve tutuklandı.Bürokratlar, yöneticiler farkında olmayabilir ancak dünyaya naif gözlerle bakanların bir arada yaşadığı bu konformist kentte bu olay neredeyse toplumsal bir infiale neden oldu ve kent çok ciddi bir şekilde etkilendi.
***
Suç ve suçluluk, kişiyi toplum halinde yaşayan öteki bireylerin karşısına çıkaran bir çatışmanın ürünü olarak tarif ediliyor.Suç oranlarının en çok artış gösterdiği yerleşkeler kentler. Uzmanlara göre kentleşme, gelenekleri ve görenekleri eriterek, düzensizliklerin ve problemlerin kaynağını oluşturuyor.
Kentler toplumsal değişimlerin yaşandığı ana mekanlar. Kentte yaşanan değişim her türlü insan ilişkisini yeniden dizayn ediyor.Bu tür yapısal değişiklikler sosyal, siyasal ve ekonomik yapıları ve kişilerin davranışlarını da etkiliyor. Kentin suç unsurlarını oluşturan ortak noktalarından biri de önemli ekonomik hareketliliğin olduğu alanlar. Biz artık bu alandan kaynaklanan suç türünü kent olarak artık düşünmek ve ciddiye almak zorundayız.Bir zamanlar yankesicilikle ifade edilen hoşgörülü suç türü yerini ekonomik temelli ihalelere, fesatlara, yolsuzluklara ve büyük rakamlara bırakıyor.
Birileri haklı: kent gelişiyor,kent değişiyor.
***
Şu anda kentte kaç adet yolsuzluk ve ihale dosyası ile ilgili soruşturma izni verildiği, kaç tanesinin devam ettiği, kaç tanesinin yargıya intikal ettiği konusunda elimizde bir bilgi yok. Yargı sürecine, hukuka, kişilik haklarına saygılıyız.Ancak ihalelerde yolsuzluk ve fesat karıştırmayı çok sık duyar olduk.Bizde sayıları gün geçtikçe artan ve neredeyse burnumuzun dibinde meydana gelen olaylar sonrasında sıkça duymaya alıştığımız yolsuzluk ve ihaleye fesat konularını hukukçulara sorduk. Yolsuzluğu ve ihale fesadını sadece bir haber olarak görmenin yanında kenti yazan bir gazeteci olarak gündemi sıkça oluşturan bu suçun nedenlerini merak ettik ve hukukçulara sorduk.Hukukçular kamu ihalelerinde meydana gelen suçların çeşitli nedenlerinin yanında çoğunluğunun temelinde “ilansız, pazarlık tipi” alımlar yattığını ifade ettiler. Hukukçular “21 F”ye göre yapılan alımları en tehlikeli alımlar olarak nitelendirdiler.Hukukçulara göre bu tür alımlar da 3 teklifle iş bitiyor ve alım ilansız yapılıyor. Alımdan da sadece ilgili firmaların ve davet edilenlerin haberi oluyor!Hukukçuların kamu ihalelerinde bu yöntemle yaşanan sorunların önlenmesi için önerisi ise alımların 19. maddeye göre (açık ihale usulü, bütün isteklilerin teklif verebildiği usul) yapılması.19. Maddeye göre yapılmış ihaleler tüm muhataplarına ve taraflara “Ne Arabın yüzü, ne de Şam’ın şekeri” dedirtiyor. Bu ihale türünün de kuşkusuz kendine göre ve insandan kaynaklı arızaları var. Ancak kapalı kapılar ardında 3 kişiyle yapılan ihale türünden çok daha iyi ve çok daha güvenilir.
***
Muğla, kendi içinde yaşayan, kendisini, çevresini asla sorgulamayan, uzak ülkenin uzak diyarındaki konformist algısı ile akıllara durgunluk veren bir kent. Kendi halinde yapay bir “banliyo” yaşam tarzını, sorgusuz ve sorunsuz yaşayan bir insan topluluğu olarak artık yolsuzluklarla, ihaleye fesatlarla anılır oldu. İnancımız o ki; Hukukun üstünlüğü kentte yeni bir toplumsal algı yaratacak.