Şanlıurfa Barosu Muğla’nın E Tipi Kapalı Cezaevi sübyan koğuşunda yaşanan tecavüz ve işkence olayına yönelik açıklama yaparken Muğla Barosu’nun olaya ilişkin bir açıklama yapmamasını, tepkisiz kalmasını eleştirmiştik.
Ne zaman?
Geçtiğimiz gün…
Muğla Kent Gazetesi’nde “BARO farkı” başlığıyla manşetten yayınlanan haberde Muğla Barosu’nun 12 yaşındaki çocuklara yönelik tecavüz ve işkence olayına duyarsız kalmasına gönderme yapmıştık.
Bir kez daha anlamış olduk ki temel değerlere yönelik duyarlılık ve hassasiyet sınır tanımıyor, mesafe gözetmiyor.
Siz dünyanın bir ucunda bile olsanız isterseniz ve gerekli görürseniz tepkinizi dile getirirsiniz.
Hatırlayınız, Yatağan Enerji İşçileri Yatağan’da özelleştirmeye karşı mücadele verirken işçilere dünyanın dört bir köşesinden destek gelmişti.
Evrensel kriterli hassasiyet böyle bir şey…
***
Baro, sonuçta bir meslek kuruluşu…
Kendi mesleki görevlerinin yanında Baro, temel insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü gibi evrensel kriterlerin her koşulda ve zeminde savunucusu.
Baro, toplumun hukuki sorunlarıyla ilgili görüş ve önerileriyle hukuk sisteminin ve demokrasinin gelişmesine katkı sağlayan unsurlardan bir tanesi, belki de en önemlisi.
Bildiğimiz kadarıyla Baro, özellikle demokrasi ve insan hakları adına uygulamalarda ortaya çıkan sorunlarda toplumsal sorumlulukla hareket eden bir meslek kuruluşu.
Muğla’nın E Tipi Kapalı Cezaevi sübyan koğuşunda yaşları 12 ile 15 arasında değişen 4 çocuğa tecavüz ve işkence uygulanmasına Urfa Barosu tepki gösterip açıklama yaparken, Muğla Barosu’nun olaya tepkisiz kalmasını doğrusu anlamış, anlayabilmiş değiliz.
***
Olayı ortaya çıkaran CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir…
Vekil Demir, olayı meclise kadar taşımakta kararlı…
Ancak belirtmeliyiz ki bu insanlık dışı olaya sessiz kalan sadece Muğla Baro’su da değil. Biz Muğla Valiliği’nden, İl İnsan Hakları Komisyonu’ndan, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, Cezaevi yetkililerinden de olayın seyri ile ilgili açıklama bekledik.
Ancak olayla ilgili henüz bir açıklama gelmedi. Bu insanlık dışı olayla ilgili olarak hala ne yapıldığını bilmiyoruz.
***
Muğla Kent Gazetesi’nde “BARO farkı” başlığıyla manşetten yayınlanan haberde Muğla Barosu’nun 12 yaşındaki çocuklara yönelik tecavüz ve işkence olayına duyarsız kalması ile ilgili haber sonrasında birkaç avukat dışında bizi Muğlalı Müzisyenler aradı.
Konuyla ilgili insani ve vicdani hassasiyet dışında bir ilişkisi bulunmayan Muğlalı Müzisyenler, ne alaka diyebilirsiniz.
Merakı giderelim.
***
Kent Gazetesinin manşetinde yer alan “BARO Farkı” haberinin müzisyenlerin de ilgisini çekmesinin nedeni “BARO” tanımlaması.
Bilmeyebilirsiniz.
Roman kökenli müzisyenlerin kendi aralarında konuştukları bir dil var.
Roman dili.
Tıpkı bizim Kavaklıdere bakırcılarının kendi aralarında bakırcı dili konuşması gibi müzisyenlerde kendi aralarında zaman zaman bu dili konuşurlar.
“BARO” kelimesi roman dilinde “adam” anlamına geliyor.
Yani er kişiye, özellikle düğün dernek sahibine ve işverene roman dilinde “BARO” denilir.
Gazetenin manşetinde yer alan haberde “BARO farkı” tespitini gören müzisyenlerin bizi aramasının nedeni bu.
Aralarında nüktedanlığı ile tanınan bir müzisyen dostumuz; “Abi bu farklı olan Baro, hangi Baro” diye sordu.
Yanıtımız açık ve netti.
Urfa Barosu…