SİYASET-KARAKUŞ İLİŞKİSİ ÜZERİNE
Bülent Karakuş’un MKYK’ya seçilmesi tam da Ak Parti içindeki değişime denk düştü.
Doğrusunu söylemek gerekirse, siyasete sıcak bakmadığını her zeminde ve koşulda dile getiren ve bugüne kadar kendisine yapılmış siyasi teklifleri geri çeviren Başkan Karakuş, Ak Parti MKYK’ya seçilince herkesi ters köşeye yatırmıştı.
O süreçte Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın Karakuş tercihini sıradan bir tercih ya da tesadüf olmadığını dile getirmiş, Karakuş’un ‘önerme mi, tercih mi?’ olduğunu iki ayak üzerinden değerlendirmiştik.
Karakuş’un TOBB yönetimi tarafından önerilmiş olabileceğini (!) yok öyle değilse Ak Parti’nin kırmızı çizgide yer alan seçim bölgelerine ilişkin bakış açısını değiştirdiğini ve buna uygun tercihlerle yoluna devam etmek istediğini dile getirmiştik.
Karakuş, tercihini partinin yeni dönemine ilişkin ipucu olarak görmüş, Ak Parti’de siyasi bakışın yerini (!) sosyolojik bakışa bıraktığını öne sürmüştük.
DYP, Demokrat Parti geleneğinden gelen liberal birisi olarak Karakuş’un oda yönetiminde partiler üstü bir uzlaşıyı tesis ettiğini, farklı siyasi görüşlerden oy alan ve uyum içerisinde çalıştığını, yerel değerlere ve kentin yaşam şekline uygun hayat tarzına sahip olduğunu vurgulamıştık.
Bunun ötesinde Karakuş’un demokrat ve muhafazakar bir çizgide olmasına karşın asla ve asla taassup anlayışı ile hareket etmediğine işaret etmiş, görüşlerimizi “Ak Parti yüksek siyaseti yeni dönemde yerel değerlere uygun, yerel isimleri tercih etmeye devam eder mi? Bunun gerisi gelir mi?” sorusuyla bitirmiştik.
Tüm değişim bekleyenler gibi biz de Karakuş’un Ak Parti’nin en yüksek karar organına seçilmesini ‘yeni ve yerli’ siyasetçi statüsünde değerlendirerek yerelde değişimin devam edeceği beklentisine kapılmıştık. Ancak öyle olmadı. Ak Parti’de köklü bir değişim yaşanmadı.
İlginçtir, MKYK üyesi olarak Karakuş bu süreçte, yani delege seçimlerinde siyaseten görünen tek bir hamlenin sahibi olmadı. Bir MKYK üyesi olarak Karakuş, ne milletvekillerinin ne de teşkilatların işine karışmadı.
Karışmış olsa, ‘Karakuş ekibini kuruyor’ şeklinde algılanır ve bu durum kulislere kadar yansırdı.
Öyle olmadı. Karakuş, bu süreçte yerel siyasete fazla bulaşmadı.
Parti teşkilat yapısının omurgasını oluşturan delege seçimlerinde siyasi olarak öne çıkmadı, delegelerin belirlenmesinde de etkili olmadı. Partinin en yetkili karar organı üyesi olarak yüksek siyasetin ve kararlarının içinde yer alan Karakuş, yerel siyasette aktif bir rol oynamadı. Karakuş bu tercihi ile mevcutların işini kolaylaştırdı.
Siyasi kulislerde bu durum “Partiye yeni geldi” şeklinde yorumlanmış olsa da MKYK üyesi olarak Karakuş, istese süreçte etkili olabilirdi. Ama olmadı.
Karakuş’un siyaseti genel merkez düzeyinde sürdürmesi, yerel siyasette etkin olmayışı siyasi kulislerde “Siyaseti sevmedi, siyasi hedefi yok” algısı yarattı. Adı, büyükşehir belediye başkanlığı ve milletvekili için geçirilmiş, anketlerde yer almış olsa da Karakuş, bu hedeflere yönelik yerelde bir adımın sahibi olmadı.
Bu durum iş dünyasında ise farklı algılandı. Karakuş’un oda başkanı olarak Ak Parti MKYK’ya seçilmesi, oda yönetimindeki CHP’li gruplarda rahatsızlık yaratmış, ancak bu rahatsızlık ete kemiğe bürünmemişti. Karakuş’un partiler üstü köklü ilişkileri, tepkileri adeta izole etmişti.
Bunun ötesinde siyasi takvimle, oda seçim takvimi paralellik göstermiş, Ak Parti delege seçimleri ile MUTSO meslek komiteleri seçimi aynı döneme denk düşmüştü.
Oda yönetimine yakın kulislerde bu durum; “Karakuş önce oda seçimlerini kayıpsız bitirecek” şeklinde yorumlandı. Bu süreç ilginç bir durumu da ortaya çıkardı.
Bir önceki oda seçiminde Ak Parti’nin adayı olan Sefa Altaş’a karşı mücadele eden Karakuş’un, Ekim ayı içerisinde yapılması planlanan oda seçimlerine Ak Parti MKYK üyesi olarak girecek olması ‘kaderin büyük cilvesi’ olarak nitelindirildi.
Karakuş’un Muğla Kızılayı ve MUTSO Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi kimliği şimdilik siyasi kimliğine baskın çıkmış gibi görünüyor olsa da ‘Siyaset-Karakuş’ ilişkisinde net bir şeyler söylemek için oda seçimlerini ve sonrasını beklemek gerekiyor.
Bildiğimiz kadarıyla MUTSO seçimlerinde Karakuş’un rakibi bulunmuyor…