“SUYUN MÜLKİYETİ OLMADIĞI GİBİ, SUYUN SİYASETİ DE OLMAMALI”
Haftaya, su ile başlamıştık.
Su ile bitirelim.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar’ın basın buluşmasında “Muğla’da su sorunu var” diyerek soruna ilişkin detayları paylaştığı açıklamasını bilginize sunmuştuk.
Rektör Harmandar, yaşanan su sorununun çözümüne ilişkin Sandıras suyu ile ilgili projeye dikkat çekmişti. O süreçte kaleme aldığımız yazılarda ‘Temel ihtiyaçların başında gelen su, temel sorunumuz haline dönüşmeden’ önlem alınasını, bu noktada merkezi ve yerel idarenin yatırımlarını gözden geçirmesi gerektiğini vurgulamıştık.
DSİ’nin sorumluluğu dışında yerelde suyun sorumlusunun Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ olduğunu, su sorununa ilişkin eğer önlem alınmazsa su kesintili bir yaşam kültürüne doğru yol alacağımızı dile getirmiş, “Sorunu sadece yerel yönetimlerin üzerine yaslamak doğru değil. İşin devlet boyutu da mevcut. Zira boyumuzu ve bütçemizi aşan büyük yatırımlar devlet eliyle yapılıyor. Yetkililer her ne kadar dile getirmese de biliyoruz ki; Sorun büyük. Sorun belki tahminlerimizin de çok üzerinde. Bize düşen; sorup öğrenmek” ifadelerini kullanmıştık.
Bu kapsamda MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’i ziyaret edeceğimizi, Muğla’nın Su Master Planı ne durumda, sorusunun yanıtını arayacağımızı sizlerle paylaşmıştık.
MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’le görüşme sonrası içerik anlamında kamuoyunda şaşkınlık hali oluşturan, okuyanlarda bir metafor etkisi yaratan SU DOSYASI‘nı hazırlamış ve vatandaşın bilgisine sunmuştuk.
Su Dosyasını “MUSKİ Genel Müdürü Ülgen ne dedi?” başlıklı köşe yazısı ile de desteklemiştik.
Okunma oranıyla rekor kıran bu yazıları gazetecilik sorumluluğu içinde kaleme almış, yereldeki açıklamaların ardından gözümüzü devletten gelecek açıklamaya çevirmiştik.
Beklenen açıklama dün itibariyle geldi.
Muğla il merkezi Menteşe’de yaşanan su sorununa ilişkin Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Bölge Müdürlüğü bir açıklama yaparak, DSİ tarafından hayata geçirilen Muğla İçme Suyu Projesi ile merkez yerleşke; Menteşe’nin su sorunun çözüleceğini açıkladı.
İhlas Haber Ajansı tarafından duyurulan açıklamada; Muğla İçme Suyu projesi ile Muğla’nın merkez ilçesi Menteşe’da yaşayan 173 bin kişinin 2050 yılına kadar içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyacını karşılanacağı belirtildi.
Soruna can suyu olan açıklamada; “Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Muğla İçme Suyu Projesi ile yıllık 7,32 milyon metreküp su, yeni yapılacak olan Muğla İçme Suyu Arıtma tesisine ve oradan da Menteşe’de yer alan 5 adet içme suyu deposuna iletilecek. Proje kapsamında Muğla il merkezine su temin eden mevcut kaynaklara ilaveten Sandras Çövenni kaynaklarından alınacak yıllık 7,32 milyon metreküp su, 12 bin 300 metrelik isale hattı tüneli ile yeni yapılacak Muğla İçmesuyu Arıtma Tesisine aktarılacak. Sandras kaynakları ile birlikte mevcut Bahçekaya ve Değirmendere kaynaklarından sağlanacak yıllık 14.51 milyon metreküp ve ileride yapılması planlanan Muğla Barajı’ndan sağlanacak 11.71 milyon metreküp su ile birlikte Muğla İl Merkezine toplam 26.22 milyon metreküp içme ve kullanma suyu temin edilecek. Şehir merkezinin 2050 yılına kadarki uzun vadeli içme ve kullanma suyu sorunu da çözüme kavuşacak” denildi.
Açıklamada ayrıca Muğla İçme Suyu projesinin tamamlanma aşamasında olduğu ve 2018 yılı içerisinde yapımına başlanacağı belirtildi.
Doğrusunu söylemek gerekirse DSİ’den gelen açıklama susuzluk çeken bizler için gerçekten can suyu oldu. Su sorununun çözümüne ilişkin biliyoruz ki, herkes gayret gösterdi.
Bu kapsamda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Muğla ziyaretinde yaptığı son görüşme, iktidar milletvekili Nihat Öztürk’ün gayretleri, sorunun çözüme kavuşması açısından önemliydi.
Su sorunu ittifakla, ortak akılla çözülmesi gereken bir sorundu.
Öyle de oldu…
Muğla üst kimliğinde buluşma sağlayan, kent ittifakını oluşturan bu ortak aklın her zeminde ve koşulda devam etmesi dileğimizi yeri gelmişken yineleyelim.
Bu nedenle emeği geçen herkesi kutlayalım ve sorunun çözümüne katkı koyanların siyasi fırsatçılıktan uzak durmalarını tavsiye ederek sonlayalım.
“Suyun mülkiyeti olmadığı gibi suyun siyaseti de olmamalı”.
“Suyu Yazmaya Devam” diyerek hafta boyunca ısrarla kaleme aldığımız yazılara bir okurumuz; “Nejat Bey, suyu yazmaya devam diyorsunuz ama sorunu; suya yazmış olmayasınız” şeklinde hicivli bir uyarıda bulunmuştu.
Gelişmeler, ‘Sorunu suya yazmadığımızı’ ortaya koydu.