İnsan olarak ne kadar çok özlediğimi onunla görüşünceye kadar hiç anlayamamıştım.Eski ve çok kıymetliydi. Uzunca süredir görmüyordum, görüşmüyorduk. Sevimli halini hala koruyor, konuştukça da kendini dinletiyordu. Her şeyin sunileşmeye yüz tuttuğu şu günlerde “samimiyet olgusu” onunla bir kez daha anlamlanıyordu. Samimiydi, sevecendi. Bir ara kalkıp sarılmak geldiyse de içimden, erkekliğe mok sürdürmedim. Onunla konuşurken kentin, siyasi ve insani olarak neleri yitirdiği bir kez daha ve acı bir şekilde anladım. Bunca yıl neden görüşmedim diye de hayıflandım. O; kanlı, canlı siyaset ve insan ilişkisinin mühendisiydi. On yılı aşkın bin süre ondan mahrum olmak, aslında kentin en önemli özgün değerlerinden birisinden mahrum olmakmış ! onunla konuşurken anladım. Ondan sonraki dönemde ne kadar büyük hatalar yaptığımızı bir kez daha anladım. Bu görüşme çok işe yaradı. Aklımı başıma getirdi. Bu noktada işin bir başka yanından da bahsetmek gerekir. Karşılıklı duygu akışı yaşanan bu görüşme  onunda bizi ne kadar özlediği ortaya çıkardı.Biz ondan mahrum kalmıştık ancak, o’da bizden mahrum kalmıştı sonuç olarak…Kenti, insanları, ilişkileri, Belediye’yi, CHP’yi konuştuk. On yılı aşkın bir süre sonunda o’da dinginleşmiş, kendisiyle ve hataları ile yüzleşmişti.Olaylara ve insanlara bakarken, hayatın mahrumiyetlerini süzgecinden geçirmiş, bir bilge gibi gönlümüzü bir kez daha feth etti. Geçmiş dönemin bu en önemli kanaat önderi ve siyasetçisi olgunluğu ile yeni söylemlerin de sahibiydi. Kişisellikten arınmış, kendini tamamen kentin ve kamunun menfaatine adamaya hazırdı.Onun deyimiyle her koşulda ve her platformda artık “Mukuf” olmanın zamanı gelmişti.On yılı aşkın sürede kentin kazanımlarından çok kaybettikleri ile yüzleşme fırsatı bulduğumuz bu görüşme, belki de kentin geleceğine uzanan bir yolun başlangıcı olacaktı.Halk /Yerel yönetim, Yerel yönetim/parti,Parti ve halk ilişkisi’nin yeniden yapılandırılmasında kişisel beklentilerden ve hırstan uzakta üzerine düşen görevi yapmaya hazırdı. Bu erdemli talebin bizlere de büyük bir sorumluluk yüklediğini belirtmek isterim. Kentin geleceğini kuşkusuz “Siyasi Mühendisler” yaratacak.Hiç kuşkumuz yok !12 Haziran, yeniden şekillenme  döneminin, yeniden “Mukuf” olmanın başlangıç noktası olacak.
Sevgili Orhan Çakır’la, Cemal Günüç’ün işyerinde şekerli Atatürk Kahvesi içtik.
İyi ki içmişiz…