Tepkimizi daha önce de dile getirebilirdik.
Ancak Şehit Binbaşı Kıvanç Cesur’a duyduğumuz saygı nedeniyle tepkimizi bir gün erteledik.
Van’ın Çaldıran ilçesinde terörist saldırısında şehit düşen Binbaşı Kıvanç Cesur’un babaocağına hellalik almaya gelmesi ve şehitliğe defini sırasında meydana gelen olaylar bizi derin bir üzüntüye gark etti. Binbaşı Cesur’un Türk bayrağına sarılı naaşı, cenaze aracından indirildiği sırada gözyaşı döken kalabalık şehidi alkışlarla karşıladı.
Bu esnada Muğla İl Müftüsü Abdurrahman Koçak’ın “Şehit alkışlanmaz, cenazede alkış olmaz, biz sevinmiyoruz” sözleri üzerine alkışı bir eğlenme, sevinme aracı görmeyen, alkışı takdir gören çok sayıda vatandaş tepki gösterdi.
İl Müftüsü Koçak’a ilk tepki baba ocağındaki törende geldi.
Vatan için canını veren şehidi ayakta alkışlayan, takdirini alkışla dile getiren yüzlerce Muğlalı, şehidine duyduğu saygı nedeniyle tepkisini içine gömdü.
Kurşunlu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından şehitlikteki defin töreninde dile getirilemeyen tepki, İl Müftüsü Abdurrahman Koçak’ın şehidin mezarı başında yaptığı dua da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını söylememesi üzerine ete kemiğe büründü.
Dua da Atatürk’ün de adını duymak istediklerini ısrarla dile getiren vatandaşlar Müftü Koçak’a “Hoca, Atatürk’ün ismini duymak istiyoruz. Atatürk’ün ismini söyleyeceksin” diye haykırdı.
Her defin töreninde yapılan dualarda Gazi Atatürk’ün, tüm gazi ve şehitlerin adına rahmet okunan Muğla’da bu isteğin yerine getirilmemesi vatandaşları daha da öfkelendirdi.
Müftü Koçak’ın bu isteği yerine getirmeyerek, sessiz kalması üzerine vatandaşlar, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Askerleriyiz” diye slogan atarak Müftü Koçak’ı protesto etti.
Şehitlikte istenmeyen olayların yaşanması, tepkilerin çoğalması üzerine Muğla Valisi Amir Çiçek, devreye girerek bir konuşma yaptı.
Vali Çiçek vatandaşı telkin eden şu ifadeleri kullandı: “Vatandaşım bakın, şehidimiz toprak- bayrak için şehit oldu. Din için şehit oldu. Birliğimiz için şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Atatürk’ünde hepsinin ruhuna fatiha diyoruz.”
Açıklama üzerine tepkili vatandaşlar Vali Çiçek’e teşekkür etti ancak İl Müftüsü Koçak’a tepki göstermeye de devam etti.
Şehitlikte yaşanan gerginlik, tören sonrasında kente yayıldı.
Olayın duyulması üzerine çok sayıda vatandaş sosyal medyada Müftü Koçak’a yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Olayın ardından bir gün sonra, Gazeteci meslektaşımız Halil Eğriboyun yaşananlara ve tepkilere yönelik Muğla İl Müftüsü Abdurrahman Koçak’la görüştü.
Müftü Koçak, Eğriboyun’a yaptığı açıklamada yaşanılan hadisede hiç bir kastının olmadığını ileri sürerek, “Gazi, hepimizin ortak değeridir. Burada ard niyet aramak yanlıştır.” dedi.
Atatürk’ün isminin ısrarla söylenmediği yönündeki vatandaş uyarısının ve iddiasının hatırlatılması üzerine Koçak, “O sorun tepki gösterenlerin sorunudur. Benim sorunum değil” diyerek kendisini savundu.
Sonuç itibariyle bir cenaze törenin de yaşananlar sonrasında toplumun sosyal-kültürel kodları ile bu kodlara saygı duymak yerine kendi kodlarını dayatanlar arasındaki çelişkiyi ortaya çıkardı.
Büyük bir medeniyetin ve bir haklı mirasın sahibi olan, bin yıllara varan gelenek ve görenekleriyle bu topraklarda her inanca, her fikre saygı gösterilir.
İnanca, fikre ve zikre saygı gösteren bir toplumun aynı saygıyı karşıdan beklemesi son derece doğal karşılanmalıdır.
Muğla’nın isteği de aynen bu’dur.
Hoşgörünün, laikliğin ve modernliğin kenti Muğla’nın kültürel ve sosyal kodlarına göre; Müslüman Müslüman gibi, Alevi Alevi gibi, Hıristiyan Hıristiyan gibi, Budist Budist gibi, Ateist Ateist gibi ve Agnostik Agnostik gibi gömülür. Böylesine farklı inanç gruplarının tek bir algı ile yâd edilmesi bu topraklarda mümkün değildir.
Unutulmamalıdır ki; Muğla, inançlara saygılı laik ve modern bir kenttir.
Muğla eğer bir gün dönüşmek isterse (!) kimsenin dahli ve dayatması olmadan bunu bizzat kendisi yapabilir…