MUĞLA ÇAM BALI TESCİL HİKAYESİ
2010 yılı Ocak ayı:
Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği’nin, Muğla Çam Balı’nın coğrafi işareti almak için Türk Patent Enstitüsü’ne (TPE) yaptığı başvurunun ilanı, Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
MAYBİR Başkanı Ziya Şahin o süreçte başvuruyu şu sözlerle duyurmuştu: “Yaptığımız bilimsel çalışmaları ve dökümleri ortaya koyduk. Bugüne kadar tescil edilmeyen Muğla Çam balı tescil edilmiş oldu. 6 ay sonra etiketin üzerinde ‘Muğla Çam Balı’ ismi kullanılacak. Çalışmalarımız sürüyor, arkasını getireceğiz, kimse kaygılanmasın”…
Muğla çam balı Muğla coğrafyasında üretilen, üretimin tüm safhaları bu coğrafyada gerçekleşen bir ürün olarak tariflenmiş, Muğla dışında kalan hiç bir bölgede Muğla çam balının sahip olduğu niteliklerde çam balı üretilmesi mümkün olmadığı ifade edilmişti.
Söz konusu ürün ‘menşe adı’ olarak tescillenecek, coğrafi işaretli üründe ‘Muğla Çam Balı’ ibaresi yer alacaktı.
MAYBİR’in başvurusu yerel gıda ve tarım ürünlerimizin coğrafi işaret alarak tescillenmesi adına hepimizi heyecanlandırmıştı. Zira coğrafi işaretleri kalkınmanın anahtarı olarak görüyor ve kabul ediyorduk.
Ancak yasaya göre Türk Patent Enstitüsü’nün ilanından itibaren 6 ay içerisinde Muğla Çam Balı’nın coğrafi işaret olarak tescil edilmesine hiçbir itiraz gelmemesi durumunda tescil kesinleşecekti.
Ama olmadı (!)…
2010 yılı Haziran ayı:
Marmaris Ticaret Odası (MTO), Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği’nin çam balının ‘Muğla Çam Balı’ adı ile coğrafi işaret tescil talebiyle Türk Patent Enstitüsüne (TPE) yaptığı başvuruya itiraz etmiş, Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal, Muğla’daki çam balı üretiminin yüzde 80’ine yakınının Marmaris ve çevresinde gerçekleştirildiğini ileri sürerek, çam balının ‘Marmaris Çam Balı’ ismiyle tescil edilmesi gerektiğini açıklamıştı. Baysal, Marmaris’in turizmden sonra en önemli geçim kaynağının arıcılık olduğunu ‘Çam Balı’ denildiği zaman herkesin aklına Marmaris’in geldiğini savunmuştu.
Tabi itiraz gelince tescil işlemi askıda kalmıştı.
Yine aynı tarihlerde Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin, Marmaris Ticaret Odası’nın yaptığı itiraza ilişkin, literatürde ‘Marmaris Çam Balı’ diye bir bal çeşidinin bulunmadığına dikkati çekerek, ticaret odası yetkililerinin duygusal davrandığını iddia etmişti. Muğla ve bütün ilçelerinde çam balı üretimi yapıldığına dikkat çeken Şahin; “Muğla’da üretilen çam balının sadece yüzde 10’u Marmaris’te gerçekleşiyor. 6 yıl süren bilimsel çalışmalar sonunda Muğla Çam Balının özelliklerini ortaya koyduk. Balın özelliklerini dahi bilmeyen insanların bu girişimde bulunmasını doğru bulmuyorum. 1909 yılından bu yana bu bölgede çam balı üretimi yapılıyor. 101 yıldır bu arkadaşlar neredeydiler, neden tescil başvurusu yapmamışlar?” açıklamasında bulunmuştu.
2012 yılı Mayıs ayı:
Bugün Muğla Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan, aynı zamanda sektörün lokomotif işletmelerinden birisinin sahibi olarak Hasan Gökmen, Muğla’da nereye ait olduğu tartışılan bala ilişkin “Dünyaca ünlü Marmaris Çam Balı’nın markası aslında yaklaşık 60 yıldır belli” açıklamasında bulunmuş ve Marmaris’i işaret etmişti.
Sonuç itibariyle MAYBİR’in Muğla Çam Balı’nın coğrafi işareti almak için yaptığı başvuru, Marmaris Ticaret Odası’nın itirazı nedeniyle gerçekleşememişti.
Dünya çam balı üretiminin yüzde 85’ni elinde tutan, Çam Balı üretiminde dünya lideri konumunda bulunan Türkiye’nin, yüzde 80 üretim kapasitesinin sahibi olan Muğla, tescil tartışmaları sonucunda en önemli üretim değerini tescilleyememişti.
Bu vahim bir durumdu.
Tescil alarak marka değerini yaratamayan, üretim kalitesini disiplin altına alamayan Muğla, sahip olduğu bu büyük pazarın tedarikçisi olmaktan kendini kurtaramamıştı.
Bu süreçte Muğla Çam Balı; farklı işletmelerin, farklı zihniyetlerin, farklı etiketlerle pazarladığı çok çeşitli bir ürüne dönüşmüştü.
Bölgesel ürünler, bölgesel etiketlerle pazarlanmış, çok sayıda üretici, tedarikçi ve sektör temsilcisi firma kendi markalarını yaratarak sorunu palyatif çözümlerde aramıştı.
‘Sepeti kolunda herkes kendi yolunda’ anlayışı ile tam 7 yıl geçti.
2017 Aralık ayı:
Milas’ın gıda ve tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaret tescili ile markalaşma yolunda büyük mesafe kateden, ötesinde Milas Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşunu gerçekleştiren ve bu haliyle refiki odalaların ‘Sınıf Mümessili’ konumuna yükselen Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, bal konusundaki vahim durum için arabuluculuk müessesesini devreye soktu.
Muğla Çam Balına bir an önce coğrafi işaret alınması için devreye giren Reşit Özer, Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği ve Muğla Ticaret Borsası yönetimi ile Milas Ticaret ve Sanayi Odasında bir araya geldi.
Milas’tan ‘çam balı coğrafi işaret tescili için Muğla’daki tarafların bir araya gelerek konuyu değerlendirmesi ve uzlaşarak sorunun çözüme kavuşması çağrısı’ geldi.
Muğla Ticaret Borsası Başkanı Hasan Gökmen, Muğla Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin’le bir araya gelerek konuyu masaya yatırdı. MİTSO Başkanı Reşit Özer’in de bulunduğu görüşmede her üç kurumun yöneticileri çam balına bir an önce coğrafi işaret alınması konusunda görüş bildirdiler, ötesinde ittifak sağladılar.
Coğrafi işaretlerin ürünlere yurt içinde ve dışında önemli bir pazarlama değeri kazandırdığını ifade eden MİTSO, MAYBİR ve Muğla Borsası yöneticileri ilçeler arasında yaşanan bu konudaki anlaşmazlığın bir an önce giderilmesinin bal üreticileri ve Muğla ekonomisine artı değer kazandıracağına dikkat çektiler.
Milas buluşmasında Muğla Ticaret Borsası Başkanı Hasan Gökmen, “Bu şekilde Muğla balı gerçek değerinin altında satılıyor. Hak ettiği değeri bulamıyor. Muğla balının yöremizin adıyla pazara sürülmesi değerine değer katacaktır” ifalerini kullanırken, MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, Muğla’da üretilen çam balına coğrafi işaret alınması için mutlaka uzlaşma gerektiğini belirterek “Biz her türlü öneriye ve uzlaşmaya açığız. Hep birlikte değerlendirerek bir orta yol bulunmasını arzu ediyoruz” dedi.
Her iki isim 7 yıldır sürüncemede kalan bir konunun çözümü için adım atmış oldular.
Bu nedenle her ikisini de kutlamak gerek.
Ve sonuç:
2010 yılında başlayan ve bugüne kadar taraflar arasında uzlaşma sağlanamayan, ilin en büyük üretim değeri olarak tanımlanan Çam Balı’nın Muğla markasıyla tescil alamamasının hiç kimseye fayda sağlamadığı görülmüş durumda.
Yitirilen 7 koca yılın ardından anlaşıldı ki ayak diretmenin, aykırı durmanın, bölgeci davranmanın kimseye faydası yok.
Bu süreçte MİTSO Başkanı Reşit Özer’in, Muğla Çam Balı coğrafi işaret tescili için tarafları tesadüfen de olsa (!) bir araya getirmesini, ötesinde tarafların uzlaşmacı tavırlarını ve hassasiyetlerini önemsemek gerek.
Bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmek adına Muğla Valisi Esengül Civelek Hanımefendi’nin ve ‘Muğla Bir-Hedef Bir’ vizyonuyla yola çıkan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün de devreye girmesi gerek.